Süreçler birbirini takip ederken, hiç kimsenin aklından bu denli hezimetler, onur kırıcı mağlubiyetler geçmezken, Trabzonspor tarihinin en acı reçeteleriyle Başkan Muharrem Usta yönetimi ve Ersun Yanal’ın bilgi dışı egolarının camianın üzerine çıkmasıyla karşılaşılırken, ‘Hepimiz suçluyuz’ demek de erdemliktir, buna katılırım.

Kesinlikle kongrede seçilmiş bir belediye başkanının yani Ahmet Metin Genç’in Divan Kurulu başkanlığına atlamasının, Muharrem Usta adına her türlü hamleyi yapmasının ardından bugün verdiği beyanla ‘Bırakıp gidin yeter artık’ demesine ve de ‘Trabzonspor’un sadece kaşkolu ile tanışmaktan başka hiçbir tarafında olmayan vekiller Muhammet Balta, Ayşe Sula Köseoğlu, Salih Cora ve Adnan Günnar’ın da şimdi olayın içerisinde olma gayretlerine anlam veremem.

Trabzonspor öyle insanlar, başkanlar tanımıştır ki; meziyetleri hep başkalarının işine yaramış. Ne kendilerine hayrı dokunmuş ne de Trabzonspor’a yansıyan hiçbir şeyleri olmamıştır. İşte örneği Muharrem Usta ve yönetimi.

Geçmişi tez unutan insanlardanız. Ahde vefaya bırakın saygıyı, bir anda Trabzonspor’u etik değerlerinden kopartıp kendi çıkarları uğruna kulübe sarılan, neresinden tutayım diye amansız bir yarışa giren yüzlerce yöneticiyle beraber bugünkü tablonun renkleri ortadadır. Ersun Yanal’ın gitmesi acildi, nitekim gitti; yönetimin kongre kararı alması da aciliyetin acilidir.

Trabzonspor’u muayene odasında, hatta ameliyat masasında bırakanlar bırakmaları lazımken bundan sonrası ne olacak dendiğinde önemli bir husus vardır ki; iki ay sonrasında alınan yabancı futbolcuların ve yerlilerin taksitlerini ödeme noktasında, takımın olmayan motivasyonu tersine döndüğünde Trabzonspor’u bekleyen en büyük dalga kendini gösterme aşamasında (beterin beteri var) takımı küme düşmeye namzet halde görürüz ki, bu da bir öngörüdür.

ADRES BELLİDİR!

Artık ne yaz sıcağını bekleyeceğiz ne de sonbahar mehtabını.

Trabzonspor için her hamlede herkes elini taşın altına sokarak Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın çizeceği yol haritasına kulak vermek zorundadır ki, her şeyin fiyatını bilen nankör insanlardan, fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen, bilgiden, donanımdan yoksun insanlarla bir daha Trabzonspor çatısı altında buluşmanın önlemi alınsın.

Kim ne derse desin, her Trabzonsporlu Trabzonspor’un bilgeliğini, gelinen noktada Mehmet Ali Yılmaz’la kucaklayacaktır.

Hangi durumda olursak olalım geçmişi unutmayalım.

Trabzonspor’un muhteşem yıllarında, takımın muhteşemliğine renk katan Mehmet Ali Yılmaz’ın her hamlesi karşısında, gerek Kulüpler Birliği, gerek federasyon, gerekse yetkili kurulların verecekleri kararlarda Yılmaz’ın rüzgarı orada olmasa bile her zaman Trabzonspor adına esmiştir. Bunu inkar edebilecek bir Trabzonsporlu var mıdır?

MEHMET ALİ YILMAZ OLMAZSA OLMAZDIR

Trabzonspor önceki yönetimlerin çoğunun mantığını dinlemeyi bırakın tınlama bile tınlamadı.

Direkt kendi yoluna gitti.

Önceki yönetimlerde Trabzonspor’u dinlemedikleri için, gelen öncekinin yapmış olduğu hatalar zincirine kendileri de birer, ikişer, üçer halka eklemeyi adet edinmiş olduklarından Trabzonspor bu ligde renkli bir çiçekti, şimdi ise korkunç uçurumların kıyısında yetişir haldedir. Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın en büyük zevkinin başkalarının yapamaz dedikleri şeyleri yapmak olduğunu kaç kişi bilir?

Her yönetici, her başkan, hepimiz başarısızlıklarımıza yüz bin sebep bulabiliriz; fakat bir tek mazeret bulamayız. Mehmet Ali Yılmaz’ın kimsenin yapmadığı kadar maddi manevi Trabzonspor’un markasına kattığı değeri konuşmak insanın soyadını unutmak gibi bir şeyken ve de durum böyle iken; gidin beyler, Onursal Başkan’ın yanına gidin, onun bildikleri ile işe başlayın, sahip olduğu bilgileri temel alın.

Trabzonspor adına yol aldığınızda gururla, onurla ‘Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’la beraber başardık’ demenin huzuru her yerde sizinle olacaktır.

Zira Trabzon’da her şey saklanır, futbol hiçbir zaman saklanmaz.