TSYD, 52. kuruluş yıl dönümünü bir köftecide yaş pasta keserek kutladı.

Medya mensuplarının çoğunun pasta kesimine çağrıldığını gördük.

Çağrılmayanlar da vardı elbette.

Biz çağrılmayanların sesi olmak istedik.

Neden mi?

Çağrılmayanlar, neden çağrılmadıklarını sorguladıkları zaman, aldıkları cevap "Üye olmayanları davet etmedik" oldu.

TSYD'nin verdiği fotoğrafa bakıyoruz.

Üye olmayanları görüyoruz.

Sormazlar mı "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" diye?

Yeri gelmişken hemen şunu da belirtelim: Neden en yakın pozda hep aynı isimler oluyor? Cemiyete bakıyoruz öyle. TSYD'ye bakıyoruz hiçbir fark yok. Yok mu ön saflarda oturacak başka bir isim?

Öyle ya; cemiyetin üye sayısı 300'ü geçti, TSYD'ninki de 100'ün üzerinde.

Her nedense, her şey aynı isimler arasında dönüp duruyor.

Belki de gelen nesil Trabzonspor'da olduğu gibi daha genç!

Ne diyelim? Allah büyüklerimize ve fotoğrafların en önünde oturanlara çok daha uzun ömürler versin.

Bizim sevdamız onlara mezara kadar!

BARÇIN VE KEGAN

Efsane futbolculardan kendi dönemlerindeki anıları dinleyince, tıpkı tiyatrodaki seyircinin durumuna düşüyoruz.

Yani 'güler misin ağlar mısın' pozisyonunun haletiruhiyesine bürünüyoruz.

Trabzonspor'un 70'li yıllardaki efsane kadrosunun orta göbekteki oyuncusu Bekir Barçın anlatıyor... Barçın'ın anlattıklarını sohbette olanlar da bizler gibi pür dikkat dinliyor.

"Trabzon'da Liverpool'u 1-0 yenmiş, rövanş için İngiltere'ye gitmiştik. Maça çıktık. Tabi o

zaman Liverpool'un kadrosu dünya yıldızlarından kuruluydu, bunlardan birisi de Kegan'dı.

İkinci maçta Kegan'ı markaj görevi Engin'e (Cosmos) verilmişti.

Bir pozisyonda Engin yanıma gelerek, 'Abi, Kegan'ı gördün mü, nerede?' diye sordu. Engin'in bu

sözü karşısında şaşırdım. Ben kendi adamımı mı tutayım, yoksa Engin'in marke ettiği Kegan'ı mı arayayım? Kafamı kaldırdım, Kegan'ı aramaya başladım. Kegan ikimizden de musunuz, Kegan'ı marke eden bile maç esnasında, onu kaybedebiliyordu. Böyle bir takımı yenmek mümkün üydü?"

Bekir Barçın'ın söylediği gibi, Kegan o dönemlerin paha biçilmez, üstün yetenekli futbolcularından biriydi.

Bırakın Engin'in Kegan'ı markaj edişini, o dönem dünyada onu marke edecek oyuncu yoktu.

ALİCAN LAKOT

Haftaya Salı günü, Trabzon Süper Amatör Küme'de oynanan play-off maçlarının 'final ' niteliğinde maçı oynanacak. İki iddialı takım Maçkaspor ile Zağnosspor karşı karşıya gelecek.

Şimdiden futbolseverler nefeslerini tutmuş. Burada en önemli görev, maça hakem atamasını yapacak

MHK üyesi Ali Can Lakot'a ve Hakem Atama Kurulu'na düşüyor.

Bu maçla ilgili hiçbir şaibeye mahalvermemek için, Trabzon'un en iyi hakemini bu maça atamalıdırlar.

Bu, Barış Şimşek bile olabilir.

Bütün futbolseverler hakem triosundan adil bir maç yönetmesini bekliyor.

Dikkatine Sayın Lakot!