Hain planı hayata geçirmek, ülkemizi karanlığa sürüklemek için 3 yıl önce karanlık bir gün yaşatan FETÖ’nün bütün ayaklarının temizlenmediği sürece başarılı olundu denilmez. Kim ne derse desin asker, sivil, memur, işçi, öğrenci ayağına her türlü operasyon yapılıyor, bizler de bu operasyonlara destek oluyoruz, gelin görün ki bu hainlerin palazlandığı siyasi ayağına bir türlü ne hikmetse dokunulmuyor.

Bakın bu konuda Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, 3 yıl önce bugün gerçekleşen 15 Temmuz ile ilgili, “The Cemaat'le dolaylı ve zorunlu ilişkide olanlar bir şekilde cezalandırılırken, bu hareketin merkezinde ya da doğrudan ilişkisi olan bir takım isimlere kimsenin dokumuyor olması, hatta bunların itibar görmeleri, terfi etmeleri anlaşılır bir durum değil” demiş.

Bu tehlikenin yanı sıra Dilipak, “Öte yandan bir 'Cemaat'ten yakamızı kurtaralım derken, onu taklit eden başka cemaatler onların yerini almaya başladı. Bir takım FETÖ’cüler de bu muteber cemaatler, vakıflar, dernekler üzerinden AK Parti saflarına sızdılar. Onların ‘Ilımlı İslam’ politikası bir şekilde bu yapılar üzerinden takip edilmeye başladı. ‘İstanbul Sözleşmesi’ bunlardan sadece bir tanesi. AK Parti’nin bugün yaşadığı krizin arkasında bu ve buna benzer sorunlar var. Hatta iş artık sadece ‘Ilımlı İslam’ değil, ‘Ilımlı Kemalizm’, ‘Ilımlı sol’, ‘Ilımlı milliyetçilik’ projelerine dönüştü. Dört koldan harekete geçtiler” şeklindeki tespitleri, tam da günümüzde yaşananları anlatmakta.

Bu gerçekleri dile getirenlerin sesini duymak yerine yandaşların yağcılık adına attığı adımlar, bu gelişmeleri daha da işin içinden çıkılmaz hale dönüştürmeye doğru yol almakta. Bu tehlikeli gidişe dur demek için 15 Temmuz’un ruhu adına Milli Birlik ve Demokrasi Günü’nde millet tek yumruk olmak adına kucaklayıcı mesajlar verileceğini bekledik ama bu yine sağlanamadı. 

Umarım bir başka anlamlı ve önemli günde siyaset bulaşmadan kucaklaşıp, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız” duygularının karşılık bulduğu bir söyleme, eyleme ve fotoğrafa şahit oluruz. Çünkü ülkemin buna çok ihtiyacı var.