Dünyada emperyalistlere meydan okuyan Atatürk, kurduğu Türkiye Cumhuriyetinde halkı tarafından tartışmaya açılmasının nedenleri, yobaz ve dış güçlerin maşasını tutanlar olsa gerek. Her zaman O’nun fikirlerinden kurtulmak için dini öne sürmüşlerdir. Bizler Atatürk’e fikirlerini anlamak ve tamamlamak yerine suçlayıcı ve akıl almaz iftiralarla düşman olduk.

Atatürk bir gün hocalara; yarın hepiniz Bakara suresinin iki yüz doksanıncı ayetini okuyup gelsin. Okuyana hediyem olacak demiş. Ertesi gün bütün hocalar, imamlar Atatürk’ün karşına gelmiş. Atatürk sormuş kim okudu Bakara suresinin 290. Ayetini? Hepsi parmak kaldırmış. Ama kimse Bakara suresinin 286 ayet olduğunu bilmiyormuş. Atatürk; işte ben bu yüzden halifeliği kaldırdım. Bilmediniz okumadınız. İlk emri oku olan dinimizi yüzyıllarca kullandınız. Yüz yıllarca Arabın dediğini yaptınız. Açıp okumadınız. Bu yüzden dini kullandırmaya izin vermedim, veremezdim. Halkım gerçek dinini öğrenecek.

Ve ulu Önder devam ediyor. On yedi Aralık bin dokuz yüz yirmi yedi tarihinde Ankara’da şöyle diyor. Efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis bu tip yapılar, din ve devlet düşmanı olduğu Selçuklu ve Osmanlıyı bu yüzden batırdığı için yasakladık.

Çok değil yüz yıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki; bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek, bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşecektir.

Ayrıca unutmayın ki; o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır. Diyor Ulu kurtarıcı. Şimdi soruyorum. Böylesine büyük insanın devlet adına fikirlerini anlayabildik mi? Anladıysak fikirlerini tamamlamak için neler yaptık? Bugün ülkemiz avucumuzun içinden sabun kalıbı gibi kayarak çıkarken hala dinle ülkeyi kurtaranları suçluyoruz. Ey benim Diyanetim, sizin alanınızda çalışan adamlarınızın halka bilgi verecek kadar bilgisi var mı?

Ve sizler Ulu Önder’in bu sözlerinin neresindesiniz?

 Yanıtınız ne olabilir? Zira ülkemizde imamlar siyasi bir partinin militanı oldular.

Yanılıyor muyum?