Memleket meselesi diye yola çıkan Muharrem İnce, duyarlı bir
vatandaş olarak başlattığı yurt gezisine aslında tüm vatandaşların katılması
asli bir görev olmalıdır.Zira ülkenin düştüğü akıl almaz zorluklar içinden
çıkması halkımızın duyarlılığı ile mümkün. Ancak Sayın İnce’nin CHP küskünlüğü
ile bir olgunun içinde olması asla kabul
edilemez. Evet bugün CHP yönetimi eleştirilse bile, ülkenin çıkarlarını
koruyacak tek siyasi kuruluştur.
Peki, haklı olan kim veya kimler?
Bir kere Sayın
İnce haklı ama izlediği yol, hem CHP’ye hem de ülkemize çok büyük yanlıştır.
Haklılığını parti içinde yapmalı ve şahsi ilkelere katılmamalıydı. CHP
dışındaki siyasi guruplar, şayet İnce’nin hareketinin ülke acısından doğru
buluyorlarsa kendi kuruluşlarında neden yapmıyorlar? Zira onların ülke ile
sorunu yerine rant sorunu ile yatıp kalkıyorlar. O zaman memleket hareketini
CHP’yi daha aktif olması için kabul ediyoruz.
Aksi halde tek kurtuluş yolunun
CHP olduğunu unuturuz. Sayın İnce, cılız bu gezileri bırakarak bir nefer
olarak parti içinde yürümelidir.
Oysa Muharrem
İnce, başlattığı memleket hareketini bayağı olgunlaştırmaya çalışıyor.
Söylemlerinde, sosyal adalet, planlı kalkınma, yoksullukla top yekün müdahale,
işçilerin ve memurların temsili yetinin arttığı toplu sözleşme istiyoruz diyor.
Esnaf ve sanatkarlar için adil bir rekabet ortamı, gerçekleri saklayan değil
ortaya çıkaran bir basın istiyorum diyor. Köy okullarının açılmasını ve tam
bağımsız Türkiye’den söz ederken bu ekipteki önemli isimleri açıklıyor.
Şimdi soruyorum.
Bu hareketin adı ne? Bir parti mi? Bir cemiyet mi? Yoksa CHP içinde bir muhalif
hareket mi? Bu hareket CHP’yi daha da güçlendirir. Şayet bilinçli vatandaş
mevcutsa!