Karadeniz Bölgesi’nde yaşamak oldukça zor.
Dik yamaçlar, tepeler
ve yükselen dağların arasından inişli çıkışlı kıvrılan yolları yürüyerek,
hayatın zorluklarına göğüs geren, elleri nasır tutan ve alınlarında derin
çizgiler açılan vatandaşlarımızın yaşamsal ihtiyaçlarının yükünü kısmen de olsa
hafifleteceğine umutla bakılan fındık ne acıdır ki Karadenizlinin kara yazgısı
oldu.
Genel anlamda devletin tarım
politikasından yoksun olarak çalışmasından dolayı ülkemizin diğer bölgelerinde görülen
olumsuzlukları Karadeniz Bölgesi de yaşamaktadır. Özellikle fındık, Trabzon,
Giresun, Ordu ve Samsun illerinin en önemli geçim kaynağı olarak bilinirken,
yıllardır ülkemizin bir fındık politikası olmamıştır.
Dünyada fındık yetiştiren ülkeler
sıralamasında ilk sırayı alırken ve en kaliteli fındık ülkemizde yetiştirildiği
gerçeği varken dünya fındık borsasının yabancıların elinde olması gerçekten
düşündürücüdür. Yanlış politikalar, üreticiye müdahale etti. Onların kuruluşu
olan Fiskobirlik senelerce siyasilerin manevralarıyla üretici kuruluşu olmaktan
çıkarıldı.
Bölgedeki üreticiler, fındık
bahçelerinin bakımları dahil, ürünlerini kendi kuruluşlarına teslim edene kadar
yaptıkları masrafı karşılayamaz durumda. Hatta bazı yerlerde fındık alım
merkezleri dahi yok. İş tüccara kalınca devlet üreticiyi koruyamaz durumda.
Önemli olan noktaya dikkat çekmek isterim. Tüccar, üreticiden aldığı fındığı
bir şekilde elinden çıkarıyor ve kar ediyor. Siyasallaşan üretici kuruluşu
Fiskobirlik’in nasıl zarar ettiği çok düşündürücüdür.
Ülkemiz ekonomisi açısından
çok önemli bir yeri olan fındık, iç piyasada çeşitli alanlarda tüketilerek
ülkeye ekonomik girdi sağlayabilir. Böylelikle yöre halkımızın küçük de olsa
sorunları çözülebilir. Tabii ki bazı alakası olmayan ve fındıkçılıktan
anlamayan kişilerin elinde oyuncak olmazsa!
Bazı yerlerde Fiskobirlik’in
binaları kiraya verilerek, kuruma girdi sağlama düşüncesi doğru olsa da fındık
üreticilerinin unutulmuşluğa bırakılması doğru değildir. Bu gibi yerlerde
Fiskobirlik adına fındık alım yerlerinin olduğunu zannetmiyorum. Devletin
acilen gerçek bir fındık politikası yürütmesi ve üreticiyi destekler
çalışmalarını yeterli düzeye çıkarması gerekmektedir.
Dünyada altın kadar değerli olan
fındık, üreticiler için ağlatan değer olmamalıdır. Fındık, üreticinin yüzünü
güldürmelidir. Elbette yetkililerin planlı çalışmalarıyla ve destekleriyle
birlikte...!