İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Murat Uslu, SEGBİS ile bağlandı. Tutuksuz sanık Mustafa Ünver ile Tuğba Anlak'ın ailesinin de geldiği duruşmada taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya, İstanbul Barosu Kadın Komisyonu, Önce Kadınlar ve Çocuklar Derneği ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız ve Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili de katıldı.

İstanbul Arnavutköy'de 31 Temmuz 2019 tarihinde, bir çocuk annesi Tuğba Anlak, taşınacağı evin temizliğini yaptığı sırada erkek arkadaşı olduğu iddia edilen tutuklu sanık Murat Uslu tarafından 6 yaşındaki kızının gözü önünde silahla vurularak öldürülmüştü.

“MERMİ ÇEKİRDEĞİ YERDEN SEKEREK VÜCUDA İSABET ETTİ”

Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, Sanık Murat'ın aracın kaputundan silah alarak maktulün bulunduğu eve pencereden girdiği anlatıldı. Mütalaada, Murat Uslu'nun bir el ateş ettiği, öldürücü nitelikteki yaralanma sonucu maktulün kafatası kırıkları ile birlikte beyin doku harabiyeti ve gelişen komplikasyonlar sonucu vefat ettiği ve silahın mekanik arızasının bulunmadığını belirtti.

Tuğba Anlak'a isabet eden ve ölümüne neden olan mermi çekirdeğinin yerden sekerek vücuda isabet ettiğinin kaydedildiği mütalaada, sanık Mustafa'nın, suç işlemeyi teşvik ettiği veya suç işleme kararını kuvvetlendirdiği hususunda bir delil olmadığı, fiilin işlenmesinden önce veya sonra yardımda bulunacağı hususunun da ispatlanamamış olduğu kaydedildi.

Mütalaada, diğer sanık Pelin Altun'un maktulün arkadaşı olduğu, sanıkların beyanları ve deliller dikkate alındığında suça iştirak ettiği hususunda yeterli delilin elde edilemediği ifade edildi.

BİR SUÇTAN MÜEEBBET İKİ SUÇTAN DA BERAATI İSTENDİ

Mütalaada tutuklu sanık Murat Uslu'nun, ‘Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasını talep ederken, ‘Hakaret' ve ‘Tehdit' suçlarından da beraatına karar verilmesini talep etti.

Mütalaada, tutuksuz sanıklar Mustafa Ünver ile Pelin Altun'un da ‘Kasten öldürmeye iştirak' suçundan beraatlarına karar verilmesini istendi.

“YERDEN SEKEREK GELEN KURŞUN ŞEKLİNDEKİ SAPTAMAYI KABUL ETMİYORUZ”

Esasa ilişkin beyanda bulunan müşteki Anlak Ailesinin avukatı Müjde Tozbey, “Mütalaanın yerden sekerek gelen kurşun şeklindeki saptamasını kabul etmiyoruz. Ayrıca teferruatlı beyanlarımızı sunmak için süre talep ediyoruz” dedi.

Haklarında beraat kararı verilmesi talep edilen sanıklar Mustafa Üner ile Pelin Altun'un avukatları mütalaaya bir diyeceklerinin olmadığını söyleyerek, müvekkilleri hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep ettiler.

“KASTEN BİR EYLEMDE BULUNMADIM”

Mahkemede esasa ilişkin diyecekleri sorulan tutuklu sanık Murat Uslu, “Kasten herhangi bir eylemde bulunmadım. Maktulün koluma vurması sebebiyle silah ateş aldı” dedi.

Mütalaaya karşı diyecekleri sorulan sanık avukatı, “Merminin yerden sekerek geldiği en başından beri sabittir. Bu nedenle sanığın tutuksuz yargılanmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, müşteki avukatlarının esasa ilişkin beyanlarını hazırlamaları için süre vererek, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede tutuklu sanık Mustafa Uslu hakkında, ‘Kasten öldürme', ‘Hakaret' ve ‘Tehdit' suçlarından müebbet hapis ve 9 aydan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, tutuksuz sanıklar Mustafa Ünver ile Pelin Altun'un ise işlenen cinayete ortak oldukları gerekçesiyle, ‘Kasten öldürmeye iştirak' suçundan ayrı ayrı 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA YAPILDI

Duruşma sonrasında Tuğba Anlak’ın ailesinin avukatları, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği üyeleri ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ile birlikte basın açıklaması yapıldı. Tuğba Anlak’ın kardeşi Leyla Arslan, “Adalete güvenmek istiyorum. Çocuğuna ben bakıyorum. İki sene oldu. Hala daha aynı şeyler. O tabanca oraya kendi kendine girmiyor. Her şey belli” dedi. İlknur Gültekin ise “Kardeşim öldü, 1,5 yıl oldu, gitti, gelmeyecek. Fakat böyle olursa bu kadın cinayetleri böyle olmaya devam edecek. Çünkü Türkiye'de adalet yok. Çok üzgünüm, umduğumuz gibi olmadı. Böyle giderse kadın cinayetleri bitmeyecek. En ağır cezayı almasını istiyoruz” şeklinde konuştu.