“Evet çok hata yaptım. Tüm sorumluluk benim ama daha çok gençtim ve yaşadıklarımın bana nasıl bir zarar verceğinin farkında değildim. Bugün, Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir’e gösterilen ilgi ve alaka bana gösterilse, yaptığımın yanlış olduğu anlatılsa şimdi çok farklı olur..”

‘Hani denir ya, bir dokun bin ah işit’ diye. Barış Memiş de belli ki bir hayli doluydu. Sorduğumuz her soruya yanıt verirken, yaptığını hatalardan pişmanlık duyduğunu her cümlesinin başlangıcında ‘Çok hatalar yaptım’ diyerek anlatı. Yaşadıklarından ders aldığı belliydi. Ama pes de etmemişti. Yine kendi deyimiyle ‘Tam bir Karadenizli’ idi. 28 yaşında bir insan pes etmemeliydi. Karadeniz’den Osman Başkır’a konuşurken, ‘Yıkılmadım ayaktayım’ dedi.

İşte Barış Memiş ile yaptığımız o çok konuşulacak sohbetten aklımızda kalanlar.

Osman Başkır: 17 yaşında Trabzonspor’da oynadın. O günlere dönelim. Neler yaşadın?

Barış Memiş: Ersun Yanal’ın gelmesi ile birlikte A takıma çıktım. İlk senem iyiydi. Sonrasında düşüş oldu. İlk yıllar iyiydim. Avrupa’nın en iyi oyuncuları arasındaydım. Brezilya milli takım hocası ‘Bunun gibi bir oyuncu dünyada yok’ diyordu. 

Osman Başkır: Para şımarttı mı seni?

Barış Memiş: Farklı bir kafa yapısı içerisinde olmaya başladım. Sürekli para geliyordu. A takıma çıkmak için çok emek harcadım. Ama çıktıktan sonra yavaş yavaş geriye düşmeye başladım. Geceleri ağlamaya başladım. Para ile erken tanışmam beni bu duruma düşürdü. Para beni biraz şımarttı. Eskiden yapamayacağım şeyleri o zamanlar kolaylıkla yapmaya başladım. Yaşadıklarımdan dolayı pişman değilim. Sadece çok daha farklı kariyerim olabilirdi.

Ben A takıma çıktığım zaman bana ‘Ali Şen Kandil gibi olma’ derlerdi. Şimdi ise Yusuf ve Abdülkadir’e ‘Barış Memiş vardı. Onun gibi olma’ diyorlar. Bunu duyunca zoruma gidiyor. Beni yaralıyor.

Osman Başkır: Barış Memiş nasıl bir oyuncuydu?

Barış Memiş: Mesela önemli yetenekler vardır. Çalım, dripling, hız ve golcülük falan gibi. Bende de tüm özelliklerden yüzde 80 yüzde 80 varmış. 

Osman Başkır: Gökdeniz ve Fatih ile oynadın. Şimdi de Yusuf ve Abdülkadir seninle oynayacaktı. Bunun özlemini çekiyor musun?

Barış Memiş: Tabiki özlemini çekiyorum. 28 yaşındayım. 2 sene doping yüzünden futbol oynayamadım. Halen daha bir şeyler yapacağımı düşünüyorum. Döndüm geldim 1461 Trabzon’a. Feleğin çemberinden geçtik. Bu sezon Yomraspor’da oynadım. Orada sakatlanmamam ve iyi olmam önemliydi. Ben 2 senedir top oynamıyorum. Askere gittim geldim. İnsanlar beni unutmuştur sandım. Askerlik yapmadım gibi bir şey oldu. Trabzonspor patentini yediğim için herkesin bana ilgisi vardı. Trabzonspor bana güzel bir isim verdi. Halen daha Trabzonsporlu Barış olarak biliniyorum.

Osman Başkır: Yeni Gökdeniz diyorlardı. Futbol stili olarak kime benziyorsun?

