51 yaşındaki çalıştırıcı, transfer çalışmalarından takımın içinde bulunduğu konuma kadar birçok konuda bilgi verdi.

Hırvat hoca, Orsic'i ilk günden itibaren istediğini ifade ederek, "Neredeyse ilk günden itibaren Mislav ile iletişime geçtim. Müzakereler 1.5 ay sürdü. Mislav, Türkiye'nin en büyük dört kulübünden birine katıldığını biliyor. Mali imkanlar F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş'ın harcadığı rakamlara oranla göre daha tutarlı. Bu yüzden her maçta her şeyini verecek tanıdığım oyuncuların kendini kanıtlamış olanlarını seçiyorum" dedi.

"BENKOVIC ÖNEMLİ OYUNCU"

Nenad Bjelica, Bartra'nın takımdan ayrılışının da ekonomik nedenlerden ötürü olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: "Kötü bir oyuncu olduğu için ayrılmadı. Geçen sene çok iyi oynadı ve çok şey verdi. Ama maliyetleri düzenleme sürecindeyiz ve Bartra'nın sözleşmesi kulüp bütçesi üzerinde büyük yük oluşturuyordu. Benkovic bizim takviyemiz ve önemli bir oyuncu olacağına inanıyorum. Onu Dinamo'dan tanıyorum. Kariyeri boyunca çok sakatlık geçirdi ama ciddi bir seviye gördü. Hırvatistan'dan çok isim yazılıyor biliyorum ama bazıları imkansız. Ama umarım bir Hırvat daha gelir. 2 veya 3 pozisyona daha ihtiyacımız var."

"FUTBOL KAFAYLA OYNANIR"

Teknik ekipte bulunan oğlu Luka'nın görevi hakkında konuşan Bjelica, "Psikolojik seanslar hakkında gerçekten hiçbir fikrim yok. Ancak, bugün kulüpler zihinsel antrenörlere önem veriyor. Çünkü futbol önce kafayla oynanır. İnsanları çok iyi okur, birisiyle ne zaman ve nasıl konuşması gerektiğini hemen kaydeder. Zihinsel antrenörlerin rolleri futbolda giderek daha önemli hale gelecek. Bunun için eğitildi ama bize sahada da yardımcı oluyor" dedi.

"ASLA PES ETMEYİN"

Slovenya'da ilk etap kampında teknik direktör Nenad Bjelica, takıma yoğun bir çalışma temposu uygulattı. Sürekli idmanlarda saha içinde yer alan Hırvat hoca, oyuncularına neler yapmaları gerektiğini sık sık anlatarak, 'Asla mücadeleyi bırakmayın. Her zaman daha iyisini yapmaya çalışın' dedi. Bjelica, oyunculara ödül ve ceza sistemi de getirdi.

"TÜRKÇE ZOR BİR DİL"

Türkçe'nin çok zor bir dil olduğunu belirten Bjelica, "Ama öğrenmek isterim. Çok fazla yabancımız var. İngilizce, Fransızca, İspanyolca çeviren iki tercümanımız var. Bu yüzden hızlandırılmış kursta Türkçe öğrenmeye çok ihtiyacım yok. Yavaş yavaş birkaç kelime öğreniyorum, umarım yakında iletişim kurabileceğim" diye konuştu.

"TRABZON ÇOK FARKLI"

Bjelica, Trabzon'daki insanların futbola çok bağlı olduğunu da ifade ederek, "Trabzon'da kulüp hayatlarının üstünde. Kulübe olan bu sevgiyi her gün hissediyoruz. Sezon başladığında baskı olacak. Ama biz buna alışkınız. Bu şimdiden dokuzuncu kulübüm. Ne teknik direktörlüğümde ne de futbolculuğumda böyle bir takımda çalışmadım daha önce" diye konuştu.

"HAMSİK'İN KALMASINI İSTERDİK"

Marek Hamsik'ten bahseden Nenad Bjelica, "Başardığı her şey nedeniyle büyük bir isim. Napoli'nin yıllarca lideriydi. Biraz farklı görünse de çok basit ve mütevazı. Kendi yolunda çalışır. Davranışları ve doğru tutumu ile bize çok yardımcı oldu. Bir yıl daha oynamasını istedik ama o kariyerini bitirdi. Kendini ailesine ve işine adamak istiyor. Slovakya'da bir antrenörlük akademisi, İtalya'da imalathanesi var, antrenör olmak istiyor" ifadelerini kullandı.

"PARA BAŞARI DEMEK DEĞİL"

Bjelica, Trabzonspor'un maaş bütçesiyle ilgili olarak da şunları söyledi: "Bir yıl önce oyuncu maaşlarına 28 milyon euro bütçe ayırarak şampiyon oldu. Geçen yaz çok fazla yatırım yapıldı. Bu bütçe 42 milyona ulaştı ve hayal kırıklığı oluşturan bir altıncılık geldi. Para başarının garantisi değildir. Bütçe 30 milyon euro civarında olmalı ve bununla birinciliğe ulaşabilirsiniz. Rekabetçi olacağımıza inanıyorum çünkü en büyük takımlar bizden en az sekiz maç fazla oynayacak."

"TARAFTARIN GÜCÜ"

Bjelica, şampiyonluk yarışıyla ilgili şöyle konuştu: "Trabzon taraftarının coşkusuyla şampiyon olabilir. Taraftarların gücü taşıyor ve bu şekilde şampiyonluğu kazanmayı başardılar. Kötü geçen sezona rağmen stadımıza ortalama 15 bin taraftar geldi. Taraftarlar bizi otoyolda durduruyor. Şehirde her binada kulüp bayrakları dalgalanıyor."

"NAPOLİ VE MARSİLYA GİBİ"

Trabzon'daki futbol tutkusunu Hajduk, Marsilya, Napoli'ye benzeten Hırvat teknik adam, "O seviye ve buna benzer bir zihniyet. Split'te durumun nasıl olduğunu biliyorum ama Trabzon'da duygu kesinlikle benzer, hatta daha güçlü" dedi.