TRABZONSPOR’UN “ALT’I-ÜST’Ü” MESELESİ

Birkaç gün önce gazetemiz spor sayfasında Trabzonspor menajeri Süleyman Bey’in “Trabzonspor alt yapısı ile üst yapısı arasındaki uyuşmazlığı” hakkında bir yorumunu okudum. Yani, Trabzonspor’da altyapı formunun veya çalışmasının –ki o 1461 A’dan başladı- üst yapıya uygun olmadığını belirtti. Esasen doğru dedi Süleyman bey... De, konuya (En azından bana göre) tersinden baktı. Şimdi bu meseleye değinelim. Öncelikle yıllardır Trabzonspor, “A” takımına bir sistem, bir oyun formatı bir düzen verebildi mi? Yok. Bildiğimiz, “A” takımının bir oyun mantalitesi, sistemi olur sonra da bu oyun tarzı ile mütenasip olarak, alt yapı hocalarına en alttan 1461 “A” ya kadar Trabzonspor “A” takımı formatında çalışma zorunluluğu getirilmesi için Alt yapı sorumluları ile “A” takımı teknik ekibi koordineli olarak teknik diyaloğa girer. Şimdi biraz geriye gidelim; Meşhur, Trabzon İdman ocağı, amatör küme zamanında Türkiye’de futbol ekolü olmuştu. Duydunuz mu hiç? Bunun mimarı rahmetli Sabahattin Canoğlu hoca idi (İdmanocağı’nda 10 yıl oynadı, 5 yıl hocalık yaptı, 34 yaşında vefat etti), Kendisi hem alta hem üste hem de Trabzon’a; agresif, ofansif, saldırgan, yağmur çamur mücadele eden bir futbol anlayışı oturttu. Trabzonspor da o 6 şampiyonluğu bu ekolün oyuncularının etkisi ile yaşadı dostum. Türkiye’nin en müstesna askeri takımı “Ankara Muhafız Gücü hocası merhum Albay Sabahattin ERMAN” vardı.

Albay, her yıl yarısı terhis olan Muhafız Gücü takımına kendi oyun sistemini oturttu(Muhafız gücünü tam 15 yıl yönetti, çalıştırdı). Gelen her oyuncu bu sistem altında oynar ve bu askeri kulüp her yıl Türkiye amatör şampiyonası finalisti olurdu(Tüm 1. ve 2. Lig takımları futbolcularını terhis olunca bu takımdan yenilerdi). Gelelim efsane İzmir’in Göztepe takımına. 1970’lerde Adnan Süvari burada “Türkiye’nin ilk alt yapı temelini attı”. Süvari, Türkiye’nin Ferguson’u idi. “A” takımına getirdiği kontra pas toplardan oluşan ofansif, saldırgan oyun tarzı ile Türkiye’de hep kafaya oynattı, iki kez Türkiye kupası, bir kez süper kupa ve en son da Avrupa kupalarında yarı final oynama başarısını önce “A” takımına getirdiği sabit oyun sistem ekolü ile mütenasip altyapısından aldığı genç oyuncuları A milli yaptı(Özer, Fuji Mehmet, K.Ali gibi) (Göztepe’yi sekiz yıl, milli takımı 2 yıl çalıştırdı). Acizane bendeniz de bu yüce insanla son yılımda bu ekipte futbol oynama ve onu tanıma şansını yakaladım. Süleyman bey dostum, bizim “Trabzonspor’da iki yıl içerisinde yüze yakın futbolcu ile altı adet teknik direktör ve ekibi değişikliği oldu”. Bu uygulama altında siz Trabzonspor’da nasıl bir oyun mantalitesi, sistemi ve ekolü oturtabilirsiniz ki, alt yapıda Trabzonspor ”A” takımı ile tesanüt içerisinde olsun? Ha, önce siz Şota’nın dediği gibi onu “Fergusonvari” elinizde tutmayı becerin bakalım. Netice olarak şunu anlatmaya çalıştım; Siz önce, bir şampiyonlukla Trabzonspor’a kişiliğini iade edin, “A” takımını “Afrikaspor” görüntüsünden kurtarın.

Sonra; kesin olarak “Alt yapı’dan oyuncu alma iradesini ortaya koyun”. Kaybolan “Trabzon futbol ekolünü geri getirin” sonra da altyapıdaki koordinatörlerle “Gelin siz de yapınızı buna göre düzenleyin bakalım” deyin. E bu durumda tabii “altı şişhane, üstü aşhane olacak”. Değil mi muhterem dostum? Kaldı ki, alt yapı’da hocaların son iki yılda gösterdikleri başarılar ortada. Ya üst yapı?