SON DAKİKA



Haber > Rize > Ercüment Şahin Çervatoğlu; ''O koltuk Mustafa Kemal Atatürk'ündür''

Ercüment Şahin Çervatoğlu; ''O koltuk Mustafa Kemal Atatürk'ündür''

Karadeniz Özel

11 Nisan 2019 Perşembe - 10:56




Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu’ndan Karadeniz’e çok özel açıklamalar





Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ile Karadeniz gazetesi olarak keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Çervatoğlu, standart bir belediye başkanı profilinden farklı bir belediye başkanı profili ile bizi karşıladı. Çervatoğlu, alçak gönüllü ve samimi bir şekilde karşıladı bizi. Kendisi vatandaşlarıyla birlikte odasının kapılarını bize açtı. Bir yanda halk, bir yanda Çervatoğlu. Samimi bir ortamda röportaj gerçekleştirdik. Biz sorduk, Çervatoğlu içtenlikle cevapladı. Yanındaki vatandaşlar ise hayranlıkla Çervatoğlu’nun anlattıklarını dinledi. Dedik ya Çervatoğlu farklı bir bakış açısına ve profile sahip diye. Makam koltuğuna asla oturmayacağını söylüyor Çervatoğlu ve ekliyor: “O makam Mustafa Kemal Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının hakkıdır.”

İşte Çervatoğlu’nun açıklamaları: 

ÖNCE İKNA EDECEĞİZ SONRA KARAR ALACAĞIZ




Esnaf, gençlik, kadın meclisimiz var. Köy muhtarlarımızın meclisi var. Yani yaklaşık 120 kişilik bir meclisimiz var. Nasıl karar alacağız; ikna yöntemiyle karar alacağız. Demek ki ikna edemiyorsam kararımız doğru değil. Çünkü bu bir fikirdir. Bir mahallede yaşayan muhtar kadar sorunları bilemem ben. Esnafın sorununu esnaf kadar bilemem. Her ay bize sorunlarını gönderecekler. Önce hastanın yol sorunu çözülecek. Bizim için insan sağlığı önemli. Başkan torpil yapamayacak. Eğitim kooperatifini kurmayı düşünüyoruz. Neden Fındıklı’da iki dil konuşan çocuklarımız olmasın? Çocuklarımıza en az iki dil oluşturacağız. Kar mantığı gütmeden bir okul oluştursak çocuklarımız iki üç dil öğrenecek. Gelse bir turist, hiçbirimiz ona yardımcı olamayız. Onları yönlendiremeyiz. Neden Karadeniz’de böyle olmasın? Şu telefonlarımız ile dünyaya bağlanıyoruz. Çocuklarımız bu telefonlarla yabancı dil bilseler, kendilerini geliştirseler güzel olmaz mı? Bunun için eğitim kooperatifi düşünüyoruz.






ÜSTTEN BAKMAK iÇiN BiZE GÖREV VERiLMEDi

Belediye başkanı gökten zembille inmedi. Benim sihirli değneğim de yok. Ortak akıl oluşturmak gerekir. Bize bir orkestra verildi. Orkestra da sazcıların, söyleyenlerin ve orkestra şefinin uyumlu çalışması için görev verildi. Orkestra şefi yanlış yönetirse ses eksik çıkar. Çalanlar yanlış çalar, söyleyenlerde eksik söylerse uyumlu bir ses ortaya çıkmaz. Üstten bakmak için bize görev verilmedi. 

YURTTAŞ MAKAMDAN DAHA ÖNEMLİ




Fındıklı’nın çehresini değiştirmek için neler yapacaksınız? İlk sorun ne? Ben buna tersine dünya diyorum. Önce yönetim şekli değişmeli. İtiraz ediyorlardı vatandaşlarımız. Su, elektrik, çöp var diyordu. Bunlar zaten belediyenin görevidir. Bizim için bir yurttaş bu makamdan daha önemli. Bana oy vermemiş olsun; kimsenin hakkını yemeyecekse bana her türlü fikri söyleyebilir. 

