Trabzonspor’da 4-2’lik Akhisar Belediyespor mağlubiyeti sonrası görevinden istifa eden Teknik Direktör Mustafa Akçay, dün basın toplantısı düzenledi. TÜFAD Trabzon Şubesi’nde düzenlenen toplantıda Akçay, görevden neden ayrıldığı konusunda çarpıcı yorumlarda bulundu. Akçay, "Biz bir eylem adamıyız. Şimdi sözleşmelerinizde siz görmeseniz de şapkadan tavşan çıkarma durumuyla karşı karşıyasınızdır. Eğer çıkaramazsanız, bu ülkede bedel ödersiniz. Ben bu sistem dahilinde bedel ödüyorum" ifadelerini kullandı. AVUÇLARIM ARASINDA KAYBOLDU 1985 yılında antrenörlük hayatına başladığını hatırlatan Akçay, "İdealin zirvesi gibi düşündüğüm Trabzonspor’da görev yapmış birisiyim. Ama bugün o avuçlarım arasında kayboldu gitti. Aldığım kararlardan üzgünüm ama umutsuz değilim. İnsan umudunu yitirdikçe her şeyini kaybedecektir. Savaşçı birisi de böyle yapmaz" dedi. SUYUN TAŞMASINA NEDEN OLDU İstifa kararının sadece Akhisar mağlubiyetine dönük mü alındığı yönündeki soruya Akçay, şöyle yanıt verdi: "Müsabakanın sonucu benim bardağımdaki suyun taşmasına neden olmuş olabilir. Başkalarının bardağında yer var mıydı bilemem. Sonuçta görev sürecinde zaman zaman yönetiminizle, başkanınızla farklı konularda maç sonrası karşı karşıya geldiğiniz anlar oluyor. Bunun yanında çalışanlarımızla saha içerisinde ve saha kenarında anlaşamadığınız durumlar oluyor. Oyuncularla da olunuyor. Bunlar birikim oluşturuyor. Sadece son maça odaklanarak alınmış bir karar değildi." Baskıya dayanamadım! Akçay, bir gazetecinin, "Yönetim size verdiği vaatleri yerine getirdi mi?" sorusuna ise şöyle cevap verdi: "Yerel basın, ulusal basının bir kısmı, taraftarımız, yönetim herkes takımın çift santraforla oynaması gerektiğini düşünüyordu. Ben de ‘hayır, takımın bir gücü var, takım savunmasında beklenen seviyenin üzerine henüz ulaşamadık’ diyerek kendi anlayışımı uygulamaya çalıştım. Ancak basından gelen baskılar o kadar şiddetli olmaya başladı ki artık kendimi yalnız ve yanlış yapan birisi olarak hissetmeye başladım. Buna devam edersem kendimi Trabzonspor'a zarar veren birisi gibi görmeye başlarım. Bir eylem yapılması gerekiyordu. Bunun sonucunu da kendi evimizde kaybederek gördük. Çok üzgünüm." Birçok teklif aldım Akçay, kendisine gelen tekliflerle ilgili olarak ise şöyle konuştu: "Çok farklı yerlerden teklifler aldım ama kabul etmedim. Gelişimim adına Avrupa’da bazı çalışmalara katılacağım. Biraz da oradan oraya atlayan birisi gibi olmamak için kabul etmedim." Gustavo Colman cezalandırılmalıydı Akçay, "İşime karışıldığını söyleyemem. Colman ve Volkan olayı bir fikir ayrılığıdır. Antrenör geleneklerine ve inandığım pedagojik eylemlere göre bir oyuncu hem ceza hem de ödül alabilir. Colman olayı da takımın disipline edilmesi ve yapılmış olan bir reflekstir. Ceza alması gerekir. Ne kadar haklı olursa olsun bir oyuncu derbi maçta takımını yalnız bırakamaz. Kulüp yapısındaki disiplin anlayışına uyan bir durum. Başkanı ve yönetim kurulu bana katılmayabilir. Sonuçta bu işleyişten onlar da benim kadar sorumludurlar" dedi. Camia bütünleşmeli Akçay, camianın bütünleşmesi gerektiğine vurgu yaparak, şunları kaydetti: "Şu anda oradaki mevcut teknik adamlara güvenilmeli, oyuncuları değersizleştirmeden hareket etmeliyiz. Bugün bana göre beyaz Trabzonsporluların Trabzonspor’a bakışı, işleyişine müdahil olma şekli ve onu yönlendirme biçimi, onu ele alma biçimi bunların hepsi değişmek zorunda. Bence beyaz Trabzonsporluların Trabzonspor’a bakış açısının ve yönlendirilmesinin yeniden gözden geçirilmesi gerekir." Trabzonspor’a borçluyum Akçay, "Benim bugün evim varsa, bunu Trabzonspor’a borçluyum. Çocuğum Ankara’da okuyor ve ona para gönderebiliyorsam bunu Trabzonspor’a borçluyum. Ben o kulübe nasıl şükretmem? İtibar, saygı görüyorum. Bunu Trabzonspor sayesinde görüyorum. Futbol adamı olmakla görüyorum. Lütfen herkes Trabzonspor’a bakarken bakışını gözden geçirsin" dedi.