SON DAKİKA



Haber > Spor > Bir yıl sonra beni dünya şampiyonluk maçında göreb

Bir yıl sonra beni dünya şampiyonluk maçında göreb

28 Mart 2015 Cumartesi - 10:05




Türk boksunun 'demir yumruğu' Selçuk Aydın'dan dobra açıklamalar...





Selçuk Aydın… Trabzon boksunun şampiyon sporcularından biri… Bir zamanlar ringde fırtına gibi esen, rakiplerine adeta nal toplatan 'Demir Yumruk' son süreçte aldığı mağlubiyetlerle duruldu. Meksika asıllı Robert Guerrero ile çıktığı unvan maçını kaybeden Selçuk Aydın, lobi kurbanı olduğu görüşündeydi. Aydın, geçmişe sünger çekerek yeniden fırtınalar kopartacağı günlere yelken açmak üzere çalışmalarını hırsla sürdürüyor. Başarılı boksör, çalışma ortamından ilgisizliğe, son müsabakalarında aldığı yenilgilerden geleceğe dönük hedeflerine kadar her şeyi KARADENİZ'e anlattı. Aydın, "Federasyonla görüşüp dünya şampiyonluğu için ringe çıkmaya başlayacağım. 1 yıl sonra beni yine bir dünya şampiyonluk maçında görebilirsiniz" dedi. İşte Selçuk Aydın'ın dobra açıklamaları…

TRABZON'U BEN İSTEDİM

Yılbaşında görüşmelere başlandı. Biz de hazırlıklara başladık. Sistemli bir şekilde haftada bir kilo düşüyordum. 3 ayda vücudumu fazla yıpratmadan 10-12 kilo düşebilirim. Mart’ın sonunda oynayacaktık. Ocak’ta kampa başladık. 1 ay kadar çalıştık. Menajerim Ahmet Öner arayıp bir takım şeylerin olduğunu söyledi ve 9. aydan önce oynayamayacağımızı söyledi. Ocak ayı sonunda bunu dedi. Trabzon’da çalışıyorduk. Hoca Almanya’ya geri gitti. Ben de buradaki idmanlara ara verdim. 9. aya kadar çok uzun süre vardı. Vücut yıpranabilirdi. Hocamın izniyle 2-3 hafta ara verdim. Verdiğim kiloları geri aldım. 3 hafta sonra Ahmet Öner beni tekrar aradı. ‘Biz oynayacağız’ dedi ve beni telefonda motive etti. Gözümü boyadı. Ben de kabul ettim. Trabzon’da çalışmayı istedim. Ancak doğru dürüst bir salonumuz yok. Evden, ailemden uzak kalmaktan artık bıkmıştım. En azından bu kötü şartları lehime çevirmeye çalışıyordum.

Yeni bir sayfa açtım

Yeni bir sayfa açıyorum. Bu süreçte yalnız kaldım. Yalnız bırakıldım. Spor salonu yapmak istedim. 1.5 yıldır belediyeyle görüşüyoruz. Dükkanların kiraları çok yüksek. Biz bu kiraları bu bütçeyle karşılayamayız. Biz burada gençlere yıllardır süre gelen tecrübelerimizi aktarmak istiyoruz. Kardeşimle birlikte bir salon açmak istedik. Gençlere ücretsiz. Yaşı spor yaşını geçmiş insanları da belirli bir ücret karşılığında çalıştırmayı düşünüyorduk. Trabzon’a güzel bir salon kazandırmayı düşünüyorduk. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanımızla görüştük, durumu izah ettik. Hiç samimi davranmadılar. O zamanın Başbakanı günümüzün Cumhurbaşkanımız geldiğinde bu konuyu arz etmek için belediyeye gittim. Durumu kendisine izah ettim. "Nasıl yani, senin burada çalışabilecek olduğun bir yer yok mu" dedi. Belediye başkanına bakarak "Gereğini yapın" dedi. Bu vaziyette bile bize antrenman yapabilecek bir yer göstermediler. Bize bir yer gösterip kendi imkanlarımızla bu yeri birinci sınıf spor salonu yapacağımızı söyledik. 

