Trendyol Süper Lig'in 19. haftasında Trabzonspor, deplasmanda karşılaştığı MKE Ankaragücü'nü 1-0 mağlup etti. Fotomaç Gazetesi yazarları da bu mücadeleyi değerlendirirken dikkat çeken ifadeler kullandı.

ZEKİ UZUNDURUKAN - PUAN AVCISI

Trabzonspor, ilk yarıda temposuz, yavaş, yana-geriye futbolu ile izleyenlerin adeta uykusunu getirdi. Ama karşısındaki Ankaragücü de o kadar etkisizdi ki kötü futboluna rağmen Trabzonspor ilk yarıyı 1-0 önde kapattı.

Trabzonspor, ilk 25 dakikada rakibi ile ikili mücadeleye girmeden futbol oynayan bir takım görüntüsündeydi. Yana-geriye paslar, son derece yavaş bir oyun, koşmak yerine topu koşturma anlayışı, sıkıcı bir futbolu da beraberinde getirdi.

Onuachu, Mujakic'in sıkı markajından kurtulup pozisyona girmekte çok zorlandı. Kenar oyuncuları Fountas ve Visca da Onuachu'yu topla buluşturacak ortalar yapamadı. Zaten kenar bekleri Eren ve Larsen hücuma destek veremiyor. İleri çıktıklarında da kötü orta yapıyor bu ikili.

Ankaragücü'nde Efkan'ın hatası, Trabzonspor'a golü getirdi. Kötü oynayan Trabzonspor'da Visca ağları havalandıran isim oldu. Trabzonspor, Ankaragücü ile oynarken kontratak futbolu oynamamalı. Dikine oyun felsefesi ile oynamalı. Pres yapmalı, çok koşmalı, sahada savaşmalı.

Emre Belözoğlu: "Seriye devam etmek istiyoruz.."

Trabzonspor'un oyun kimliği bunu gerektirir. Ayrıca bordo-mavililer, ileride çoğalmayı bir türlü başaramıyor. Hücumcular, birbirinden çok uzak oynuyor. Ankaragücü de ilk 45'te Efkan ve Ali Kaan ile Trabzonspor kalesini yokladı.

Trabzonsporlu futbolculara Gökdeniz Karadeniz'i, Yattara'yı izletmeli Abdullah hoca. 'Futbol nasıl dikine oynanır?' Gökdeniz'in maçlarından, 'Nasıl rakibin üzerine gidilip, çalım atılır?' Yattara'nın futbolundan gözlemlesin mevcut kadrodaki hücumcular...

Trabzonspor ikinci yarıya da ağır tempoda ve kontrollü bir oyun anlayışı ile başlayınca, Ankaragücü skor üretmek için pozisyonlar bulmaya başladı. Cephas ve Morutan'ın şutlarına Uğurcan geçit vermedi.

Tamam Trabzonspor'un kadro kalitesi düşük olabilir... Ama bu kadrodan böyle vasat bir futbol da çıkmaz. Trabzonspor sadece puana ve sonuca endeksli bir futbol oynamamalı. Maçta Trabzonspor adına en pozitif aksiyon, 73'te Visca'nın getirip, Onuachu'yu golle burun buruna getirdiği pozisyondu.

Abdülkadir Ömür'ün yokluğunda oyun lideri olarak Visca sahneye çıktı. Golünü attı, hücum aksiyonlarında başrol oynadı. Abdullah Avcı oyuna müdahalesini 83'te yaptı. Onuachu ve Fountas'ı kenara alıp, Enis Destan ve Bardhi'yi sahaya sürdü. Enis Destan, bu takımda daha fazla süre almalı. Hava toplarına müthiş kafa vuruşları var.
Trabzonspor, kötü futbola rağmen galip gelmesini bildi. Abdullah Avcı, Türk futbolunun 'puan avcısı' olduğunu bir kez daha belgeledi...

REHA KAPSAL - SORU İŞARETLERİ!

Trabzonspor, Ankara deplasmanında ama Ankaragücü seyirci cezası aldığı için tribündeki Trabzonspor taraftarının enerjisiyle sanki iç sahada oynuyormuş gibi bir görüntü vardı.
Tribünde deplasman taraflarını hissetmeyen Trabzonspor... Benkovic ve Baniya yetersiz... Mendy ile Berat uyumsuz ve ikisi bir arada olmuyor... Top ayağında bordo-mavililer hücum aksiyonu gerçekleştiremiyor. Savunmadan pas yerine devamlı uzun toplarla Onuachu ile oynamak doğru değil.

Top rakipteyken ön alan presi, top Trabzonsporlu oyuncuların ayağındayken de kaptırıldığı yerde karşı pres anlayışı çok zayıf. Maçın ilk devresinde Onuachu, Visca, Fontas, Bakasetas rakip ceza sahası içinde birer kez topla buluştular. Ve rakip ceza sahası içine kalabalık giremeyen etkisiz hücum görüntüsü var...

Bordo-mavililer 1-0 öne geçtikten sonra ilk devrenin bitimi ve ikinci yarının tamamında neredeyse skoru koruma oyununu tercih etmesi tabii ki bir büyük takım oyunu kesinlikle değil... Sahada Trabzonspor galip gelmesine rağmen, bordo-mavililerde maçın yıldızı olacak bir oyuncu söyleyebilir miyiz; bu soru işareti!

Trabzonspor galip gelmesine rağmen her hafta oyunu geriye gittiği gibi, bordo-mavili taraftarlar da bu oyundan memnun mu, bu da ayrı bir soru işareti!.. Abdullah Avcı'nın şu andaki tercihi oyun ve oyuncu geliştirmek değil, maçı kazanmak üzerine olduğu açıkça görülüyor. Bu açıdan bakıldığında alınan üç puan başarı olabilir ama farklı bir bakış açısından da bu ağır, yavaş, temposuz, kurgusuz oyunla nereye kadar gidilir? Aynı zamanda gelecek sene için de gerekli temellerin oluşması gerekiyor.

Ancak şu ana kadar saha içi yapısal bozuklukların da devam ettiği net şekilde görülüyor. Bütün bunlara çare bulacak kişi de Abdullah Avcı'nın kendisi, başkası değil.