17. dakika içerisinde 2-0 yenik duruma düşüp... Üçüncü golü kalesinde görmekten... Aboubakar’ın egoistliği ile kurtulan Trabzonspor. Büyük takıma yakışmayacak savunma hatalarının yanında... “Hakem marifetinin de etkisiyle tarihi bir farkla mağlup olabilirdi.” Başta kaleci Onur’un skorun artmasına engel olan kurtarışları... Takımda bir özgüven oluşmasına neden olurken...

***

Diğer yandan, “pirana balığı iştahıyla” saldırıya geçen hakemin tutumu... Oyuncuların isyan bayrağının fitilini ateşlemiştir. Hakeme karşı yapılan bu isyan... Oyuncuların isteklenmelerinin zirve yapmasına neden olmuş... Taraflı tarafsız her kesimce takdir edilen mücadelesi ortaya çıkmıştır.

***

Ancak arzu edilen oyun aynı noktaya taşınamadı. Trabzonspor’un en etkili atak oyuncusu Yusuf’un sakatlığı... İstim üzerindeki Bordo-Mavilerin oyununa olumsuz etki yaptı. “Üstelik Ersun Yanal’ın zorunlu değişikliği Aytaç’tan yana kullanması... Napoli mücadelesinden çıkmış Beşiktaş’ın temposunun düşebileceği anda bunu yapması... Çabuk ve hızlı oynaması gereken takımın ritmini bozmuştur.”

***

Özellikle de oyuncular arasındaki kalite farkı, daha çabuk ve hızlı oynamaları... Hafta içi değerlendirmemize rehber olmuş... “Başarı tesadüf olur...!” demiştim. Penaltı oluncaya kadarki görüntü, endişelerimizi doğrular nitelikteydi. Ne var ki, hakem tarafından “arı kovanına sokulan çomak” Kora kor bir mücadelenin yaşandığı müsabakaya dönüştü. Oyuncu kalitesiyle, Beşiktaş’a cevap verebilmek güçtü. Ancak, birlikte hareket ederek, ekip ruhunu, yardımlaşmayı... En üst dereceye çıkararak bir sonuç elde edilebilirdi. Onu da maçı çığırından çıkaran hakem engellemiştir.

***

Tüm camia Trabzonspor’un adeta infaz edilişine... En güçlü biçimde tepkisini koyarak göstermelidir. Özellikle de siyasilere büyük görev düşüyor. Göz göre göre Trabzonspor’un katledilişine... Hakkının gasp edilişine artık seyirci kalmamalıdırlar...