‘BiZDEN BiZE KOOPERATiF’




Çay, tarım ürünleri arasında çok şanslı bir üründür. Çünkü marttan kasıma kadar aileye para girer. Fındıkta tektir. Toplarsınız satarsınız. Meyvelerimiz çürüyor. Meyvelerimizi belediye kurutsa ve bunu pazarlasa güzel olur. Hayvansal ürünleri devlet destekliyor ama kimse almıyor. Devletin desteğini teşvik etsek, bir ortak ahır oluştursak güzel bir çalışma ortaya çıkar. Artan sütü bizim için üretse, bir katkımız olsa ve ‘Bizden bize kooperatif’ dediğimiz kooperatif sayesinde diğer illerimizdeki yurttaşlara göndeririz. İşte size bir aileye destek! Hem üretime katkı hem de aileye destek. Hem tarımsal hem hayvansal ürünlerin belediye bünyesinde imal edilmesi ve halka sağlıklı bir şekilde sunulması hedefimizdir. Neden olmasın?

18 MiLYON BORCUMUZ VAR

Göreve geldiğinizde nasıl bir belediye aldınız?





18 milyon TL borcumuz var. Borcu aldık. 45 İŞKUR çalışanımız var. Böyle bir ihtiyaç varsa neden devletimiz bunları daimi istihdama dönüştürmez? Kimse parayla ve işle terbiye edilmemeli. Bunun insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. 18 milyon liralık borç var. Bu borç İller Bankası’na olan borçtur. Bu borcun dışında bir başka piyasa borcumuz yok. Bu manada eski yönetime teşekkür ediyorum. Bana bu görevi verdikleri ve bana güvendikleri için sonsuz teşekkür ediyorum. Her insanın bir ailesi vardır. Benim ailem Fındıklı halkıdır. Adımız soyadımız Fındıklı’dır. Onun için Fındıklı halkının önünde saygıyla eğiliyorum. Onlar belediye başkanı, ben onların hizmetçisiyim.

HERKESE EŞiT MESAFEDE OLDUK

Fındıklı’da yüksek oranda oy alarak belediye başkanı seçildiniz. Bunu nasıl başardınız?


Öncelikle genel başkanımıza, genel merkezimize, il teşkilatımıza, Cumhuriyet Halk Partisi Fındıklı teşkilatının tüm üyelerine teşekkür ediyorum. Çünkü hem Fındıklı halkı hem de tüm teşkilatımız bana eğilim yoklamalarında çok ciddi bir destek verdiler. En büyük teşekkürü de Fındıklı halkına yapıyorum. Bana kimin oy verip vermediğini tartışmıyorum. Tüm Fındıklı halkının belediye başkanıyım. Bu anlamda politikalarımızı yürüttük. Çalışmalarımızı Fındıklı halkıyla yapacağız. Temel felsefemiz budur. Bu çerçevede herkese dokunmaya çalıştım. Hangi siyasi fikri savunursa savunsun herkese eşit mesafede olduk.

BU İLÇEYİ EMANET ALDIK

Ben bütün esnafı gezdim. Esnafa ‘Siz olsanız nasıl bir Fındıklı istersiniz?


Neyi yapardınız, neyi yapmazdınız’ diye sordum. Yaklaşık yarım saat onları dinledim. Yaklaşık 600 esnafı gezdim. Bütün evlere girebildim diyemem ama birçok eve girdim. Bütün sitelerde toplandım. Bu toprağın evladıyım. Bizi yetiştirenler analarımız babalarımız. Çocuklarımıza yönelik de hedefim şu şekilde oldu: Biz ilçemizi bu çocuklardan emanet aldık. Bu emaneti sağlıklı bir şekilde çocuklarımıza devredebilmektir amacımız. Karşıdaki adaylarımızın eksikliklerinden ziyade yaptıkları için teşekkür ettik. Yapılan eksiklikleri tespit edip yapılması gerekenleri anlattık. Çalışmanın, dokunmanın etkisi var ama ben realist bir insanım. İnsanlar ekonomik olarak bunalmıştı. Bunun da bir etkisi var. 

