SON DAKİKA



Haber > Spor > Aklın yolu birdir

Aklın yolu birdir

20 Mart 2013 Çarşamba - 09:22




Gazetemiz yazar kadrosu bir araya gelerek Bordo-Mavililer’in bugününü ve yarınını masaya yatırdı.





Tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşayan Trabzonspor’un içine düştüğü durumdan kurtulması adına Necmi Perekli, Kadir Özcan, Halil Şanlı, Asım Kemal Güner ve Hamdi Aslan’dan oluşan Karadeniz Gazetesi Yazar kadrosu bir araya gelerek Bordo-Mavililer’in bugününü ve yarınını masaya yatırdı. Kulüpte yaşananları da mercek altına alan yazar kadromuz birbirinden ilginç tespitlerde bulundu. İşte söz yazar kadromuzda; Yönetim sizce mayıs ayında kongre kararı almalı mı? Divan başkanı ve camianın sessiz kalışını nasıl değerlendiriyorsunuz? PEREKLİ: Trabzonspor’un şu an ki fotoğrafından kimsenin memnun ve mutlu olamadığını görüyoruz. Sadece Divan Kurulu hariç... Divan kurulu başkanının yaşananlardan dolayı sesi soluğu çıkmıyor. Kimi veya neyi bekliyor? Belli ki divan kurulu başkanı ve yönetimi Sadri Şener ve ekibi ile birlikte hareket ediyor. Oysa divan kurulu meseleye hakim pozisyonda olan hakemler ve müdahale ile çözüm yolları üretecek akil insanlar durumunda olmalı idi. Ancak; Bu konuda gerekli şartları iyice analiz edip yapılması muhtemel genel kurulun erken oluşunun getirisini ve götürüsünü iyi hesap edilerek kulübün reel menfaatleri doğrultusunda durumu iyice tespit edip ona göre bu konuda karar almak gerekir. Bu arada şu noktayı ve hassas konuyu iyice de değerlendirmek gerekir. İçerisinde bulunulan saha sonuçları, sebebi ne olursa olsun gelecek endişesini de eklediğinizde kamuoyu nezdinde bu gün ki yönetim epeyce bir itimat erozyonu ile karşı karşıya kaldığını unutmamak gerekir. Yine de genel spor kamuoyunun beklentilerini göz önüne almak gerekir ve mayıs ayı içerisinde kongre kararı mutlaka alınmalıdır. ÖZCAN: Bana göre Trabzonspor’un en mantıklısı mayıs ayında kongreye gitmesidir. 'Bu benim adamımdır, bunu yönetime alalım' denilerek yönetime girmek, yönetimde bulunmak adına alınan insanların Trabzonspor kulübüne hiçbir katkı sağlamadıklarını yıllardır görüyoruz. Trabzonspor'da futbol oynamış, kulübe başkanlık yapmış büyüklerin, eski futbolcuların bu oluşumun içerisinde bulunmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü futbol dünyasında, futbolu bilen insanların olması gerektiğine inanıyorum. Bayern Münih örneğinde olduğu gibi. ŞANLI: Kongre kararı alınmalı ama bir yanım da diyor ki; nasıl pislediyseler öyle temizlemeliler. Bence kongre yapılır veya yapılamaz bilemem ama Sadri Şener’in görev yaptığı yıllardaki yabancı transferleri hukuk adamları çok iyi incelemelidir. Nuri Albayrak’a karşı plan ve program yapıp deviren, bu yönetimi el birliği ile oluşturanların, kendi eserlerine ses çıkarmamaları da onların gerçek Trabzonsporluluk anlayışının hangi boyutta olduğunu gösterir. GÜNER: Şimdi kongre değil, Trabzonspor’u düzlüğe çıkarma takımın yeniden ayağa kalkmasının çarelerini üretme zamanıdır. Bütünlüğü sağlayacak ilk adımları atacak olan yönetimin başıdır. Yanına kendisini perde arkasında desteklediği iddia edilen Milletvekili Özak’ı alarak herkese elini uzatma zamanıdır. 2000 kongresinde bugün ki çöküşü hazırlayanlar laf üretme yerine icraat yapmalı. Çünkü sadece Trabzonspor’a değil, kentin sosyo-ekonomik anlamda zarar görmesine de neden olmuşturlar. Şenol Güneş'in gidişi, Tolunay Kafkas’ın gelişi size göre doğru muydu? Güneş’in gönderiliş şeklini nasıl değerlendiriyorsunuz? PEREKLİ: Değişiklik çok önceden yapılmalı idi. Geç kalınmıştır. Değişikliğin gecikmesi ne Trabzonspor’a ne de yönetime bir fayda sağlamamıştır. Bir teknik direktör, kulübün başkanı ile, yönetimin yarısı ile küs, başkan ile aracılar veya basın kanalı ile görüşür ise, bu taktirde teknik direktör takımdan gönderilmeyecek te ne olacaktı. Esasen bu devreyi beklemeden bu şartlar altında kendisinin çekilip halefinin önünü açması gerekirdi. ÖZCAN: Ben Şenol Güneş ile ilgili fikrimi tüm söylemlerimde belirtmiştim. Şenol Güneş'in Trabzonspor'un başında 10 yıl kalmasından yanaydım. Çünkü dışarıdan gelenlerin Trabzonspor’a fazla katkı yapacaklarına inananlardan değilim. Yıllarca Trabzonspor’a hizmet vermiş, gönülden Trabzonsporlu olduğuna inandığım Tolunay Kafkas'ın gelişini de yadırgamıyorum. Ancak Şenol Güneş’in çok ani olarak gönderilip aynı akşam Tolunay Kafkas'ın gelmesi bana göre etik değildi. ŞANLI: Zaman zaman teknik adamlarda kan değişiklikleri olabilir. Bu normaldir. Ancak kanımca Trabzonspor’un sorunu teknik adamsal olmadığı için böylesi bir değişiklik de Trabzonspor’a yeni bir artı üretmemiştir. GÜNER: Trabzonspor’da futbolun başı olarak görevini yapan Güneş’in gidişini en iyi yönetimin başı bilir. Çünkü plan adamı olan yönetimin başı bugünleri önceden hesaplamıştı. Bu saatten sonra Güneş’in gidişi, Kafkas’ın gelişi değil takım nasıl kurtulur ona bakmak gerek. Trabzonspor'un içine düştüğü zor durumdan kurtuluş reçetesi nedir? Bu duruma nasıl gelindi? PEREKLİ: Bütünlük içerisinde hareket dilmeli kararlar bireysel değil birlikte alınmalı. a-Takım ve kulüp kendini yeni şartlara göre adapte edemedi. b-Günün sorunlarına cevap üretebilecek kaliteli personeli içerisinde yetiştiremedi. c-Kurumsallaşamadı. d-Sistemli bir transfer hareketi ile Trabzonspor’a uygun oyuncular bulunup takıma adapte edilemediğinden hem sistem hem de gerekli oyun tarzı yerleştirilemedi…Tüm bu olumsuzluklara ve içinde bulunduğu duruma rağmen Trabzonspor asla çaresizlik içerisinde değildir. Beceriksizlik, tecrübesizlik bozulan sistem düzeni kulübün şu anda bulunduğu pozisyonun en büyük ve en önemli nedenidir. Bu konuya bir de teknik pencereden bakıp değerlendirdiğimiz de... 1-Kaybolan puanların ardında oyuncularda toptan oluşan kaybetme endişesi ve kazanamama korkusu galibiyet arzusu ve itimadına üstün gelince sahada başarısızlıklar peşpeşe gelmeye başladı. 2-Konantrasyon düşüklüğü maçalara çıkan oyuncuların performansını olumsuz etkiledi. 3-Müsabaka hazırlık aşamasında motivasyon eksikliği ve yetersizliği. 4-Teknik ekibin oyuncular üzerinde kaybolan otorite ve ilgisizlik oyuncuları sahada adeta yalnızlığa itti. Tüm bunlara rağmen Trabzonspor’un hamurunda olan başarısızlıkları ve zor durumları aşma arzusu halen küllenmiş te olsa mevcut bulunduğundan önemli olan bu heyecan korunu yeniden ateşlemektir. ÖZCAN: Böyle büyük bir camianın bu durumlara düşmesi bu kulübün yıllarca formasını giyen biri olarak benim de içimi acıtıyor. Bu zor durumdan kurtulmanın çaresi, belki klasik olacak ancak Trabzon’daki tüm birimlerin bu süreçte Trabzon adına neler yapabileceklerse üzerlerine düşeni yapmalarıdır. Zaman birlik ve beraberlik zamanıdır. Bu duruma gelinmesinde baştan sona kadar yapılan transferler, alınan yabancı oyuncuların takıma katkıları olmaması, Trabzonspor formasının çok büyük olduğunun farkında olmamaları etken olmuştur. ŞANLI: Trabzonspor için bu saatte yapılacak bir şey yoktur. Bu takım küme düşmez. Şu an ki durumdan kendisine vazife çıkaranlar aşağı otursun. Bu takımı buraya taşıyan siyasiler, bu kentin simgesi olan Trabzonspor’un küme düşmesini göze alamazlar. Herkes bu anlamda rahat olsun. Uzun vadede ve kalıcı bir reçete için üç önemli yol vardır. Birincisi siyasi partiler yani siyasiler ellerini kulübün üzerinden çekmelidir. İkincisi Sayın Faruk Özak, Trabzonspor Başkanlarını tek tek dolaşarak, kutuplaşmalara vesile olduğu için helallik isteyip alabilmelidir. Böylesi bir durumda Trabzonspor ailesi yeniden bütünleşirse Trabzonspor’un önü açılır. Ayrıca Trabzonspor tüzüğüne yeni maddeler eklenerek kulüp başkanı ve imza yetkisine sahip yöneticilerin aşırı ve keyfi borçlanmalar yapması halinde yargı yolunun da açılması şarttır. GÜNER: Pazartesi gün ki yazımda da belirttiğim gibi 2000 kongresinde salondan kazandık edası