Hakemlik de bu denli insanlıktan çıktığı için bu meslek de insanlığın artık yüz karası olmuştur. Böyle insanlığa lanet olsun! Sahada koşan, ter döken bunca gencin hakkını kasten ve bilerek elinden alıp yalan bir penaltı kararı ile karşı tarafa haksız yere verince bu mesleğe de lanet olsun! Söze ne yazık ki maçın kaderini tayin eden bu rezil kararı protesto ile başladım. İnsanlarda ne futbol ne spor ne de insan sevgisi kaldı. Adam maçın başında yapacağını yaptı, sonra siz istediğiniz kadar çırpının ne fayda? Olan oldu, yağacağını yaptı bu rezil hakem. Trabzonspor’da ise gayretle, rakibini ezerek, takımının formasını ve aldığı parayı hak ederek top oynayan bir tek kişi vardı: Mehmet Ekici. Onun dışında oynayanlar işte 'görevlerini yaptı' diyecek iken birden aklıma yediğimiz ilk gol geliyor. Tam üç BJK'lı oyuncu bomboş vaziyette duruyor ve Rodolfo kafayı kalemize bomboş pozisyonda bırakıyor. Yani bu kadar da telaş, bu kadar basiretsizce bir alan savunması zaafı boşluğu olur mu? Gelelim Trabzonspor’un esas felaket çalan deliğine... N’Doye denilen adama. Yahu Allah rızası için şu adamı her kim bu kulübe futbolcu diye almış ise ne olur şu memlekette bir daha adam diye gezmesin! Vallahi bizim birinci amatör kümeden bir takımdan bir forvet futbolcusu alın ondan daha iyi oynar, daha faydalı olur. Adam ne top tutmasını becerir ne sürebilir. Ersun hocam Allah rızası için bu adamı bir daha oynatma, vallahi futboldan soğuduk, yeter artık! Attığımız gole gelince...

41. dakikada bir önceki pozisyonda bize yapılan bariz faulü vermiyor, avantaj falan gözettiği yok ha, top kaybolmuş iken yine bize geçiyor ve Yusufa geliyor bu sefer Yusuf Trabzonspor'un tek golünü atıyor. Yine hakem yaptı hakemliğini(!). İkinci yarıda Trabzonspor sanırım BJK'nın paniklemesi yüzünden bir nebze daha aktif ve etkili oynadı. Daha doğrusu orta alanlarda oynadı. Eee bir takım ki forvette adamı yok. Hatta aldığı topları dahi eziyor ise bu takımdan daha ne olur? Forvet etkisiz kalınca hem savunma hem de orta saha aşırı derecede efor sarfedip hem yoruluyor hem de çıkardığı her topun ardında baskı yiyor. Daha siz gelin de savunmada tutunun bakalım. Olmaz, bu adamla bu takım bir yere varamaz arkadaş. Bu kumaştan bu kadar işte.