SON DAKİKA



Haber > Teknoloji > Nesnelerin iletişimi ve biz

Nesnelerin iletişimi ve biz

28 Eylül 2017 Perşembe - 10:00








Günümüzde teknolojik gelişmeler hayatımızın her kesiminde belirgin bir şekilde rol alıyor. Eskiden oğlum kızım geri dur, dokunma bozarsın dediğimiz elektronik aletlerimizi şimdilerde bize öğretsinler diye yalvarıyoruz. Ne yapalım her şeyi her gün takip edecek halimiz yok. Bu sadece kendimiz için geçerli değil, inanın herkes böyle. Bazen çok bilmişler belirir televizyonlarda ve her telden çalarlar ama emin olun onlar hiçbir şey bilmediklerinden öyle konuşuyorlar. Sözü nereye getirmeye çalışıyorsunuz derseniz aslında diyeceğim şu: Günümüzde ancak tek bir konuda ya da alanda uzman olabilirsiniz! İki değişik alanda çok zor ve üç alanda imkansızlaşır. Herhalde her konuda uzman birini bulabilmek için şöyle 300-400 yıl gerilere gitmek lazım.

Belki Newton ya da Galileo. Bu sadece bilim için geçerli değil, bir çiftçi, nakliyeci, bakkal hep aynı şekilde. Yani başarılı olabilmek için bir yöne odaklanmak zorunda herkes. Bu durumun doğurduğu bazı önemli sonuçlar var. Evvela, yeni yeni bilim dalları, mühendislikler, vs türüyor farkındaysanız. Genetik mühendisliği, Mekatronik, Organik Elektronik, Biyomühendislik, Enerji Mühendisliği vs. Bir çınar ağacının dalları gibi bu ayrışmalar gün geçtikçe artıyor. Bir başka önemli sonuç ise bu denli ayrışmaların olduğu çağımızda disiplinler arası işbirliği ve araştırmaları zaruri hale geldi. Yani disiplinler birbirleriyle devamlı iletişim halinde olmalı, geliştirilen nesneler birbirini anlamalı ve iletişim kurmalı. Bütün bu olan bitenler, isteseniz de istemeseniz de hayatımızı olumlu ya da olumsuz etkiliyor. Bakınız köyde bir çiftçi olduğunuzu ve hayatınızı tarlanızdan kazandığınızı düşünün.

İlk zamanlarda tarlanızı el emeğiyle ekime hazırladınız, kaza kaza ürününüzü ektiniz. Zamanı geldi elinizde orak ekininizi biçip satmaya götürdünüz. Bir baktınız komşu traktör kullanmış, daha az emekle daha fazla ürün elde etmiş ve ucuza satıyor malını. Ne yapacaksınız? Siz de mecbur ayak uyduracaksınız yoksa malınızı satamayacaksınız. Sonra baktınız komşu tarlaya sulama sistemi döşemiş, güneş batınca sular açılıyor yaklaşık bir saat suluyor sonra kendi kendine kapanıyor sistem. Siz bu kadar düzenli sulayamıyorsunuz ve haliyle siz daha az üretiyorsunuz. El mahkum bu sefer siz de bir sulama sistemi kuruyorsunuz. Komşu bu sefer gidiyor sulama sistemine yağmur sensörü taktırıyor, yağmur yağınca sulamıyor yine öne geçti, mecburen siz de yakalamak için taktırıyorsunuz bir sensör. Bakınız bundan sonra işler daha da karışıyor! Sulama her gün yapılmalı mı? Aşırı sulama ürünü etkiler mi? Yarına yağmur yağacağı tahmin ediliyorsa bugün sulamaya gerek var mı? Yarın çok sıcak olacaksa bugün ekstra sulama yapmalı mı? Bu yıl senin ürüne ne kadar rağbet var, rekolte düzeyi ne? Belki de don, ya da kuraklık vurmuştur başka bölgeleri ve bu yüzden fiyatlar aşırı yükselmiştir. Ne zaman ekime başlamalı? Seneye ne ekmeli? Ürünü en kârlı şekilde nasıl satmalı? İşin korkunç tarafı böyle tonlarca daha soru var. Daha işin risk kısmı var! Ya tarlanız zarar görürse? Dolu yağar, don olur yani risk çok.

Bütün bunları sen bir çiftçi olarak nasıl takip edeceksin? İmkanı yok. Bu sıraladığım soruların cevapları birkaç uzmanlık alanına düşüyor yani birkaç uzmana ihtiyacın olacak. Bir meteorolog lazım, senin ürün üzerine uzmanlığı olan bir ziraat mühendisi lazım, agronomist yani tarım ekonomisinden anlayan biri lazım ve aslında bir de işletme okumuş tarım ürünleri konusunda pazarlamayı iyi bilen bir uzman. Şükür ki günümüzde bu kadar uzmanı işe almak zorunda değilsin. Ne yapacaksın peki? Yukarıda bahsettiğim gibi, bu uzmanların geliştirdiği objeleri kendi tarlana uyarlayacaksın. Bu objeler birbirleriyle iletişim içinde olacak hep. Sulama sistemin tahminlerden gelecek bilgiye göre sulamayı yapacak ya da yapmayacak. Yağmur sensörü de tahminleri kontrol edecek ve eğer tahminlerde bir sorun varsa tahminciyi uyaracak. Uydu görüntülerinden bitkinin gelişimini izleyen sistem sulama süresini ve sıklığını bildirecek. Bir gün telefonunuza bakacaksınız ve hasat zamanı gelmiştir diye bir mesaj göreceksiniz. Bitkiyi takip eden sistem size zamanı geldiğinde bu mesajı atacak. Bir başka sistem de bu mesajı alacak. O da size ürünün piyasa değerini söyleyecek.

Bunu bir başka sistem de alacak ve size aslında bir iki şehir ötede çok daha yüksek fiyata satabileceğinizi bildirecek ve size nakliyeci ayarlayacak vs vs. Siz de bu arada çayınızı yudumluyor olacaksınız. Bütün bunlar hayal mi? Hayır bunlar artık günümüzde tasarlanan ve bazıları hayata geçmiş akıllı sistemler. Geçen hafta bahsettiğim nesnelerin iletişimi kavramı işte bu. Buna genelde nesnelerin interneti derler ama iletişimi desek daha doğru bence. Hayat bu denli evrim geçirirken, bilim ve sanat bu denli derinlere inerken biz aynı kalamayız. Her sene aynı ritüel ile fındık, çay ya da tütün yapıp para kazanamayız. Gün gelir başkaları bizim ürünleri çok daha ucuza çok daha kaliteli üretir ve biz havada kalırız. Bu bağlamda geçen haftaki yazımın önemini tekrar vurgulamak isterim. Saygılar.


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap