Son günlerde infiale dönüşen hakem hatalarının odağındaki Trabzonspor'un kıyım kıyım kıyıldığını söyleyen Milletvekili Cora, 2010-2011 sezonunda patlak veren şike sürecinin kurbanı olan bordo-mavili takımın amacına ulaşacağını açıkladı.

SİYASET vitrinine AK Parti ile çıkan Salih Cora ile keyifli bir spor turuna çıktık bugün. Allah vergisi ses tonu ve akıcı konuşmasıyla dikkat çeken Cora, avukat kimliğiyle de Trabzonspor'u etraflıca savundu, takımın uğradığı haksızlığın giderilmesi konusunda bordo-mavili camiaya sinerji çağrısı yaptı. Özellikle son günlerde ayyuka çıkan hakem facialarına değinen Cora, TFF'yi sert bir dille uyardı. İşte Trabzonspor'la ilgili çok konuşulacak, bomba etkisi yaratacak o söyleşiden satır başları:

KRİTİK ŞİKE DAVASI

"TRABZONSPORLU milletvekilleriyle CAS davasına katılmaktan büyük bir şeref ve onur duyarız. Bunu Trabzonspor'un bize yüklemiş olduğu bir sorumluluk olarak görürüz. Trabzonspor'un 2010-2011 sezonunda yaşadığı sıkıntılara baktığımız zaman aslında kulübün orada TFF’nin iade etmediği hakları, UEFA, FIFA tarafından Trabzonspor’a verilmiştir ve Şampiyonlar Ligi'ne davet edilmişti. Ama Trabzonspor'un şampiyonluk kupasının teslim edilmesi, aynı zamanda resmi olarak şampiyon ilan edilmesi TFF'nin alacağı bir kararla mümkün olacaktır. Bu konuda CAS’ta yürütülen davayı çok önemli buluyoruz. Oradan çıkan sonuç TFF’nin üzerinde hukuki bir baskı oluşturacaktır. Bunun sonuçlanması anlamında üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Bu davanın olumlu bir sonuca ulaşacağı inancım var."

CUMHURBAŞKANIMIZ KOMİSYON KURMALI

"CUMHURBAŞKANI'NIN kalkıp da 'kupayı Trabzonspor'a verin veya kupa Fenerbahçe’de kalsın' diye bir görüşü mümkün olamaz. Bu, Cumhurbaşkanı'na düşen bir görev değildir. Bu sürece Cumhurbaşkanı müdahil olmuş olsa Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi'ne gitmiyorsa hiçbir takım gidemez diyebilirdi. Yani Cumhurbaşkanımız ve AK Parti bu olaylardan yıpratılmaya çalışılıyor. Sanki Kılıçdaroğlu her gün Trabzonspor'un kupası nerede diyor veya Devlet Bahçeli neden Trabzonspor’u 2010-2011 şampiyon ilan etmiyorsun gibi açıklama yapıyor. İktidar partisinin bu konuya sağır dilsiz kaldığı gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Futbol ayrı, siyaset ayrı bir şeydir. Futbolun iç işlerine karışmamız doğru değildir. Benim de arzum Cumhurbaşkanımız bir komisyon kursun ve bu işi çözelim. Ama bu doğru bir yaklaşım olmaz."

HERKES DURUŞUNU BELLİ ETSİN

"ŞİKE yasasının bu davalar devam edilirken değiştirilmemesi gerekiyordu. Ama bu yasa bütün siyasi partilerin oylarıyla değişmiştir. Biz Trabzonspor konusunda siyaset yapmaya çalışırsak büyük bir yanlışa düşeriz. Trabzonspor söz konusu olduğunda hep birlikte olmamız gerekiyor. Sesimizi hep birlikte yükseltmeliyiz ki başarıya ulaşalım. Trabzonspor'un lobisi Türkiye’de sınırlıdır. Bu konuda çok zor durumdayız. Ekonomik gücümüz zayıf. Trabzon'da yöneticiler, iş adamları az olduğu için bizler her zaman sıkıntılara düşüyoruz. TFF başkanına gidiliyor, ya forma veriliyor ya yönetici pazarlığı yapılıyor, meşru ilan ediliyor. Sıkıntılar olunca da TFF meşru değildir diye açıklama larda bulunuluyor. Herkes bu konuda duruşunu belli etsin. Biz de duracağımız yeri çok iyi biliyoruz. Trabzonspor’un hakkı nerdeyse biz de ordayız."

