Somalı madencilerle haklarını aramak için gittikleri Ankara'dan Manisa'ya dönerken trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Bağımsız Maden İş Başkanı Tahir Çetin ve 15 madenci hakkındaki davanın ilk duruşması yapıldı. Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, madenciler; Ermenek'te işçilerin ödenmeyen hakları için 87 gün boyunca sürdürdükleri eylem nedeniyle “izinsiz gösteri, direnme ve kamu malına zarar vermekle” suçlandı.

“SUÇ DUYURULARIMIZ TAKİPSİZLİKE SONUÇLANDI”

Ermenek Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ardından SÖZCÜ'ye açıklama açıklama yapan madencilerin avukatı Mürsel Ünder, madencilerin 4 tane kalkan, 3 tane cop, 1 tane kaska yönelik kamu zararı nedeniyle yargılandığını söyledi.  Madencilerin bugüne kadar maruz kaldıkları olaylarla ilgili yaptıkları suç duyurularının hepsinin takipsizlikle sonuçlandığını ve konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdıklarını söyleyen Mürsel Ünder, şunları söyledi:

– Ermenekli madencilerimiz hak arama mücadelesinde 2 kez Ermenek'ten Ankara'ya yürüme kararı almış ancak her defasında da jandarmanın şiddeti ve engellemesi ile karşılaştı. Bunun üzerine sendika, maden işçileri ve jandarma karşılıklı suç duyurusunda bulundu. Bunun sonucunda bizim yaptığımız suç duyurularının tamamı takipsizlikle sonuçlandı. Oysa o süreçte birçok madenci arkadaşımız ciddi darba maruz kalmışlar ve doktorlar tarafından da bilgi ve bulgular gizlenmişti.

– Biz de bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk.  Jandarma şikâyetinin sonucunda ise ölen sendika başkanımızın da aralarında olduğu 16 kişi hakkında dava açılmasına karar verildi. Dava gerekçesi ise, toplantı, gösteriş yürüyüşlerine muhalefet, görevli memura mukavemet ve kamu malına zarar vermekti. Kamu malına verilen zarar olarak ise, 4 tane kalkan, 3 tane cop, 1 tane kaskın kullanılamadığı gösterildi. Biz suçlamaları kabul etmedik ve derhal beraat talebinde bulunduk, ama mahkeme bunu uygun görmedi. Dava 1 Aralık 2021 tarihine ertelendi.

“VERDİĞİMİZ MÜCADELE MEŞRU”

Ermenek Adliyesi önünde açıklama yapan madencilerin avukatlarından Faruk Şimşek ise “İşçiler bir şeyi kazanacak noktaya geldiği andan itibaren vermek istemiyorlarsa şiddeti, zoru ve baskıyı araç olarak kullandıklarını görüyoruz. Bizim verdiğimiz mücadele meşru haklı. Emeğin mücadelesinden daha onurlu bir mücadele yok” dedi.

“TAHİR BAŞKAN’IN YOLUNDAN İLERLEYECEĞİZ”

Davanın ardından açıklama yapan Ermenekli maden işçisi İbrahim Yılmaz ise, geçirdiği tarfik kazası sonrası hayatını kaybeden Bağımsız Maden İş Sendikası Başkanı Tahir Çetin'i andı. Tahir Çetin'den çok şey öğrendiklerini söyleyen Yılmaz ise şunları söyledi:

– Direnişimizin 317. Günündeyiz. Bugün Ermenek Adliyesi'nde 25 Kasım'daki direnişimizden dolayı yargılanmamız vardı. Yargı süreciyle ilgili detayları avukatlarımız anlatacak. 31 Aralık 2020'de bu yol baş koyduğumuzda  Tahir Çetin başkanımız bize önderlik etmek için ziyaretimize geldi. Biz o günden itibaren 10 aylık süreç içerisinde Tahir Çetin başkanımızından ve diğer sendikadaki arkadaşlarımızdan çok şey öğrendik.

– Tahir Çetin başkanımızdan en çok öğrendiğimiz şey ise, onurlu bir şekilde yaşamak ve ölecekse de onurlu bir şekilde ölmekti. Biz buradaki eylemlerde sürekli konuşurduk, bir defasında yine bana, ‘İbrahimcim öleceksen de onurlu ve namuslu bir şekilde öleceksin. Bu yola baş koyduysak bu yolda ölmek için çıktık' demişti. Kendisi de bu yolda onuru ve namusuyla aramızdan ayrıldı. Ama biz onu asla öldü ya da aramızdan ayrıldı olarak kabul etmiyoruz. Kimse de böyle bir şeye kapılmasın. Tahir başkan ölümsüzdür. Biz onun yolunda ilerleyeceğiz.