Bizi orada bıraktılar

Türk boks tarihinin belki de en önemli sporcusuyum. Bu spora iz bırakmış bir sporcuyum. Ben Trabzonluyum. Trabzon için bahsediyorum. Trabzonlu, bir şampiyonuna, Türk boksuna iz bırakmış bir sporcusuna sahip çıkmadı. Bizi ortada bıraktılar. Antrenman yapacak yerimiz yok diyoruz, Büyükşehir Belediyesi bize hiç samimi davranmadı. Ortahisar Belediye Başkanımız Ahmet Metin Genç’le bir görüşmemiz oldu. Kendisi bana yardımcı olabilmek için elinden gelen çabayı gösterdi. Onların da kayda değer bir yeri yoktu. Kayda değer alanlar Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesindeydi. Genç’in samimiyetinden şüphe duymuyorum. Ancak Orhan Fevzi Gümürkçüoğlu bize samimi yaklaşmadı. Kendisine üzgün ve kırgınım. 

Bana yanaşamayacaklar

Spor salonunda idman yapamayınca şevkim kırıldı, moralim bozuldu. Kendi kendime ‘Trabzon, insanı bozuk para gibi harcıyor’ dedim. Almanya’daki arkadaşlarımla görüştüm. Gittim, orada bir antrenörle anlaştım. Kulüple anlaştım. Nedeni; bu ülke, bu şehir bize sahip çıkmadı. Biz karanlığa doğru sürükleniyorduk. Bu karanlıktan kurtulmak için gittim. Boksa dönüyorum. Bunu yapacağım. Beni ben yapanlar bilir. Aşırı hırslı biriyimdir. Bana bu yanlışı yapanlara başarılarımla birlikte bir ders vereceğim. Yeniden zirveye çıkacağım. Hiçbiri bana yaklaşamayacak bu sefer. 

Bizim lobimiz zayıf

Floyd Mayweather bu sporun kaymağını yiyen, en çok kazananların başında gelen bir isim. Benim kilomda, çok yakınız. Bu maçı kaybetmeseydim onunla dövüşebilirdim. Olmadı. Türkiye bize sahip çıkmadı. Lobimiz zayıf. Maalesef bizi orada bozuk para gibi harcadılar. O fırsatı bize vermediler. Türk ve Müslüman sporcunun ortada dönen büyük ranttan pay almasına izin vermiyorlar.  Floyd Mayweather ile yolumuz bir yerde kesişebilir. Bu da benim bu yılki performansıma bağlı. Sıralamaya bakar. Ben yükselirsem ve dünya şampiyonluk maçı seviyesine gelirsem yine muhtemel rakip olur. 

Ailemin yüzüne bakamadım

Benim yere düşmem rakibin güçlü olmasından değil su kaybındandı. İstatistiğe göre de rakip bana göre güçlü bir rakip değildi. Artık film koptu. Soyunma odasına gidince her şey gözümün önünden film şeridi gibi geçti. Direkt annemi, kız kardeşimi, ailemi düşündüm. Onlara bu trajediyi yaşattığım için üzüldüm. O gece geç saate kadar ayakta durdum. Menajerim Ahmet Öner’i bile yanımda görmedim. Benimle maça gelen bazı arkadaşlarımın geri dönerken Las Vegas’a gidip kumar oynadıklarını biliyorum. Menajerim de Las Vegas’a gidip kumar oynadı. Bizim öyle bir trajediden sonra kenetlenmemiz gerekirken beni yalnızlaştırdılar. Kimseye geldiğimi söylemedim. Davut Çınarlar hocam, kardeşime söyledi. Kardeşim Yalçın 2-3 arkadaşımla beni karşıladı. İnsanların yüzüne bakamıyordum.

ETRAFIMDAKİLER FOTOĞRAFÇIYMIŞ!

Annemin evinde büyük ekran bir televizyon vardı. Ancak eve gittiğimde televizyon yerinde yoktu. Babam da 'Oğlum, arızalandı, servise getirdik' dedi. Ben de çok üstelemedim. Daha sonra anladım ki televizyonu kardeşim o moral bozukluğuyla kırdı. Zaman geçiyor Trabzon’da insan içine çıkamıyor, kendi dünyamda yaşıyordum. Maneviyatımın en güçlü olduğunu hissettiğim dönemlerdi. Ancak normale dönmem için 1-2 ay cebelleştim. İsyan noktasına gelmiştim. Sonradan kendime geldim. Ben bu mağlubiyeti yaşadım. Beni üzen birçok olayı da yaşadım. Spor kariyerimde yanımda olan birçok insan vardı. Bunların tamamen fotoğrafçı olduğunu düşünüyorum. Kendilerini bizim yanımızda gösterip prim yapmak isteyen kişilerdi. Onlardan midem bulunuyor. Bu yenilgiyi yaşamasaydım bu insanların gerçek yüzlerini göremeyecektim. Menajerim ortalardan kaybolduktan sonra bana ekonomik olarak da zarar verdi. Maçtan sonra bana ödemesi gereken rakamları ödemedi. Ekonomik olarak bana borcu var. Hala paramı ödemedi. Lanet olsun dedim.

Trabzon pişman etti!

Çok kısa zaman içinde aşırı kilo vermek zorunda kaldım. 3 ayda düşeceğim kiloyu 32 günde düşmek zorunda kaldım. Dolayısıyla bu da benim performansımı yerle bir etti. Son bir hafta ölüm orucu tuttum. Salonda idman yapıyoruz. Bayan idmanı olduğunda bayanlar rahatsız oluyormuş, kaç kere idmanı yarıda bırakmak zorunda kaldık. İdmana keyfi gelen bayanlara rahatsızlık vermemek için antrenman programlarını değiştirmek zorunda kaldık. Gün içerisinde iki idman ve bu zaman da 7 saatti. Antrenmanda çalışmalar oluyordu. Günüm spor salonunda geçiyordu. Doğru dürüst bir konsantre ortamı yoktu. Elimizden geldiğince en iyi şekilde hazırlanmaya çalıştık. Ancak çalışmalarımı Trabzon’da yaptığım için pişmanım. Kendi evim diye burayı istedim. Belediyespor’un tesisini kullandım. Oradaki arkadaşlara teşekkür ederim. Bizleri mutlu edebilmek için ellerinden geleni yaptılar. 


Aslanı kediye boğdurdular

Amerika’ya maça gittik. Los Angeles’a gittik. 10 saat fark var. Adapte olabilmek için iki haftaya ihtiyacımız vardı. Bize bir ay öncesinde maçın haberi verildi. Kilomuzu mu düşüreceğiz, form mu tutacağız, maça mı konsantre olacağız? Menajerim bizimle gelmedi. Basın toplantısına geldi. Böylesine önemli bir maçta ilk andan son ana kadar yanımda olmadı. Aşırı kilo düşmemiz ve su ihtiyacımız olmasına rağmen bunu yapamadım. Su içerken mideme bıçak saplanmış gibi oldum. Yemek yiyemedim. Dengem bozuldu, o gece uyuyamadım. Bu şartlar altında ringe çıktım. İlk raundda nakavt edebilirdim. Aşırı kilo kaybetmekten dolayı tedbirli yaklaştım. 11 raund dövüştüm. 11. raundun son 10 saniyesinde yere düştüm. Muhtemelen 4 kilo su kaybı oldu. Bu da vücudun direncini düşürdü. Ben hayatımda ringde bir kez bile sallanmayan bir sporcuyum. Tamamen bana burada intihar ettirdiler. Aslanı kediye boğdurdular. Menajerimin beni para için sattığını düşünüyorum. Zaten karakterli bir insan değildi. Ahmet Öner sadece benim iş arkadaşımdı. Arkadaşım demekten bile rahatsız oluyorum. Hayatımda ilk defa yere düştüm.

Alamadığım tek kemer kaldı

1-2 tane hazırlık maçı babında hafif maçlar yapmak istiyorum. 1 yıldır hiçbir şey yapmıyorum. Ben 3 maçta yine dünya şampiyonluk maçına çıkabilirim. Ama 30 maç yapıp olduğumuz yerde de sayabiliriz. Ben önce bir hazırlık maçı yapacağım. Ardından da federasyonla görüşüp dünya şampiyonluğu için ringe çıkmaya başlayacağım. Bana eleme için rakipler gösterecekler. Ben bu elemeleri geçip çeyrek final, yarı final ve final maçına çıkma hakkı kazanacağım. 1 yıl sonra beni yine bir dünya şampiyonluk maçında görebilirsiniz. Sevenlerimi mutlu ederek bu sporu sonlandırmak istiyorum. Başarıya doymuşum. Tabii ki 1-2 hedefim daha var. Onları kazanmak istiyorum. En azından şimdi bırakırsam ileride çocuklarıma ve torunlarıma anlatabileceğim birçok anım olacak. Onların da benimle gurur duyacağını düşünüyorum. Sınır koymamak lazım. 6 kemeri de almak lazım. 5 kemerim vardı. Dünya kıtalararası, Dünya gümüş kemer, Avrupa şampiyonluğu, Akdeniz şampiyonluğu ve Asya şampiyonluğu kemeri aldım. Almadığım tek kemer kaldı. Bu kemeri de almak istiyorum. Aslında gümüş kemer diye bir şey yok.

Murat SELİM / Yunus MERMERTAŞ

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap