Maç kritiği yazanların geneli, kalıplaşmış haliyle “Maçın hakemine gelince...” paragrafıyla noktayı koyarlar yazılarına. Öyle yapmadan başlayayım istedik. Müsabakanın kendine has koşulları nedeniyle, zorluk derecesi yüksek bir maçtı.

Böyle olmasına karşın, başarılı performansıyla dikkatleri çeken, Süper Lig’e göz kırpan bu genç hakemimiz; Alpaslan Şen... Zaman zaman oyuncuların gerginliği artıracak davranışlarını, son derece sakin kalarak yatıştırmasıyla, maçı gayet iyi yöneterek, alkışı hak etti. Her iki takım için; ‘ya tamam, ya devam’ niteliğindeki maç, çekişmeli, heyecanlı, açıkçası kıran kırana geçeceği genel kanaatken, beklenenin aksine erken sonuç alındı Yalıspor adına. Henüz maçın ikinci dakikasında kaleci Ümit’in bir anlık hatası ve affetmeyen Faruk’la yelkene ilk rüzgâr verildi. Skor 3-0 olunca, tamamen doldu rüzgârla yelkenler... Hekimoğlu Doğan’ın haliyle gardı düştü.

İkinci yarı sonucu değiştirme adına yapılan hamleler yeterli olmayınca, sonuç Hekimoğlu Doğan için kaçınılmazdı. Ancak, Onur Hoca’nın yönetimindeki oyuncuların, Yavuz Selim’de sıkça yaşanan ve hiç istemediğimiz görüntülere sebebiyet vermeden, 3-0 yenikken futbol oynama istekleri takdir edilecek cinstendi. O nedenle kendilerini kutlamak gerek. Play-off’a kötü başlangıç yapmasına karşın; Gerek, Başkan, yönetim ve teknik heyetiyleiyle, Gerek, tribünlerdeki taraftarıyla, Gerekse sahadaki oyuncularıyla, Tek yürek olup, göstermiş oldukları olgunlukla, bugünkü tablonun ortaya çıkması sağlanmıştır. Ve bu haliyle, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmışlardır...

Futbolseverlerin oldukça fazla ilgi gösterdikleri, Yalıspor taraftarının izleyenleri şaşırtan tribün gösterileri... Kafasında bir takım sorunları olan insanların, bu sorunlarını kısa süreliğine de olsa ertelediği, güzel bir müsabakaydı. Yavuz Selim’de bunlar yaşanırken, Ahmet Suat Özyazıcı’da neler yaşandığını kaç işi biliyor? Yavuz Selim Sahası, mistik havasıyla, futbola ruh katan atmosferiyle yerinde kalmalıdır...!