CAS'IN VERECEĞİ KARAR

"CAS’ın vereceği kararı uygulamamaya Türk futbolunun, TFF’nin kaldırma gücü yetmez. Ağır bir kararla karşı karşıya kalacaklar, böyle bir durumda tercih yapmak durumunda kalacaklardır, bu da geç de olsa adaletin tecelli etmesi anlamına gelecektir"

BELEDİYE KULÜPLERİ OLMAMALI

"İSTANBUL Büyükşehir Belediyespor'u araştırdığım kadarıyla Nurettin Sönmez kurmuştur. Cumhurbaşkanımız katkısını göstermek istemiştir. 1. Lig'de oynayan bir kulübün belediyenin bir takımı olması güzel bir görüntü değildir. Belediyeden ayrılacak şekilde bir kulüp kurulmasını arzu etmiştir. Bu, belediyeye de futbola da zarar veriyor. Milletin kaynaklarının orada kullanılmasının doğru olmadığını ifade ederek Başakşehir'in kurulması yönünde bir görüşü söz konusudur. Belediyeler futbola destek olmalı, belediye kulüpleri olmamalıdır. Başakşehir'in İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ayrılıp ayrı bir kulüp olmasına rağmen büyükşehirin imkânlarından yararlanacak şekilde sponsorluklar varsa bu yanlıştır ve buna karşıyız. Varsa böyle bir durumun ortadan kaldırılması gerekiyor. Başakşehir proje takımıdır ama geçmişten bu güne ayakları yere basan bir projedir. Yanlış transfer yapmayan istikrarlı bir kadrosu olan TFF’nin de kurullarına da nüfuz edecek yöneticileri tercih etmiş bir kulüptür. Transferleriyle para politikalarıyla proje oluşturmuşlardır ve bu konuda da başarılı bir şekilde ilerliyorlar."

HAKEMLERİN İŞGÜZARLIĞI

"BİZİM açımızdan siyasi bir proje asla değildir. Siyaset olarak böyle bir proje bizlere katkı sağlamaz. Hakemlerin kendi işgüzarlığından kaynaklanıyor. Bugün Başakşehir’e yanlış bir karar verirsem yarın maç alabilecek miyim kuruntularıyla beraber aldıkları yanlış kararların bazen Trabzonspor maçında ortaya çıktığı gibi infiale dönüşmesidir. Hakemlerin bu davranışları cezasız kalmamalıdır. Bizim TFF’den beklediğimiz davranış budur. TFF bu davranışları sergileyen hakemlerin düdüğünü asmalıdır. Trabzonspor-Başakşehir maçına baktığımız zaman zaten Başakşehir'in kadro yapısı bizden daha üst seviyededir. Ama orada hakem hatalarının bariz bir şekilde olması herkesi olduğu gibi beni de çıldırtmıştır. Bunlara tepkimizi gösterdik, bundan sonra da gösteririz

KENDİ PROJESİNİ OLUŞTURMALI

BAZEN Trabzonspor'un en büyük sıkıntılarından biri geçmişe çok takıldığımız zaman bizi orada oyalayıp bu arada atı alan Üsküdar'ı geçiyor. Geleceğe emin adımlarla yürümemiz gerekiyor. Biz şu anda bu kadro yapısıyla birden şampiyon olacağız dememeliyiz. Bu, Trabzonspor camiasının hayal kırıklığına uğramasına neden olur. Bizim bu kadroya sahip çıkmamız gerekiyor. Bu Trabzonspor için bir proje olmalıdır. Trabzonspor kendi öz evlatlarıyla kendi projesini oluşturmalıdır."

FUTBOL-SİYASET İLİŞKİSİ

"FUTBOL siyasetin kendisine karışmasını istiyor. Futbol kulüpleri gelip diyor ben batıyorum akılsız transfer yapan kulüpler bunu çok yapıyor. Şu kadar borcumuz var, bize kredi verin diye isteklerde bulunuyorlar. Veriyorsun krediyi bir camia üzülmesin diye. Vermeyince siyaset bize destek olmadı deniliyor. Sürekli sandığa giden bir siyasi parti açısından da oluşturacağı dezavantajlar düşünülerek destek oluyoruz."

KREDİLER DESTEK Mİ KÖSTEK Mİ?

"BANKALARDAN krediler veriliyor ama bu destek midir köstek midir tartışılmalı. Şu anda Ziraat Bankası'nın oluşturmak istediği bir çalışma var. Futbola bu desteği sağlarken Türkiye’nin birçok alanında imkânlardan kısıtlı insanlar var. Ziraat Bankası'nın projesi çok da hakkaniyetli bir proje değildir. Profosyenel kulüplerde herkes yönetici olmamalıdır. Büyük kulüplerde herkes yönetici olursa bunun sonuçları çok ağır olabilir. Kulüpler borç batağındadır. Trabzonspor'un bu borcun altından kolay kolay kalkması mümkün görünmüyor. Trabzonspor’un transfer politikasını olumlu değerlendiriyorum. Ekonomik sıkıntıda kadro maliyetinin düşürülmesi önemli bir karardır."

KARİYERLİ YABANCILAR GELSİN

"TÜRKİYE’DE yabancı kuralının doğru olmadığını düşünüyorum. Kariyerli yabancı futbolcu gelsin Türkiye’ye, katkı sağlar. Kariyerli futbolcunun da kriteri olmalıdır. Türkiye yabancı futbolcular için vergi cenneti haline gelmemelidir. Bu, Türkiye’nin imajını çizebilecek bir algıdır. Bu konuda yasal düzenleme gerekiyorsa bunun adımlarını atarız. Türkiye’de SSK’lı, BAĞ-KUR çalışanları vergilerini veriyorsa futbolcuların da vergileri düzenlenmelidir. Gerekirse bununla alakası çalışmalarımızı yapıp yasa teklifinde bulunuruz."

Haber: Osman BAŞKIR