Türk
demokrasisi otuz mart iki bin on dokuz yerel seçimlerinde önemli sınavdan
başarı ile çıktığı söylenemez. Elbette bu seçimlerde kazananlar ve kaybedenler
oldu. Trabzon ve bölgemiz özeline bakıldığında mutsuz insanların yüzü yine
iktidar siyasetine dönük beklentiler içinde görüntü. Bölgemizde ve
beldelerimizde yaşanan olumsuzlukları sorgulamayan vatandaşlarımızın önümüzdeki
günlerde neler düşünecekleri merak konusu oluyor. Bizler de merak ediyoruz.
Yurt
geneline baktığımızda, Tarım ve hayvancılık bitmiş, sanayide yatırım yok,
devletin elinde ne varsa peşkeş çekilmiş, devlet halka mal ve hizmet sunmaktan
ayrılmıştır. Sağlık, eğitim, sosyal güvenlik gibi devletin tüm yurttaşlara
ücretsiz nitelikli eşit sunması gereken temel hizmetler bile paralı hale
getirildi. İşsizlik ve enflasyon rekor üstüne rekor kırıyor. Ekonomik kriz,
işçi, kamu çalışanı, emekli, esnaf, köylü yani ülkenin büyük çoğunluğunun beli
bükülüyor. On yedi yıldır bu ülkeyi yöneten ve bu olumsuz tablonun sorumlusu
olanlar, aylardır iftira, tehdit, karalama ve baskı üzerine kurdukları seçim
stratejisi ile toplumu oyalamaları demokrasi adına çok büyük kayıptır.
Türk
demokrasisi ışık vermeye başladığı son yerel seçimlerde mevcut siyasi iktidar,
halkımızdan güzel bir mesaj almasına karşın hala yanlışların peşinde ısrarlı
olması düşündürücüdür. Öyle görülüyor ki, ekonomi hepimizi ısıracak, daraltacak
ve gelecekte çok daha zor günlere kalmamız an meselesi olan bir ülkede kazanan
kısmen de olsa halkımızdır. Kaybedenler, ülkeyi rantla kasıp kavuran ve halkı
düşünmeyenlerdir.
Yıllarca
çirkin ve kirli siyaset yerel seçimlerde de kendini göstermiştir. Halkımızın
sorgulayan ikazı, demokrasiyi özler tutum sergileyişi ülkemiz acısından büyük
gelişmedir. Ancak, bu seçimler ülkemiz üzerindeki karanlık bulutları kısmen
olsa da dağıttı gibi. Ama alay konusu olan seçim sonuçları, demokrasimiz
acısından hiçte iyi görüntü vermedi vermiyor.
En
iyisini, güzelini ve doğruyu halkımız söyler…