BELEDİYEDE ÖZEL İŞ OLMAZ

Makam kapısını sökeceğim’ demiştiniz. Bu söyleminiz bazı kesimler tarafından eleştirilerek ‘Belediyede bazı çalışmalar gizli kalmalı’ denildi. Bu eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Belediye içerisinde gizli ne kalabilir ki?

Belediyecilik kamusal bir hizmettir. Fındıklı halkı şu yetkiyi bana veriyor; “Sayın Çervatoğlu, bize düşen hizmetleri sağlıklı ve tüm yurttaşların eşit bir şekilde yararlanabilmesi için yapın. Kimseyi kayırmayın. Kişilere değil Fındıklı halkına hizmet edin” diyorlar. Bazıları bize diyor ki; ‘Benim düğünüm var, belediye bana destek versin’. Ama belediye destek veremez. Neden veremez? Hangi dinde ve siyasal düşüncede olursa olsun bu yanlıştır. Çünkü bu Fındıklı halkının bütçesidir. 16 bin nüfusun parası var. İnsanların isteklerini karşılamak ayrı bir şey, ihtiyaçlarını karşılamak ayrı bir şeydir. Belediyede özel bir şey olamaz. Kamu hizmetinde özel olamaz. Ben bu desteği veremem dedim. Verirsem hak yerim dedim. 

BiZ YORULMAYA TALiP OLDUK

Neden makamda oturmuyorum?


Bu kapı kapalı olsaydı, bu yurttaşlar burada olamayacaktı. Burada çayını içiyor, lokumunu yiyor. Bu sohbeti dinliyor. Bu özel değil ki. Bütün iş toplantılarımızı da bu şeffaflıkta yapıyoruz. Şaşırıyorlar. Personel bu masaya geliyor vatandaş da geliyor. Katılmak istiyorsa katılıyor. Fikri varsa söylüyor. Evet bizi biraz yoracak ama biz yorulmaya talip olmuşuz zaten. Vatandaş buraya çekinmeden gelebilmeli. Yoksul ile fakir arasında fark olmamalı. Burada en azından sıfır fark olmalı. Zaten eşit değiller ama burada en azından eşit olmalılar. 

GİZLİ BİR ŞEY KALMAYACAK

Vatandaşla eşit bir şekilde göz teması ile konuşuyoruz. Bunu ben kızımdan öğrendim. Kızımla 7 yaşlarındayken konuşurken kızım bana ‘Baba eğileceksin, benim gözüme bakacaksın, göz göze geleceksin, ondan sonra bana bir şey söyleyeceksin’ demişti. Bu bana hayatımda ders olmuştur: Göz göze gelmek, kendini eşitlemek. Basit bir şey. Bunu yapabilirsek yaşantımızı da buna göre düzenleriz. Bunun için de bu kapı herkese açık. Gizli kalmayacak. 

BİZİM GİZLİMİZ EŞİMİZDİR

Bizim gizlimiz yok. Gizlimiz yârimizin yanağıdır, eşimizdir. Kendi evimizdir. Eşimin dışında benim gizli bir şeyim olamaz. Kamusal bir alanda çalışıyorsanız orada toplumsallaşıyorsunuz. Burada herkes gibi ben de bireyim. Fındıklı halkı bize sadece “Ey Ercüment Çervatoğlu, sana ekibinle birlikte bizim işlerimizi koordine etme işini veriyoruz. Bunun için bu görevi sana veriyoruz” dedi.

MAKAM MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜNDÜR

Makamınıza hiç mi oturmayacaksınız?


Ben kimseden üstün değilim. Yurttaşlarla eşitim. Yurttaş Mustafa ne ise belediye başkanı sıfatıyla var olan Ercüment Çervatoğlu da odur. Dolayısıyla Mustafa Kemal Atatürk orada. Makam bir kişiye verilecekse Mustafa Kemal Atatürk’e verilmeli. Çünkü kurucu önderimiz. İsmet İnönü ve Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarına verilmeli. Çünkü emperyalizme karşı bağımsızlık savaşı verdiler. Bizim ‘biz’ olmamızı sağladılar. 

Haber: Hüseyin TERZİ
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap