SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tarihe not düşmek
25.01.2021

Fransa’da çok meşhur bir sözlük vardır, Larousse. Bu sözlükte bir kelime var; “”décapiter””…

Bu kelime, 1931 yılındaki sözlükte; “ boynunu vurmak” diye ifade ediliyor. Kelimenin bir başka anlamı daha var. “ kazığa oturtmak”, burada, kazığa oturtmak deyiminin manasını açıklığa kavuşturmak için örnek veriliyor.

 

“Türkler, bugün bile esirlerini kazığa oturturlar”


Atatürk bunu öğrenince, Fransız Büyükelçisi’ni yemeğe davet ediyor. Elçi, diğer elçilere böbürleniyor, hava atıyor; Atatürk tarafından davet edildiği için.

 

Köşke geliyor, yemek yeniyor. Atatürk tabii bir şekilde, Elçiye bu kelimenin anlamını soruyor. O da bildiği anlamı söylüyor.

Atatürk “Kelimenin başka anlamı var mı?” diye sorunca, Büyükelçi; Bunu söylemek için sözlüğe bakmam gerekir diyor.

Atatürk; daha önce hazırlamış olduğu ve çalışanlarına öğütlediği şekilde Larouse’u getirtip Büyükelçinin önüne koyduruyor.

Elçi, işin nereye kadar gideceğinin farkında olmadan hevesle okumaya başlıyor.

Ancak kelimenin karşısında “ Kazığa oturtmak” konusunda verilen örnek cümleye gelince, ancak yarıya kadar okuyabiliyor ve yarısında sonra yutkunarak Atatürk’ün yüzüne bakıyor.


ATATÜRK diyor ki:


“Demek ki biz Türkler; bugün de esirlerimizi kazığa oturtuyoruz öyle mi, öylemi sayın Sefir? Sözlüğünüze böyle yazmışsınız, bu doğru mu?

Sefir. Hemen sözlüğü biraz karıştırıyor ve bir kaçamak  noktası bularak diyor ki; “ Efendim bu bir sözlük;  Katolik Kilisesi’nin matbaasında basılmış, bildiğiniz gibi biz laik ülkeyiz, kilisenin yaptıklarının bizim hükümetimizle bir ilgisi yok. Bizi ilgilendirmez ve biz kiliseye karışmayız.”

 

Atatürk:


“Öyle mi efendim, siz laik bir ülke olduğunuz için demek ki kiliselere karışamıyorsunuz. Öyleyse ben de yarından itibaren İstanbul’daki kiliselerin kapılarına koca birer kilit astırıyorum” diyor. Bunu duyan Sefir, birden ayağa kalkıyor ve; “Ekselans, protesto ederiz” diyor. Bunun üzerine Atatürk; “Hani sizi ilgilendirmiyordu, karışmıyordunuz?” diyor ve ilgililere dönerek; “Sefire yolu gösterin” diyerek, bir anlamda onu kovuyor.

 

Sonra ne mi oluyor? Tabii Fransız hükümeti; laiklik söylemlerini bir tarafa bırakıyor, hemen o sözlük toplatılıyor ve yeni baskısında o cümle çıkartılıyor.. Bu güzel tarihi kitabında bizlere aktaran  Mustafa Ünlü’ ye çok teşekkürler ediyor ve tarihe not düşerek okurlarımla paylaşmak istedim.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap