SON DAKİKA



Haber > Spor > Bir babayiğit aranıyor!

Bir babayiğit aranıyor!

07 Haziran 2015 Pazar - 10:32








Seksenli yılların başıydı. Trabzonspor altyapısında, ‘Minik-Yıldız ve Genç Takımlar’ yöneticiliği yaptım. Seçilmiş yönetici değil, Komite tarafından atanarak bu görevi yürüttüm. İlk yıl mahalli ligde müsabakalar oynandı. İkinci yıl, “Türkiye Genç Takımlar Ligi” olarak ve maçlar A takımın oynadığı sahada, onlardan önce oynanıyordu. Haliyle, Trabzonspor’un geleceği olarak görülen oyuncuları izleyebilme şansı vardı seyircinin. Böylece oyuncular hakkında fikir edinmeleri kolaylaşmış oluyordu. İçlerinde parlayan, gelecek vadeden oyuncu, izleyen herkesçe biliniyor ve büyük bir destekle A takımda oynaması, teknik ekip üzerinde halisane bir baskı oluşturulmasına sebep oluyordu.

Tıpkı Liverpool takımının Anfield Road Stadı’ndaki ‘Kop Tribünü’nün, ulusal takımlarına oyuncu seçtirmesi gibi. Gelecek yıllarda A takımda forma giyecek oyuncuyu yüzde yüz görme şansınız vardı. Bir çırpıda sayabileceğimiz; “Hami-Lemi-Selami-K.Hamdi-B.Hamdi-Okan-Hayrettin-Cemal...” diye devam eden oyunculardan kurulu o “Efsane Genç Takım”, Özkan Sümer’in önderliğindeki altyapıda, Sadi Tekelioğlu’nun gecesini gündüzüne katarak yetiştirdiği bu oyuncular izleyenlere parmak ısıtıyordu. Öyle ki, A takım genelde ikinci yarıda stada gelirdi. Bazı oyuncular, özellikle de Güngör Şahinkaya ve Hüsnü Özkara kulübenin yanına gelirler, “Hadi aslanım, hadi koçum!” diyerek gençlere destek verip, sahip çıkarlardı.

A takıma oyuncu verme noktasında o dönem, Trabzonspor tarihine altın harflerle yazılmıştır. O yıllarda, Trabzonspor, Beşiktaş ve Bursaspor en güçlü altyapıya sahip kulüplerdi. Bu üç takım arasında kıyasıya mücadele olurdu. Sözünü ettiğim rakiplerimiz bizlerden pek de aşağı kalmazdılar. Beşiktaş’ta; Ali, Metin, Feyyaz... Bursaspor’da; Eser, Semih, B.Yalçın... ilk akla gelenlerdir. Milli Takım’ın çatısını da bu üç takım oyuncuları oluştururdu. Çok genç yaşlarda A takıma terfi ederler, zamanla yıldızlaşırlardı. Askerliğim nedeniyle Trabzonspor’daki görevimden ayrıldığımda, Hami en flaş oyuncuydu takımda. Selami’nin o gencecik yaşında milli formayı giymesi 40’ı bulmuştu.

Herkesin sevgilisi haline gelmiştiler. Ve futbollarıyla “geliyoruz” diyorlardı. Asker arkadaşlarımla yaptığımız sohbetlerin birinde onlara; “1-2 sene içerisinde Trabzonspor’da ‘Hami Mandıralı’ diye bir oyuncu göreceksiniz ve bu oyuncu Türkiye’yi sallayacak” dediğimi dün gibi hatırlıyorum. Bu benim kehanetim değildi ve görünen köy kılavuz istemiyordu. Çok da inandırıcı gelmemişti bu öngörüm, ancak olay gerçekleştiğinde geri dönüş yaptı çoğu. O gençleri izlemek için, insanlar A takım maçından önce tribünleri doldururdu. Seyir zevki son derece yüksek bu maçları hasretle, özlemle anıyorum. O günü görüp yaşayamayanlar, bugün için sağlıklı bir değerlendirme yapamazlar.

Çok anormal saha şartları oluşmadıktan sonra, genç takımların A takım önünde oynamaları yeniden sağlansa; kim bilir, başta federasyonun ve kulüplerin son dönemdeki seyirci konusundaki serzenişleri belki de sona erer. Trabzonspor altyapı faaliyetleri ve müsabakaları şehrin merkezinde. Hemen hemen her mahalleye yürüme mesafesinde olan bu yere, aileler dışında kaç kişi gidip maç izliyor? Trabzonspor’un geleceği olan bu gençler hakkında fikir sahibi olabiliyor? Erdoğdu Lisesi’ni de katarsak, U17, U16 ve U14 Türkiye şampiyonu oldu. Daha önce yazmıştım, yineliyorum. Belki bir Hami yoktur içlerinde, ancak hiç değilse, onca paralar saçıp alınan tamamlayıcı oyuncular kadar da mı oyuncu çıkmaz bu yapıdan? Başarılı bir dönem geçiriliyor ve mutlaka değerlendirilmelidir. Açıkçası; “Mayası gelmiş bu hamuru fırına atacak bir babayiğit aranıyor!”


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap