Trabzonspor’un hedefi nedir sorusuna yönetim bu hafta yanıt verdi. “Hedefimiz kesinlikle Avrupa” dediler. Avrupa’ya yürüyüşe geçen Trabzonspor, Başakşehir ile 1-1 berabere kaldı.  Trabzonspor gibi futbol ekolüne sahip bir takım daha kaliteli bir oyun oynamalıydı. Maçın geneline baktığımızda kanatları etkili kullanamıyoruz. Başakşehir’in bir tane Doka’sı vardı, bir de Visla’sı. Bu iki adamla bizim orta sahamızı her seferinde geçmeyi başardılar. Avni Aker’de değil de İstanbul’da oynuyoruz gibi bir hava vardı. Başakşehir oldukça rahattı, çünkü bizim orta sahaya diziliş eksik kaldı. Rakibin her atağında savunma oyuncuları rakip forvetle ile baş başa kaldı. Maç Trabzonspor-Başakşehir gibi değil de, Esteban-Başakşehir karşılaşması gibiydi. Evet, Esteban her maç kalede devleşiyor ama bu adam tek başına maç kurtarmak zorunda değil. Çünkü futbol takım oyunudur. Bitiş düdüğü ile birlikte gazetecilerin hepsi Hami Mandıralı’ya döndü. Yerlinin yerlisi hocamız da gelecekten kaygılı bir açıklama yaptı. “Seneye var mıyım yok muyum, ben de bilmiyorum” dedi. Trabzonspor Kongresi’ne gidelim, çok değil 4 ay öncesine, Başkan Adayı Usta; ”Ben Lucescu ile anlaştım” diyerek seçimi kazanmıştı. “Mevcut yapıyı koruyacağız” diyerek, Sadi Hoca’ya güven telkin etmişti. Şimdi Hami Mandıralı gelecek kaygısı yaşıyor. Büyük hayallerle hepimiz Sayın Usta’ya oy verdik ama Trabzonspor, şu an İdari- Mali-Sportif iflasın eşiğinde. Herşey bir kenara Trabzonspor’da güzel şeyler de oluyor. Son on yılın en iyi genç oyuncu rezervine sahibiz. Muhammet Beşir, Ramazan, Aytaç, Aykut ve diğerleri... Bu rezervi, altın gibi düşünün. İyi bir tüccarın elinde ya parlayacak ya da kötü bir kuyumcunun elinde kaybolup gidecek. Peki ya Usta’nın eline düşerse? Her işin bir ustası var.

Trabzonspor, Avrupa’da destanlar yazmış bir kulüptü. Şimdi ise UEFA’da finansal savunma yapıyor, Süper Lig’de ise aşağılardan yukarıya çıkmaya çalışıyor. Bordo-Mavi renklere gönül veren herkes heyecan istiyor. Tribünleri coşkulu, takımı dik oynayan ve yönetimi İstanbul’a kafa tutabilen bir Trabzonspor istiyor. Teknik anlamda istikrar olmalı. Alt yapıda istikrar olmalı. Bunlar için de samimiyetle birbirine bağlı bir camia olmalı. ‘Başarıda modelleme’ diye bir yol vardır. Başkası nasıl yapmışsa, siz de aynı yolu izlersiniz. Trabzonspor yönetimi Beşiktaş’ı örnek almalıdır. Mesele Arena büyüklüğünde stadyum inşa etmek değil. Mesele takım ile taraftarı bütünleştirecek icraatlar yapmaktır. Hami hoca elinden geleni yapıyor, “Bundan sonraki süreç içinde kim gelirse yanında dururum” deme olgunluğunu gösteriyor. Kim ne derse desin! Haftaya Gençlerbirliği deplasmanı var, sonra da Fenerbahçe Avni Aker’e gelecek.

Hedefi ne olursa olsun Trabzonspor formasını giyen hakkını verecek. Sahada heyecanlı ve istekli olacak. Sevgi ve saygıyla...