20-28 Haziran tarihleri arasında Trabzon’da yapılacak olan Dünya Liselerarası Hentbol Şampiyonası’nda geri sayım başladı. Olimpiyatlar ve Üniversiyat’tan sonra dünyanın en büyük üçüncü spor oyunları olarak gösterilen Gymnasiade’nin bir organizasyonunu Trabzon’a kazandıran Okul Sporları Federasyonu Başkanı Ayhan Pala tam bir Trabzon aşığı. 1979 yılında Trabzon Yalıspor hentbol takımında başladığı spor hayatına birçok başarı sığdıran Pala’ya şampiyonanın Trabzon’a kazandırılmasını ve şehri nelerin beklediğini sorduk. Pala, gazetemize dobra açıklamalarda bulundu. FRANSA İLE CİDDİ YARIŞ Böylesine önemli bir organizasyonu kazanmak hiç de kolay olmadı. Lobi, uluslararası arenada etkin ve aktif olmak gerekiyordu. Biz bu süreçte Makedonya’yı devre dışı bıraktık ama Fransa ile ciddi bir yarışa girdik. Fransa’nın elinden bunu aldık. Çok enteresandır ki Fransa hala bırakmadı. Ve 2016 Fransa’ya bunu biz devredeceğiz. Buradan da nasıl bir iş başardığımız ortaya çıkıyor. ZOR BİR SÜREÇTİ AMA... Bayrağı 21 Nisan 2012 tarihinde devraldık. O dönemki Valimiz Dr. Recep Kızılcık ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanımız Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun da katkılarıyla bu işi başardık. Amacımız dünya okullarını Trabzon’a getirerek şehrimizi tanıtmaktı. Bu vesileyle Trabzon’un spor ekonomisine katma değer olarak bu çalışmayı başlattık. Zor bir süreçti ama bunu başardık. TESİS ANLAMINDA RAHATIZ Trabzon her anlamda şampiyonaya hazır. Yine de tesislerimizi süratli bir şekilde elden geçirmek gerekiyor. Merkez ve ilçelerde olmak üzere şampiyonada 8 salonu kullanacağız. 25 ülkeden 42 takımın şampiyonada mücadele edeceğini düşündüğümüzde tesis anlamında rahatız. Şampiyonada 22 kız ve 22 erkek takımı yarışacak. Tesisin dışında özellikle fedakar yapının olması gerekiyor. BÜYÜK DESTEK Eksiklerin giderilmesinde Trabzon Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’ne önemli iş düşüyor. Trabzon ile ilgili yapılan işlerde ekip çalışmasına önem veriyoruz. Bu yolculukta en önemli gücümüz de federasyon başkan vekilimiz Salih Cora’dır. Yerelde bu işlere katkı sağlayanlar da o yerelin dinamikleridir. Özellikle valiliğimizin, belediye başkanlığımızın bize sonsuz desteği var. Bu konuda en büyük gücü onlardan alıyoruz. Herkes göreve Misafirperverlik özelliğimizi daha fazla göstermemiz gerekiyor. Misafirlerimize ilgi ve alakamızı göstermeliyiz ki şehrimizi tanıtalım. Burada herkese görev düşüyor. Bir taksiciye de iş düşüyor, servis yapan garsona da. Dolayısıyla bu işi hep birlikte, gönül rahatlığıyla yapacağımızı düşünüyorum. Ciddi bir sınav var Ciddi bir sınavımız var. Çünkü 2014’ü başarılı yaptığımızda 2016’yı da yapabiliriz. Ama 2014’te sıkıntılara düşersek bu sefer 2016’da kendi kendimizi sıkıntıya sokmuş oluruz. Çünkü alışılmış organizasyonlarla ilgili olaylar bir öncekinden devamlılık arz ediyor. Ardışık olaylar olduğu için bunu ifade ediyorum. Herkesin katkı sağlayacağı bir organizasyon yapısı var. Kazanan Trabzon olacaktır. Şanslı insanlarız Şanslı bir şehrin çocuklarıyız. Kendi adıma eğitimci ve spor kimliğimle beraber özellikle bu güne kadar Trabzon’a çok büyük katkılarım olduğunu kamuoyu da biliyor. Benim bir sevdam var: Trabzon ve Trabzon’un iyi tanıtımıdır. Trabzon’un iyi anlatılması noktasındaki en önemli olayların başında Trabzon’un daha iyi tanıtılması, hak ettiği değeri alması geliyor. Bu görevleri fedakarca yapıyoruz. Bu birlikteliği ve bu gücü yansıtabilirsek -ki her şey yolunda gidiyor- inanıyorum ki Trabzon’un dünyadaki tanıtımına çok büyük katkı sağlayacağız. Bu organizasyon EYOF’tan sonra Trabzon’da düzenlenecek ikinci en büyük organizasyon olacak. Bu organizasyonun yansıması olarak bizim Trabzon’a kazandırdığımız daha büyük bir değer var. O da 2016 Dünya Okul Sporları Olimpiyatları. İKİ BÜYÜK ORGANİZASYON Gymnasiade (Dünya Okul Sporları Olimpiyatları) dünyanın üçüncü en büyük spor etkinliğidir. Olimpiyatlar ve Üniversiyat’tan sonra Gymnasiade gelir. Liselerarası Dünya Şampiyonası’nın ardından 2016’yı da Trabzon’a kazandırmamız, liseler şampiyonasının yansıması oldu. Ve çok daha zor oldu. Burada bir ilke imza atarak Dünya Okul Sporları tarihinde aynı ilde iki tane büyük organizasyonun yapıldığı tek şehir Trabzon olmuş oluyor. HUMMALI ÇALIŞMA Şampiyonanın tanıtımı için elimizden geleni