Trabzonspor Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, “İstifa eden arkadaşlar TFF delegesi değildi. Delege olmayanın istifa ettiği mantığıyla bizim de istifa edeceğimizi düşünüyorlar, öyle bir şey yok. Trabzonspor’u böyle ferdi davranışlarla ilkesiz bırakmamak lazım” dedi. 

Trabzonspor Başkan Yardımcısı Abdi Serdar Üstünsalih, Karadeniz gazetesine önemli açıklamalarda bulundu. Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “Kongreye gidiyoruz” açıklamasını yanlış bulduğunu belirten Üstünsalih, “Başkanın bir kere kongre kararı alınabilmesi için yönetimini toplanması lazım. Bir süreç var, bu sürecin sonucunu yönetim kurulu toplanıp değerlendirmesini yapar. Başkan ‘herkes hazırlansın’ diyorsa bu düşüncesini yönetim toplantısına getirir, biz karşı çıkmayız, hemen kongre kararını alırız. Biz de öyle istiyoruz zaten. Ama bu konular yönetim içerisinde konuşulmalı” dedi.

Trabzonspor kulübünün kendilerini TFF seçiminde delege olarak görevlendirdiğini belirten Üstünsalih, şunları kaydetti: “Orası Türkiye Futbol Federasyonu genel kurulu. Demirören’in babasının çiftliği değil. Biz de gittik Trabzonspor’u temsil ettik. Burada Demirören’e destek vereceğiz falan bir şey demedik. Arkada bir şey varsa başkan onun gereğini yapar.” Üstünsalih, “İstifa eden arkadaşlar delege de değil. Delege olmayanın istifa ettiği mantığıyla bizim de istifa edeceğimizi düşünüyorlar, öyle bir şey yok. Ben ona katılmıyorum. Trabzonspor’u böyle ferdi davranışlarda ilkesiz olarak bırakmamak lazım” dedi.

“Benim istifa etmem için kötü bir şey yapmam lazım. Ben kötü bir şey yapmadım” diyen Üstünsalih, “Gidip orada destek falan da vermedim. Duruşumu bozmadım. Herkes bunu böyle bilsin” diye konuştu. Kulübün menfaatleri adına genel kurul için en uygun tarihin Mayıs sonu olduğuna işaret eden Üstünsalih, “Çünkü gelecek olan yönetim de ona göre transfer dahil yeni sezon planlamasını yapar. Ancak tüzük buna uygun değil. Öncelikle tüzük değişikliği yapıp bundan sonraki kongrelerin mayıs ayı sonunda yapılması lazım” ifadelerini kullandı.

Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mayıs sonunda yapılmayan kongreler Trabzonspor’a zarar veriyor. Şu anda gelen adam 3-4 aylığına seçilecek ondan sonra bir daha kongre. Böyle şey olmaz. Aralıkta yapılan kongrenin bir manası yok. Transferler yapılmış, transfer dönemi bitmiş. Sezonun ortasında yapılacak kongrede o sezonu özel olarak değerlendirecek. Diyecek ki; ben bunu planlamadım ki bu seçimi yapmadım. Ki ben geldim önümüzdeki sezona bakacağım diyecek. Böylelikle Trabzonspor’un yılları geçecek.”

Felaket tellallığı yapmak kulübe zarar verir

Trabzonspor’un geleceğinin karanlık olmadığını dile getiren Üstünsalih, “İnkar edilemez bir borç yükü var. Ama Trabzonspor’un marka değeri hala çok yüksek. Bu marka değeri eldeki imkanlarla bu borç yükünü kapatır, yoluna devam eder. Sadece mali disipline ihtiyaç var. Mali disiplinden önce yönetimsel anlamda da birliktelikten başka bir şeye ihtiyacı yok. Trabzonspor bunların altından kalkar” dedi. Üstünsalih, sözlerini şöyle sürdürdü: “Felaket tellallığı yapmak kulübe zarar verir. Oturup hesap yaparsın. Şimdi diyecekler ki, bu kadar para harcadın. Ya kardeşim, olan olmuş, biten bitmiş. Bana sor, harcayana sor ama arkasından da battık deme. Borçsuzluk oranı çok yüksek, nakit sıkıntısı yaşanıyor, bunları söyle ancak idare edilemez pozisyonda değil Trabzonspor.”

