Türkiye, her gün değişken gündemle tartışılır durumdan kendini
kurtaramıyor. Halkı yakından ilgilendiren konular bir tarafa bırakılarak,
ülkenin geleceği pazara çıkarılmış, ihale edilir gibi arı kovanına adeta çomak
sokuyorlar. Bizler Türk milleti olarak galiba biraz unutkan bir milletiz.
Anadolu’da küçük bir beylik iken başlayan ve günümüze dek süren Türk ulusu
üzerine oynanan oyunları tarihin yazmasına karşın bizler, bu dönen sinsi
dolapların ceremesini ya canımızla ya da vatanımızla verdik. Sonunda dünyaya
dik ve onurlu duruşumuzu gösteren Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduk.
Dünya devletleri bu onurlu cumhuriyeti çekemedikleri gibi
içimizdeki bazı kiralıklar da özümsemedikleri için Anadolu’da haklı-haksız,
ezen-ezilen safsataları ile başımıza Kürt meselesini çıkardılar. Ne yazık ki,
kendilerini aydın zanneden ve hatta devrimci diye geçinenler, etnik
milliyetçilik oyunlarından ileri gidememişlerdir. Güneydoğu’da asla Kürt sorunu
olmadığı gerçeğini gizlemişler, adına demokratik açılımlar diye kurt kapanına
sıkıştırmaya çalışmaktadırlar.
Güneydoğu’da elbette bir sorun var. Bu bölgemizde, ağalık
sisteminin neden çözülmediğini birileri acaba anlatabilirler mi? Çünkü işlerine
gelmiyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde, demokratik cumhuriyette ağalık sistemine yer
olmadığının bilgisi bizlerde mevcut mu? Artık ayna çatladı.
Ülkemizi şu veya bu düşüncelerle bölmek isteyenler, ilk önce
devletinden aldığı maaşla o devletin askerini şehit etmenin cezasını
çekmelidir.
Bizdeki aydın dediğimiz o kafaların, demokratik açılımı,
teröre ve bölücülere teslim olmasıdır. Bu yaklaşımlar, Selanik valisinin 'Ben
Trabzonluyum, Sümela’ya dua etmeye geldim' ifadelerini doğrular olabilir.
Bunlara asla izin verilmemeli.
Güneydoğu’da, feodal yapı çözülmeden demokratik yaklaşım,
ifade ettiğimiz gibi bir tuzak ve ülkenin bölünmesini isteyen emperyalistlerin
bir oyunudur. Senelerdir ulus devlete karşı çıkanlar şimdi meyvelerini
topluyorlar. Burada Kemalistler de asla oyuna gelmemeli ve ülkenin
bağımsızlığının, üniter yapının korunması yolunda çok dikkatli olmalıdırlar.
Türkiye, acilen toprak reformunu gerçekleştirmelidir. Asıl
sorunun ekonomik olduğunu unutarak işi çete sorununa dökerseniz demokrasinin de
bir anlamı kalmaz. Bu ülkeyi yönetenler öyle zannediyorum ki, birbirlerine söz
vermişler. Ülkede hukuk ve eşitlik egemen kılınsın, bakın işler nasıl düzelir.
Askerime kurşun sıkanla sade vatandaşım asla bir olamaz.
Bir gün hesabını ağır ödersiniz. Unutmayın, en büyük güç
halkın gücüdür.