yapıyoruz. Sporun tabanı okullardır. Okulların çalışma cv’sini yüksek tuttuğunuz sürece, spor kültürünü tabandan verirsiniz. Dolayısıyla futbolun dışındaki sporların da hem kültüründen hem yapılabilirliğinden vatandaşlarımızın da faydalanmasına ortam yaratmış olabiliriz. Yelpaze genişlemeli Trabzon’da artık basketbolda, voleybolda, hentbolda lig takımlarımızın varlığı sporun biraz daha yayılmasını ortaya koymuştur. Trabzon’da Trabzonspor ve futbol öncelikler arasında ama burada bir eğitimci olarak, hayatı bu işlere adamış bir insan olarak şunu görüyorum: Yetenekli çocuklarımızın başka branşlarda, başka alanlarda aktif olabileceklerini düşünmemize rağmen sırf futbolcu olma noktasında bu yetenekleri de kaybetmekteyiz. Futbol baskısı Bu zamanla ciddi sorunlara yol açıyor. Aslında 4 bin yılı aşkın bir tarihi kültürü olan bir kentin sadece futbol kültürü olmamalı. Bütün branşlarda bilip bilmediğimiz dallarda da kültürü olmalıdır. O zaman biz biraz sosyal hayata da katkı sağlamış oluruz. Bu sosyal hayata biraz daha katkı sağladığımızda Trabzon şehri üzerindeki futboldan gelen baskıyı da azaltmış oluruz. Tanıtım fırsatı Trabzon Belediyesi ile yapılan çalışma ile hatıra ormanı oluşturmayı arzu ettiklerine vurgu yapan Pala, şunları söyledi: “Hatıra ormanının bu şehir için ciddi bir kazanım olacağını düşünüyorum. Dünya Okul Sporları Olimpiyatları bayrağını Brezilya’da aldığım esnada 15 bin kişilik bir salonda Trabzon’un tanıtımını yaptık. Salonda aynı anda herkes, elinde telefon, google’dan Trabzon yazarak, Trabzon’un nerede olduğunu, şehrin tarihini öğrendi. Bu beni çok mutlu etti... Demek ki biz bir şekilde kendimizi sporun evrensel değerleriyle dünyaya tanıtma fırsatını buluyoruz. Tabi bu organizasyonda herkese iş düşüyor. Organizasyon bir bütünü ifade ediyor. Organizasyonun başarısı sadece federasyonla değil beraber çalışmayla gerçekleşir. Başarı, organizasyona katkı sağlayacak tüm birimlerle gelecektir. Emniyette, sağlıkta, eğitimde ve yine Gençlik ve Sporla, valiliğimiz ve belediyemizle koordine içinde gerçekleşecektir.” Trabzon’a yakışır bir organizasyona imza atacaklarını ifade eden Pala, “Konuklarımızın burada soluduğu havada edindikleri izlenimde biz onları mutlu ederek gönderirsek organizasyon bana göre amacına ulaşmış olur. Bu anlamda tek taraflı bakmamak gerekir” dedi. Kötü imaj silinecek Milli eğitim müdürleri, okul müdürleri ve ilçe müdürleriyle toplantılar yaptıklarını bildiren Pala, “Biz istiyoruz ki bu şampiyonayı öncelikle okul çağındaki çocuklarımız takip etsin. Özellikle 14-18 yaş grubuna hitap eden şampiyonada öğrencilerimiz salonları doldursun. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen sporcuları seyretsin ve kaynaşsınlar. Sosyalleşmesine katkı sağlasın. Bu çalışmalar milli eğitim ve okul kaynaklı çalışmalarla amacına ulaşacaktır” dedi. Şampiyonanın Trabzon’a katkısının önemine değinen Pala, sözlerine şöyle devam etti: “Organizasyon için Trabzon’a 6 bin kişi gelecek. 2016’da ise 8 bin kişi. Ciddi bir ekonomik girdi olacak. Ama benim için daha önemlisi, Trabzon’un tanıtımına yapacağı büyük katkı. Trabzon’un geçmişte yaşadığı sıkıntılar şehrin dünyada yanlış tanınmasına, yanlış anılmasına neden olmuştu.” Pala, bu görüşünü örneklerle destekledi: “Hrant Dink, Rahip Santoro olayları şehrin üzerine kara bulut olarak çöktü. Ve bu şehri hak etmediği bir duruma soktu. Şimdi bu organizasyonla Trabzon’dan bütün dünyaya gönül köprüsünü kurabileceğiz. Bu organizasyona Ermenistan, Yunanistan, İran, İsrail ve Güney Kıbrıs’ın da geldiğini düşünürsek Trabzon’u gerçek anlamda tanıtmış olacağız.” Ortak nokta: Trabzon Taçlanmayı beklemiyoruz. Ama bazen de taşlanıyoruz, eleştiriliyoruz. Trabzon şehrinin artık kendi dinamiklerine, kendi değerlerine de sahip çıkması gerekiyor. Yapılan güzel işlerde hizipliği, kıskançlığı, kişisel çıkarları bir kenara bırakıp ortak değer Trabzon noktasında buluşmamız gerekiyor. Böyle olursa Trabzon’un önünde hiçbir şey durmaz. Borcumuzu ödüyoruz Biz kendi enerjimizi birbirimizi engellemek, birbirimizin yaptığı işleri kötülemek için harcadığımızda kazanan asla Trabzon olmuyor. Dolayısıyla sosyal yönden bir daha bunları gözden geçirmemiz gerekiyor. Biz Trabzon’u seviyoruz. Trabzon’da doğduk, Trabzon’da büyüdük. Bu şehre borcumuz var. Borcumuzu ödemeye devam ediyoruz. Yunus MERMERTAŞ