Süper Lig'de haftalar bir bir ilerlediğinde Rizespor takımı için "ha oturdu, ha oturacak" dediğimiz maçların sayısını ben bile hatırlamıyorum. Ligde birçok maçı iyi oynamasına karşın ufak dokunuşlarda ve tecrübesizliği altında tabelada hep sıfır çektik.

Bu işler böyle “atı alan Üsküdar’ı geçiyor”. Şu takıma bırakın sezon başını, devre arası transferinde yerli bir ağabey, saha içinde liderlik özelliği olan bir futbolcu transfer edilseydi, şimdileri ilk 10 içinde kendimize çok rahat yer bulurduk ama yapılmadı ve bu eziyeti çektik, çekmeye devam edeceğiz. Bursa takımı aylar önce bir kısım taraftarının takım otobüsünü durdurarak futbolcusuna sarf ettiği sözler ve fiziksel olayların etkisinde kadavraya dönmüş. Kolay değil, can meselesi bu.

O futbolcuların o hareket sonrası toparlanması bir hayli zor. Anadolu’nun son şampiyon apoleti üzerinde olan yeşil – beyazlı ekip “bir an önce sezon bitse de kurtulsak” maçlarına çıkıyor. Hal böyle olunca da ligde oynadığı sıkıntılı takımlara “organ bağışında” bulunmakta geri kalmıyorlar. Gelelim bize… En başta yazdım, bu sezon oynadığı futbolun karşılığını bir türlü alamayan Çaykur Rizespor, ligde kadavra konumunda yer alan Bursaspor karşısında her türlü organ bağışını saha içinde fazlasıyla aldı. Kalesinde hemen hemen her maçta gol gören Gökhan muhteşem bir resital sundu. Sol bek İsmael bile bu maçta asistler yaptı! 1,5 sene üzerinde Oğulcan Çağlayan bile gol attı. Yüzde 20’si ile haftalardır kontenjandan forma giyen Kweuke iki gol birden attı!

Devre arası transferlerinden Edomwonyi hızını bu kez “boş kaleye” gol atmakla perçinleştirdi! Her maça dizinden aşağıya sarkan “kasap önlüğü” şortu ile çıkan Nosa bile Bursaspor karşısında kafasını çalıştırdı, o da golle tanıştı. Recep Niyaz'ı yazmayayım, zaten genç oyuncunun şansı Bursa takımına tutuyordu! Asıl bu maçta öne çıkan oyuncu ise açık ara Süleyman’dı. Futbolcunun kalitesinden anlamayan bir kez daha bu oyuncuyu “mahkûm!” gözlerle izlesin. Neler yaptı neler! O asistler “koğuşta” , “demir parmaklıklar” arkasında öğrenilmiyor.

Lider oyuncu böyle bir şey; aklıyla, ayağını birleştiren, sorumluluk alan ve final paslarında işi bitiren oyuncu. Sıfır bonservisle geldi, maç başına talim oldu, yeter ki bana bir şans daha verin dedi gurbetçi oyuncu Süleyman ve bu şansı ona veren Hikmet hoca ve Başkan Metin Kalkavan’ı da tebrik edelim. Ligde kaldı 4 final maçı. İkisi içeride, ikisi dışarda. Hata yapma şansın yok. Haftaya Kasımpaşa maçına çıkacaksın. Bu sezon Kasımpaşa takımı ile 6. kez karşı karşıya geleceksin. 6 maçtan bir galibiyet almışsın. Bursaspor takımına kalende en az 4 net gol pozisyonu verdin ve 6 – 0 kazandığın bir maçta kalecin Gökhan neredeyse maçın adamı seçildi.

Demem o ki; Kasımpaşa takımı bir Bursa değil. Ne defansında o kadar hata yapar ne de hücumda bulduğu pozisyonları Bursa takımı gibi kaçırır. Hikmet hoca bir sezon içinde 6. kez karşılaşacağı Kasımpaşa takımını çözememişse, 'paşa gönlü' bilir. Yok, ben bu yola baş koydum 'geç açıldım ama tam açıldım' diyorsa da gereğini Recep Tayyip Erdoğan stadında yapsın.