Ersun Yanal’ın gelişiyle birlikte Trabzonspor camiası yeniden yapılanma için moral buldu. Hem taraftar hem de camia aradığı heyecana kavuştu. “Ersun Yanal el oğludur, söz söylesek de alınmaz” diyenler mutlu. Profesyonel hareket eden Ersun Hoca da kulağını dışarıya tıkamış, sadece işini yapıyor. Transfer listeleri bir bir dökülmeye başlandı. Bordo-Mavili takımın iskeleti yeniden kuruluyor. Ancak bir sorun var!

Trabzonspor içinde kazan kaldıranlar var. Ersun Yanal, yakınında işine mani olacak ya da dışarıya laf taşıyacak kimseyi istemiyor. Bu bağlamda üst düzey yönetici ve hatta alt kademedeki personelin işten ayrılmaları ya da çıkarılmaları, yeni sezonun yönetim tarzına dair fikir veriyor. 50. Yıl’da teknik patron tam yetkili. Muharrem Usta’nın yönetimi İstanbul ve Trabzon olmak üzere ikiye bölünmüş durumda. Twitter üzerinden birbirine vuran yöneticilere tavsiyemiz, futbol adamı Şenol Güneş’in sözüdür.

Beşiktaş’ı şampiyon yapan Şenol Hoca TRT’de katıldığı bir programda içini döktü, 2002 Dünya Kupası’nda kendine yapılan haksızlıkları anlatırken şu ifadeyi kullandı: “En iyi dil, tebessüm ve iyi niyet dilidir.” Trabzonspor’un yeteri kadar düşmanı var. İstanbul’da büyükler, Trabzon’da ise yönetici eskileri sürekli olarak kulübün ensesinde. Bu noktada Trabzonspor yönetimi sahada güçlü olmayı planlarken, masada yani TFF bünyesinde de hamleler yapmalı ve iyi niyetli olmalıyız. Çünkü geride bıraktığımız 2015-2016 sezonunda en büyük kaybı sahada değil, masada aldığımız cezalar yüzünden kaybettik. Trabzonspor 2015 yılında oynanan Gaziantepspor maçında rehin alınan hakemler için 2 milyon 45 bin TL ödedi.

Ardından ikinci yarıdaki Fenerbahçe maçı için sahaya giren 16 yaşındaki bir genç için 915 bin TL ödedi. Trabzonspor’umuzun her bir kuruşu değerlidir. 50. Yıl’ın yapılanması sadece teknik adamla değil; alt yapı, mali tablo ve camia ile kucaklaşmayla olacaktır.

Mevcut yönetim basınla uğraşmaktan, kulüp içi çekişmelerden başarıya o-dak-la-na-mıyor! Alt yapıda oldukça yetenekli gençler var. Ancak hazır olmayan gençleri doğrudan A Takım’a çıkarmak ne kadar doğru? 1461 (pilot takım olarak) bu nedenle kurulmadı mı?

Bu çocuklar 1461’de pişecek sonra Trabzonspor’a yükselecek. Muhammet Beşir, Yusuf Yazıcı ve daha bir çok genci sırasıyla 7-0 ve 6-0’lık facialarda harcamak ne kadar doğru? Gazetelerde manşetler diyor ki; “Gençler terapide...”

Trabzonspor’un geleceğini yönetmeye aday olanlar, futbol yönetimi hakkında en son hangi kitabı okudular? Yazımızı Karadeniz fıkrasıyla bitirelim; Bizim Temel, suç işlemiş idam edilecek. Hakim dönüp sormuş. “Temel seni idam ediyoruz, son sözün nedir?” Temel de demiş ki; “Valla hakim bey ne diyeyum? Ha bu da bana ders olsun!” Trabzonspor’u, güvendik verdik Usta’nın ellerine. Ersun Yanal uzun süre burada olacaktır ama yönetim için aynı şeyi söylemek zor. Bir sonraki seçim için “Ha bu da bize ders olsun!”