Ha bu kadar derdin arasına bir de “Hurma hoca” girdi! Eldekilerin defoları yetmezmiş gibi, her tarafı yamalı Hurma hoca! Aynı gazetede yazdık, iyi bilirim kendisini, çalışırken dosttuk. İngiltere’ye menajerlik kursuna gidişi, ona kulüp bulma gayretlerim... Trabzonspor’da ilk göreve geldiğinde bombayı patlatmıştı arkadaşım! Spor Müdürüme “Şirin’e, yazı yazdırma abi...” Ne için geldi ki Trabzonspor’un başına? Ne biliyor ki, neyi halledecek?

Yıllardır anlatmaya çalıştığım örnek, tam da bu arkadaş gibi bir şey işte. Futbol oynamamış, antrenmanlarından geçmemiş, soyunma odası toplantılarında hocaların tezgâhında yoğrulmamış, hep uzaktan hayalini kurmuş öğrendiğini sanmış bir arkadaş. En tehlikeli insan, ne bildiğini bilmeyen insandır. Ersun hoca ile yazılan polemiklerin hepsinin doğru olduğunu düşünüyorum. Bir sezon oynadım Kayseri de, şampiyonluk yaşadım sarı-kırmızı formayla. Çok şey anlattı oradaki gazeteci arkadaşlar. Eğer Ersun hoca kalmak istiyorsa hiç sesini çıkarmayacak.

İdmanları yaptıracak, son fikrini yukarıya sunacak, oradan gelen telkine göre davranacak... Hey Allahım! Şimdi Ersun Yanal’ı öveceğim, olacak iş mi? Bu “Hurma hoca” olsa olsa Ersun Yanal’ın yüzde biri kadar olabilir. Tarzını, taktiğini, oyuna müdahalesini yeterli bulmayabiliriz fakat hoca o hoca. Neden inanalım ki Hurma hocaya? Ne biliyor, hangi eğitimden geçti ki? Sormazlar mı insana Erzurumspor niye düştü, Samsunspor ve de efsane olmuş Kayserispor macereları! Yani şimdi ne diyeyim? Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu! Geldiğiniz günden beri aynı çizgide, hiç değişmeden yürüyorsunuz ya. Her adımda batsanız da, kaos, kavga, her şeyi daha bir içinden çıkmaz hale getiriyorsunuz ya.

Hayal bile edilemeyeni üstüne bindire bindire yaşatıyorsunuz ya... Kandırıyorlar seni Sayın Başkan. Ne bu menajer, ne bu hoca, ne de bu tip futbolcularla bu şekil yapılanarak asla şampiyon olamazsın. Yıldız değil bunlar. Bakın etrafa, kıyas edin, her takımda var cinsten. Daha önce aldıklarınızı bir hatırlayın ne olur! Zokora işte! 4 yıllık anlaşmayla geldiğinde, “4 yılda 4 gol atmayacak adama 40 milyon verilir mi?” yazmıştım. 3.9 milyon euro bonservis bedeliyle almıştık bir “ufak uşacuğu”. Yıldız mı, değil mi diye tartışmıştı koca Trabzonspor camiası! Ne ayıp bir şey!

Bizden gittiği alt lig takımlarında bile oynamıyor. 30’dan fazlasını siz aldınız, ne farkı var şu amelelerden? Asla olmaz bu şekilde. Mümkün değil. Kulübün başkanı futbolu bilmiyor, menajer bilmiyor, takımın hocasının ne olduğu belli değil, neden olmayacağını nasıl anlatayım! Bu M’bia değil ihtiyaç olan desem! Onun göreceği işi yapacak futbolcu var elde desem! Sol bek lazım, sol ve sağ açık almanız gerekiyor. Cardozo ihtiyar, hareket etmekte zorlanıyor; bir diri, koşan, kuvvetli, tekniği yeterli santrafor alsanız... Bir de futbol 11 kişiyle oynanıyor sayın başkan! Futbolcu mezarlığına döndürdünüz Trabzonspor’u. Şu fazlalıkları bir elden çıkarın. Hani geçen sezon başı gazete sayfalarında, televizyon ekranlarından uçurttuğunuz yıldızları bir yollayabilseniz. Dubai’den, Katar’dan, Çin’den haber yok mi? Hatlar kesildi he!