Trabzonspor sezona ‘doktorlar kulübü’ yönetimi ve de Ersun Yanal ile başladı. O günden bu yana iki milli maç arası kullandıktan sonra bir türlü takım olma yolunda iki adım öne geçemedi. Öne çıkan bir gerçek var ki, her maç Trabzonspor’u her takım yenebilir. Trabzonspor bu kadro ile her takımı yenemez. Rakibine üstelik kendi sahasında sahanın her alanında baskı yapamayacaksın, ikili mücadelelerle yardımlaşmayı ön planda tutamayacaksın, hücumlarda rakip kale önünde çoğalamayacaksın, eften püften kademe hatasından yenmeyecek golü yiyeceksin, sonrasında Trabzonspor doktorlar yönetimi, teknik adamı ‘bize zaman lazım’ diye günü kurtarma gayreti içerisinde olacaklar. Ve sonuç ortada! Trabzonspor yerlerde sürüyor. Yok arkadaş, bize zaman değil, ne yaptığını bilen futbolcu lazım. Kimse kimseyi avutmasın, akabinde de kandırmasın.
Bu kadronun yapabileceği iyi şeylerin dışında takım birlikteliğini, takım aklını sahaya yansıtacak Mehmet Ekici ve Durica’dan başka bu takımda kim var?

Ersun hocanın prensi tilki kurnazlığında kayarak oynayan Onazi mi var? Bir takım erken gol yiyebilir, hatta iki gol de yiyebilir. 45 dakikada rakibini kendi alanına hapsedemezsen, onu hataya zorlayacak duruma sokamazsan çoğunluğu doktor olan Trabzonspor yönetimi bu hastaya ilaç yazamaz arkadaşlar. Antalyaspor ilk yarıyı 1-0 önde bitirirken ne yaptı? Golü bulduktan sonra kalabalık defansla Trabzonspor’u karşıladı. Trabzonspor’un arkada bıraktığı boşlukları
kullanarak alan savunması içinde zamana oynadı. Futbol beceri oyunu, yakalar atamazsan atana saygı duyacaksın. Trabzonspor ikinci yarıya maçı lehine çevirmek için oyunun ritmini yükselterek başladı. Ne yazık ki hakem, verdiği penaltı sonrası gösterdiği sarı kartlarla yine Trabzonspor’a handikap yaratan bir hakem görüntüsü ortaya koydu. Demek ki Futbol Federasyonu önünde 5 bin taraftarı toplayarak hakkımızı aramanın başka yolu yok. Bu iş de doktorlar yönetiminin işidir. Hastane yönetmiyorlar. Şimdi yazık Nuri Albayrak’ın emeklerine. Katkı sunmadan sahiplendikleri Akyazı’ya bu takımla mı gidecekler? Bir hakemin önceliği maçı kesintiye uğratmadan uzun süre oynatmasıdır.

Bu nasıl bir hakemdir ki 8 sarı kartla Trabzonspor’u oyundan düşürerek maçı etkiler, oyunu çileden çıkartır, rakibin direncini arttırır, rakibi motive ederek alır senden verir ona? Tasvip edilecek bir olay değil ama geçmişte yaşanan hakem olaylarına hak vermiyor değilim. Biz oynamadık, Antalya oynadı mı? Hayır. Sayın Başkan Usta, sağ kanada hiç baktınız mı? Trabzonspor’u resmi maçta temsil eden yöneticimiz orta alanda kimler alınmış dikkat etti mi? Sayın Yanal, uyuyan değil golü yapacak santrafor aldırdın mı? Demek ki ekilmeden biçmeye çalıştığınız bu tarla Trabzonspor. Anladım ki ne bizim sana vereceğimiz bir öğüt ne de senin bize verebileceğin bir şey var. Yazık şu taraftarın çektiği çileye! Kendimiz ettik, kendimiz bulduk. Unutma ki Ersun hocam bunun ismi ‘Fırtına’. Oysa sen yelpaze ile sis dağıtmaya çalışıyorsun. Bu da Trabzonspor’un mantığı değil.