Barış Memiş: Gökdeniz abi ile boy, cüsse, yapımız ve futbolumuz benziyordu. Ama teknik olarak ben daha iyiyim. Gökdeniz abiye fiziksel olarak benziyorum.

Osman Başkır: Para seni bozdu mu?

Barış Memiş: Çok karaktersiz ve pislik bir insan olmadım. Alt yapı sağlam değildi. Para şeklim daha iyi olabilirdi. Bana nakit olarak para vermeyebilirlerdi ama her sene bir ev alabilirlerdi. O yaşlarda yatırım kafası yok. bu yönde bana yardımcı olunamadı. Ben 25 yaşına kadar bedava oynasaydım. 25 yaşında Real Madrid’e transfer olabilirdim. Abdülkadir Parmak 24 yaşında geri döndü sen de dönebilirdin deniyor. Benim hayatımla onun hayatı arasında dağlar kadar fark var. Ben çok sıkıtılar yaşadım. Benim yaşadıklarımı Abdülkadir Parmak yaşasaydı o yaşasaydı bu işin altından kalkamayabilirdi. 28 yaşındayım. Yapabildiğim yere kadar yapacağım. 

Ve ‘Barış Memiş geri döndü’ dedirteceğim.

Osman Başkır: Trabzon Lisesi ile dünya şampiyonu oldunuz. Şuanda o kadrodan devam eden kimler var?

Barış Memiş: Kimse Süper Lig’de oynamıyor. Bizden 1 yaş büyük abilerimiz vardı. Onlar öğretmenliği seçtiler. Ben ilerledim ama bende gerileme dönemindeyim. Fatih tekke 28-29 yaşında Trabzonspor’da en iyi oyuncu oldu. Benim sadece yaşantımla insanların kafasında soru işaretleri var. Ama ben dolu dolu sezon geçirirsem o seviyelere geleceğim. Bu sene de o patlamayı yapacağım. 1.Lig’de bir takımla anlaştım.

Osman Başkır: Attan inip eşeğe binmek nasıl oluyor?

Barış Memiş: İşte aynen böyle oluyor(gülüyor). Ben şimdi Yomraspor’u da küçümsemek istemiyorum. Attan inip eşeğe bindiğim için yapamadım. Ama Yomraspor’da 20 maç yaptım. Beni insanlar aramaya başladı. Önceden kimse aramazdı. Benim yetenek ve özelliklerimde oyuncu bulmak zor. Yüzün üzerinde milli oldum. Ben yüksek seviye oynadığım zaman beni almayan takım oynatmayan hoca olmaz. Ben oynamazsam kendi hatalarım yüzünden oynamam.

Osman Başkır: Hayatından ders çıkardın mı?

Barış Memiş: Her adımım bir ders. Her adımımdan bir ders çıkardım. Arkadaşım kalmadı. Ben insanlara hep iyilik yaptım. Benim başıma bir sıkıntı geldiği zaman onlarda benim yanımda olur dedim. Ama benim yanımda kimse olmadı. Hayatın acımasızlığını gördüm. Annem babam yaptığım hatalar yüzünden zor duruma düştü. Onları çok yüceltmem lazımdı. Bu saatten sonra annem ve babam başka kimse önemli değil benim için. Paran varsa yanında, yoksa yanında olmazlar. Aslında kural buymuş.

Osman Başkır: Dünyada gelişime açık 50 oyuncu arasında gösteriliyordun. Ne oldu da bu duruma düştün.

Barış Memiş: Ümit Milli de oynuyordum. Teklifler geliyordu. Her gittiğim turnuvada ve şampiyonada en iyi oyuncu seçildim. Fransa, Brezilya, Trabzon’da, Amerika, Kazakistan da en iyi oyuncu seçildim. Çok teklif geldi. Şuanda Abdülkadir ve Yusuf’un üzerine düşüldüğü kadar benim o zaman üzerime düşülmedi. Şuan gençler daha değerli. O zaman Avrupa’yı düşünememem beni geriye attı.