20 milyon TL bir şeyin bedeli değil!

TFF tarafından kulübün hesabına yatırılan paranın bazı çevreler tarafından abartıldığını ifade eden Üstünsalih, “Kulüp olarak federasyondan avans talebimiz vardı. Bunun 20 milyon TL’si geldi, kasamıza girdi. Denizbank’ta bloklanması söz konusu değil. Faiz kısmı bankada kalıyor. Onun dışındakini biz kullanacağız zaten. Alınan para herhangi bir şeyin bedeli değil. Trabzonspor’un federasyondan alacak olduğu bedelin 1 ay veya 2 ay önceden kasaya girmesidir. Benim param bu zaten. Kişisel çıkarlar değil, Trabzonspor’un çıkarlarını düşünmek lazım. Kötü yönetilmiştir, onu bir tarafa koyuyorum, onun tartışmasını zaten delege yapar, hesabını sorar, cezasını da keser, onda tereddüt yok. Yöneticilerin veya o kulübü yönetenlerin görevlerini yapmalıdır. Biz de onu yapmaya çalışıyoruz” dedi.

Kişilerin değil Trabzon’un yanında olurum

Trabzonspor’a hizmet etmekten asla kaçınmayacağını söyleyen Üstünsalih, “Bundan sonraki süreçte herhangi bir yönetimde görev almak gibi bir düşüncem yok. Fakat derseler ki, ‘Finansal olarak kulübün yapısını sen iyi biliyorsun, devam et derlerse kişilerin değil Trabzonspor’un yanında olurum. Çok çalıştık, çok işler yaptık. İmkansız işlerle uğraştık. Sonuçta bu bizim işimiz. Bunu her zaman yapıyoruz. Sadece şunda müteessirim: Borç çok yükseldi. Ona engel olamadım. Olamadığımı da herkes görüyor. Artık bir imzanın hiçbir anlamı yok yetişemedim” diye konuştu.

Hesapsızca harcama yaptılar beni kırdılar

Trabzonspor’da geçen sezon başında çok hesapsızca harcamaların yapıldığını belirten Üstünsalih, “O dönemdeki kişilere bakacaksın. Bir arkadaşa haddinden fazla yetki verildi. Orada benim bir dahlim olmadı. O yerde neden durayım? Çatır çatır paralar harcandı. Bana sormadan para harcanırsa o zaman da bu duruma gelinir. Odur budur bu işle ilgilenmiyorum. İlgilensem belki de bugünkü pozisyona gelinmezdi. Ben 6 aydır Trabzonspor’un ekonomisiyle ilgilenmiyorum. Kırgınlık, küskünlük var. Ama yine mümkün olduğu kadarıyla yanlış olan şeyleri dengelemeye çalışıyorum tabiî ki” diye konuştu.

Kulübün tavuk alacak parası yoktu

Trabzonspor’u çok zor şartlarda aldıklarını vurgulayan Üstünsalih, “Bu kulübü borç batağında aldık. Bu kulübün tavuk alacak bir parası dahi yoktu. Ancak biz 1.5 yıllık zaman diliminde hem kulübü işletip hem borçların bir kısmını ödüyor pozisyonuna geldik. Ne olduysa bahsettiğim o dönemden sonra oldu. O döneme kadar gayet iyi gidiyorduk. Borçsuzluk oranımız azalıyordu ve kulüp yaşıyordu. Kredi alamaz pozisyondaydık, kredi aldık ama aldıktan sonraki dönemde son derece başarısız olduk. Orada bir dahlim olduğunu kesinlikle düşünmüyorum” diye konuştu.

Kaynak yaratmadan adam almayacaksın

Bordo-Mavili kulübün bir kuruşunun bile hesabını yapan biri olduğunu belirten Üstünsalih, “Eylül ve Ekim’den itibaren ilgilenemedim. Örneğin Ozan Tufan olayında ‘Bu oyuncunun maliyeti çok yüksek, almayın’ dedim. Benim tezim şudur: Kaynak yaratmadan adam almayacaksın. Elinde bir mevkide bile 7-8 oyuncu var. Planlamanı yaparsın, onun dışındaki kaynakları satar kaynak elde edersin, bununla da diğer eksiklerini alırsın. Ama  borçlanıp transfer yapma” diye konuştu.