Önemli yazarlarımızdan Necati Doğru diyor ki, malzeme kötü,
işçilik kötü, mühendislik kötü, müteahhit kötü, denetim kötü. Canım insanım!
Kabul et. Âhlatta kötü. “ imar rüşvetini” veren sensin. “ imar affını”
alkışlayan da sen… Gerçekten güzel tespitler.
Ülkemizin deprem ülkesi olduğunu bildiğimiz halde alınacak
önlemleri neden unutuyoruz? Deprem bu kez İzmir’de vatandaşları buldu. Bundan
böyle de ülkemizin diğer bölgelerinde bulacağı gerçeği de var. Hangi önlemleri
aldık? Ama Türk milleti olarak yardımsever bir millet olduğumuz açık. Buna
kimsenin muhalif edeceğini sanmıyorum.
Ancak bizim gözümüzden kaçmayan şu; Depremden hemen sonra
İzmir Büyükşehir Belediyesinin vatandaşlar için kurduğu çatır kent ve
insanların ihtiyaçlarını karşılayacak olanaklarından söz eden hiçbir kimse ve
televizyon kanalları neden vermiyor? Bu süreçte şimdiye kadar Türkiye’de
görülmeyen bir düzen ve organizasyon hakkında hiçbir bilgi neden verilmedi?
Neden verilmiyor ve haber yapılmıyor? Belediyeler, battaniye ve yemek dağıttı.
Seyyar tuvaletler ve çamaşırhaneler kurdular. Yakınlarındaki spor salonlarının
banyolarını kullanıma açtılar. Ama haberlerde bu çalışmaları Türk halkına vermekten
imtina ettiler.
Elbette devletin kurtarma ekipleri inanılmaz gayret
gösterdiler. Devlet olmanın gücünü gösteriyor ve alkışlıyoruz. Bizim buradaki
merkezi yönetim ile yerel yönetime kindar davranış biçimidir. Burada en çok
dikkatimizi çeken bir konu da İzmir’deki birçok oteller depremzedelere
kapılarını açmasıdır. Sanırım bu olay ülkemizde ilk defa yaşanan gurur
duyulacak bir olay oldu.
Deprem coğrafyasında yaşıyor bilinciyle halkımızın ve
devletin israfa kaçmadan yapılacak yardımları adil bir şekilde vatandaşların
yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak olmalıdır. Elbette merkezi yönetim belediye
ile iletişime geçerek…
Bekliyoruz…