Osman Başkır: Dünyada beğendiğin oyuncular kimlerdir?

Barış Memiş: Wijnaldum ile karşılıklı oynadık. Onu beğenirim. Moses ile karşılıklı oynadık. O zamanlar bizi bir birimizin ile çarpıştırıyorlardı. Böyle adamlar arasında en iyi oyuncu ödülünü alıyordum. Türkiye’de de Gökhan Töre ve Abdülkadir Ömür’ü beğeniyorum. Abdülkadir Ömür kuvvetlenmesi lazım. kuvvetlenirse eşi benzeri olmayan bir oyuncu olur. Abdülkadir Ömür kendine güveniyorsa Avrupa’ya gitsin. Ama ben dışardan buna emin değilim. Abdülkadir Ömür’ün uluslararası platformda kendini kanıtlaması lazım. ondan sonra giderse olur. Şuanda yeteneği süper ve hayranız ama kendini kuvvetlendirmek zorunda. Yusuf Yazıcı ise kendini geliştirdi. Avrupa’ya hazır.

Osman Başkır: Neden bu hallere düştün. Bu hale düşmende kimler kabahatli?

Barış Memiş: Benim kendime verdiğim zararı Trabzon’un bütün gazetecileri, hocaları, kulüpleri ve taraftarları bir araya gelse veremezdi. Ne yaptıysam kendi kendime yaptım. Karalarda bağlamıyorum. Ben geri döneceğim. Bunu da insanlara göstereceğim. Bunu da buraya yazıyorum. Daha önce de aynı şeyleri yaşadım. Çok iyi şekilde geri döndüm. Şimdi yeniden geri döneceğim.

Osman Başkır: Trabzonspor’un maçlarına neden gitmiyorsun?

Barış Memiş: Akyazı’ya hiç gitmedim. Yomraspor’da oynarken denk gelmedi. Biz dışarda onlar içerde veya antrenmandan dolayı. Aslında özel olarak gitmeme nedenim kendimi kötü hissetmem. Gidiyim izlim diye bir şey yapmadım. Belki de kendimi kötü hissedeceğim diye gitmek istemedim.

Osman Başkır: Yattara ile arkadaşlığın vardı. Bize Yattara’yı anlatırmısın?

Barış Memiş: Yattara ile halen daha görüşürüm. Ondan çok şey aldım yetenek olarak. Ama şu da var Yattara yerine Hüseyin Cimşir ile kalabilirdim. Hüseyin Cimşir ile aynı odada kaldım. İki gün sonra bir yalan bulup Yattara’nın yanına gittim. Ben istemediğim sürece beni kimse yoldan çıkaramazdı. Sadece beni kabul etti. Onla gezmeme izin vermeyebilirdi. O tür yerlere giderken senin burada işin yok diyebilirdi. 

Osman Başkır: Hüseyin hoca ile kaldım. Yalan bulup ayrıldım dedin. Hüseyin ile kalsan daha mı iyi olurdu ?

Barış Memiş: Hüseyin abi aşırı düzenliydi. Çok disiplinliydi. Ben sıkıldım. Onunla kalsaydım. Ona alışsaydım çok iyi olurdu. Kaçarı yok çok iyi olurdu. Hüseyin abinin yanında heykel gibiydim. Bu nedenle Yattara ile yanında kaldım. O zamanlar düşünemedim ama. Hüseyin abinin yanında kalmak daha doğruymuş.

Ben A takıma çıkana kadar aklımda para yoktu. Ama a takıma çıktıktan sonra abilerime özenmeye başladım. Farklı farklı kıyafetler aldım. Arabalarım olsun istedim. Farklı yerlerde yemek yemek istedim. Bunları yaparken diğer taraftan da işimi kaybettim. Ben bu yanlışları yapmasaydım şuanda Türkiye’de benim üzerime oyuncu yoktu.