Trabzonspor, Galatasaray maçına başlamadan önce tüm sporseverler; eminim ki, iki takımın hem kağıt üzerinde hem de şuana kadarki performanslarını karşılaştırdıklarında, Galatasaray’ın her konuda ağır bastığı gerçeğinde buluşmuşlardı. Ben de buna dahil bir insanım. Adı futbol, her şey vardır. Bu maçtaki bir gerçeğin altını çizmek lazım. Trabzonspor; oynadığı handikaplı maçların ardından Galatasaray maçına motivasyonu yüksek, en azından ne yaptığını bilen, daha doğrusu bloklar arasındaki mesafeyi dengede tutan ve ilk yarı Galatasaray’a dişini gösteren hatta kendi oyununu kabul ettiren takımdı. Yiğidi öldürür hakkını yemem. Hatta postunu hiç giymem... Bu gün Ersun hoca orta alandan defansı bir arada mesafeli tutarak, hızlı çıkışlarla Galatasaray defansının oyuna çıkmasını büyük ölçüde önleyerek, golü bulduktan sonra da oyun sistemini bozmadan ilk yarıyı galip bitirmesini bildi. İlk yarının sonlarına doğru hakem Fırat Aydınus’un eski maskesini takmasına yabancı olmadığımız ortada iken; anlaşılıyor ki, her hakem hobi olarak Trabzonspor alerjisini ortaya koyuyor.

Ne olursa olsun, elimizdeki bu kadrodan hepimiz endişe duyduk. Önce hayallerimizin öleceğini bildiğimizden her maçta çayımızın masada, sevincimizin kursağımızda kalacağı korkusu ile yaşadık. Lakin bu maçta gördük ki; yenilmiş olsak da, bugün sahada direncini arttıran Trabzonspor, ileride kadrosuna katacak olduğu futbolcular ile ‘yarışmacı takım’ olmasa da, ‘ezilen takım’ olmayacaktır. Trabzonspor bunun ilk sinyalini taraftarlarına güçlü olarak Galatasaray maçında göstermiştir. Oyun akışı içerisinde Trabzonspor, Galatasaray kalesinde organize ataklar sonucu sık görünmese de, takım oyunu adına umut vericiydi. Trabzonspor 1-0’ı korumak adına bu maçta geriye yaslanan bir takım değildi. Galatasaray ataklarında Trabzonspor rakibini ikili markajlarla kapatarak, çoğu pozisyonu lehine çevirerek, spor kamuoyuna renkli ve de zevkli bir maç seyrettiren takımdı. Bu maçta kaleci Onur’un performansına sadece şapkamızı çıkartırız. Bence Trabzonspor’un almış olduğu (ilerisi olan) en iyi futbolcu Durica’dır. Kumaşı Altınyıldız. Yaşına rağmen Trabzonspor’a katkısı her zaman olan bir futbolcudur. Bir de görünen bir olay var ki; maçın son dakikalarında Galatasaray ataklarına futbol kuralları içerisinde yardımlaşmanın en güzel örneğini veren Trabzonspor, Aslan’ı önce yelesinden tutarak sonrasında da midesindeki üç altın puanı almasını bildi. Teşekkürler Aslan avcıları. Bir miladın başlangıcı olan bu maçın Trabzonspor’u çok farklı konumlara getireceğini umuyor, tekrar teşekkür ediyorum...