Şikeden canı yanmış bir şehir olarak Trabzon, her anlamda çok daha dikkatli, daha adaletli olmak zorunda. Adaletin yanında sevgi, saygı ve yardımlaşmak da çok önemli.

Burada ayrım yapmak istemiyorum. Bu çağrımız hakemleri olduğu kadar yönetimleri ve teknik ekipleri  futbolcu grubu gibi taraftarı da ilgilendiriyor. Sahada öncelikle adaleti dağıtacak kişiler hakemler. Hakem arkadaşlarımıza büyük bir sorumluluk düşüyor. 10 takımın mücadele ettiği play-off’ta her takım kendi başına büyük emekler sarf ederek, büyük mücadeleler vererek, öncelikle mahallesine, semtine, gençlere ve Trabzon’a hizmet etmek gayreti içerisindeler. Demem o ki; hakemler maç yönetirken, verdiği kararlar da standart olmalı. Güçlüyü kollayıp güçsüzü ezmemeli. ‘Bu oluyor’ diye demiyorum. Ancak bazı karşılaşmalarda hakem arkadaşlarımızın standardı kaybedip, saha içinde yanlışlıklara düştüğünü görüyoruz. Sadece Trabzon Amatörü’nde değil, Süper Lig maçlarında da gördüğümüz o ki, hakemler saha içerisinde pek de sabırlı olmuyorlar. Tabi bunları söylerken taraftarlar da küfürden uzak durup, daha mantıklı eleştirilerle hakem arkadaşlarımızı zor durumda bırakmamalı. Sporcular aldatmadan uzak, teknik ekip ve kenar yönetimler de hakemleri baskı altına almak yerine onlara saha içerisinde yardım etmelidir. Herkes kendi sorumluluğuyla mücadele edip saha içerisinde yardımlaşmayı tercih etmeli aksi durumlardan kaçınmalıdır. Bu Trabzon’un birliğine bütünlüğüne olduğu kadar futboluna da zarara veriyor.

Aman ha dikkat! Eşit güçlerin yarışında play-off heyecanın üçüncü haftasında Yalıspor önemli bir galibiyete imza atarak erken pes etmeyeceğini gösterdi. Yolspor aldığı hükmen galibiyetle zirveyi ele geçirerek önemli bir avantajı cebine koydu. Play-off’un takım bütünlüğünü sahaya yansıtan en iyi ekibi Bahçecikspor, Büyükliman karşısında aldığı farklı galibiyetle zirve iddiasını artırdı. Doğanspor-Beşikdüzü, Sürmene-Şalpazarı maçlarında vasat oyun, gol yollarına etki etti.