Yazarı Neslihan Erdoğdu olan “Fark Yaratan Anne Baba” kitabı, anne ve babaların çocuklarını keşfetmek ve yetiştirmek üzerine aydınlatıcı bilgi vermektedir... Evet, anne baba olmak belki de en çok önemsememiz ve üzerinde düşünmemiz gereken bir görevdir. Zira anne baba sayesine dünyaya gelen çocuk, hem kendisine hem ailesine ve çevresine hem de ülkesine, belki de dünyaya etki edecektir.

Bu noktada annelik ve babalığın her boyutunun sorgulanması önemlidir. Malum olduğu üzere her ailenin gerçekleri diğer ailelerden farklıdır. Her çocuğun da gerçekleri ve potansiyeli farklıdır. Burada kendi gerçekliğinize ve çocuğunuzun potansiyeline en uygun yolu bulmak konusunda, eğitimci yazar Neslihan Erdoğdu, bilgi vererek farklı yaklaşımları anne babalarla paylaşarak ama en önemlisi çocuğunuz için fark yaratmanızı sağlayacak doğru soruları size sorarak idealinize ulaşmanız konusunda yol gösteriyor... Konu ile ilgili bir bölümü ilgilenenlerin bilgisine sunalım...

Çocuklarınızı değil, kendinizi değiştirin. Hepimiz suçlu arayıp dışarıdaki nedeni ortadan kaldırmak istiyoruz. Bu, çocuklarımız için de böyle. "Çocuğum teknolojinin esiri, ödev yapmıyor" diyerek psikolog, pedagog danışman aramak yerine kendinizi sorgulayın lütfen...” Ben ne sıklıkla teknoloji ile iç içeyim. Ona nasıl örnek olurum, çocuğumun bu tutumunu değiştirmek için ne yapmalıyım...” Çocuklarımız bizim malımız ya da bize ait bir varlık değil.

Onların da duyguları, hayalleri, düşünceleri ve kendine özgü davranışları olmalı. Her davranışlarını bizim istediğimiz gibi yapmayacaklar, kendilerine yeten birey olabilmeleri, onları ne kadar erken yaştan birey olarak görmemize bağlı... Çocuklarınızı bütün olarak görmeye, anlamaya çalışın, sadece davranışlarına odaklanmayın. Duyguları, düşünceleri ve hayalleri, kendisinin dışında neleri önemsiyor; bunları anlaması için fırsat verin.

Çocuğu sadece davranıştan ve sonuçtan ibaret görürsek not, puan başarı odaklı oluruz. Unutmayalım ki, bugün okula başlayacak çocukların yapacağı mesleklerin yüzde atmış beşini henüz bilmiyoruz. Gelecek yetkinlikler üzerinde prim yapacak akademik başarının önemi azalıyor.

Akademik başarıya takılıp çocukların bütünlüğünü gözden kaçırmayalım. Her çocuk eşsiz ve mükemmel, onların mükemmel oldukları alanları bulun ve keşfedin... Kendi gerçekleştiremediklerinizi onların gerçekleştirmeleri için hayatlarını esir almayın... Veli-Öğrenci-Okul üçgeni olarak toplumun özü, çekirdeği olan çocuğu, toplumun istediği doğrultuda, en mükemmel, en sağlıklı, çalışkan, uyumlu, başarılı insan yapmaya çalışmalıyız.