ile ellerini ovuşturarak çıkıp mangal partileri ile Trabzonspor’a destek olmaya çalışanlardır bu çöküşün sorumluları. O tarihte bir bilen olarak mevcut işçi başkan Özkan Sümer’i aday gösteren milletvekili Faruk Özak, Divan Başkanı Ali Özbak ve gadaşımlar topluluğu 13 yılda kendi ihtiraslarını tatmin etmek için birikmiş sermayeyi tükettiler. Kurtuluşa sıra gelince, yönetimin başı ile 13 yılın baş aktörlerinin bütün dinamikleri harekete geçirme görevi ve sorumluluğu vardır. Kasada, masada ve sahada güçlü olmanın temellerinin atılması için bu kişilerin ihtiras duygularından arınarak herkesle kucaklaşmak mecburiyeti vardır. ASLAN: Trabzonspor’un bugün ki duruma gelişinde en önemli neden oyuncu seçimindeki yanlışlıklardır. Bundan sonraki süreçte doğru oyuncu seçimi Bordo-Mavililer’in kurtuluş reçetesidir. Bu sezon kazasız belasız atlatarak transfer döneminde 2-3 yıl doğru işlere imza atılırsa eski heyecan yeniden alevlenir. Onur Kıvrak ve Tolga Zengin’in ayrılacağı konuşuluyor. Yönetim sizce bu konuda nasıl bir politika izlemeli? PEREKLİ: Trabzonspor’un iki kalecisi de üst düzey oynuyor ikisi de başarılı ve ikisi de milli. Burada çok akıllı davranıp kurumun menfaatleri doğrultusunda iyi bir teklif karşısında mutlaka birisi satılabilir. Tercihen bence Tolga kalmalı nasılsa alttan yeni ve yetenekli kalecilerin varlığı gözükmektedir. ÖZCAN: Bana sorarsanız Trabzon kaleciden yana sıkıntı çekmez. İki kaleciden birini satabilirsiniz. Çünkü arkadan gelen Fatih’in de önünün açılması lazım. Tabii ki Trabzonspor’a ekonomik katkısı fazla olacaksa... ŞANLI: Yönetim kendisine önerilenlerin tam tersini yaptığı için bir şey söylemeye gerek yok. Onlara bir şey önerdiğin zaman öneren insanlar ayırımcı, bölücü, düşman ilan ediliyor. Yönetme konusunda uzman oldukları için Trabzonspor’da çok iyi noktalara gelmiş ya! Trabzonspor ekonomik olarak tükendiği ve futbolcuları para etmeyeceğinden dolayı sezon sonunda iki kaleciden biri, bana göre Onur’u satacaklar ve paraya dönüştürecekler. GÜNER: İkisi de ülkemizin en iyi kalecisi. Benim tercihim Trabzonspor’a alnının akı ile hizmet eden Onur Kıvrak’ın yerine patenti Trabzon olan Zeki Ayvaz gibi, yada gelecek vaat eden bir ismin almasından yanadır. Ancak teknik patronların görüşü geçer akçedir. ASLAN: Trabzonspor kendine göre şanslı, ancak iki kaleciye göre şanssız bir durumla karşı karşıya. Onur ve Tolga bana göre Türkiye liglerinin en iyi iki kalecisi. İkisinin de Trabzonspor’dan ayrılacaklarına pek bir ihtimal vermiyorum. Birisi kaleye geçtiğinde diğeri yedek beklediğinde tabii ki oynamayanın canı yanar. Bunu kabul etmek gerekir. Ancak Avrupa olmadığı sürece iki kalecinin takımdan ayrılacağına inanmıyorum. Başkan Sadri Şener’in, alaycı üslupla 'izleme komitesini lağvettim' açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? PEREKLİ: Zamanın ve konjonktürün vaziyetine bakıp gerekli olan kararları bu konuda kulüp başkanı alır ve fazlaca tartışılması da bence gerekmez fakat bu tasarrufu alaycı bir tarzda ve üslupta yapmışsa bu tavır son derece yanlıştır. Bunu üslubuna daha uygun bir tarzla deklare etmesi gerekir. ÖZCAN: Ben bunun cevabını daha önce yazımda açıklamıştım. İzleme komitesindeki efsane oyuncuların bu şekilde gönderilmeleri son derece yanlış. Çağırırsınız, medeni insanlar gibi konuşursunuz. Ondan sonra gerekeni yaparsınız. Bugün bu büyük camia varsa siz de bu kulübün başkanlığını, yöneticiliğini yapıyorsanız, Türkiye’de sizi herkes tanıyorsa, bu oyuncuların kazandırdığı şampiyonluklarla orantılıdır. ŞANLI: Başkan’ı tebrik ediyorum! 5 yılı aşkın süredir Trabzon insanıyla kafa yaptı. Helal olsun. Kimse de ses çıkarmadı. Sayın başkanın transfer izleme komitesi dediği komite zaten Trabzonspor’a hizmet etmiyordu ki! O komite Sayın Şener’in isteklerine hizmet ediyordu. Ben bu komiteye üç yıl önce defalarca yazdım ve dedim ki; ‘Bu komite Trabzonspor’un değil, Sayın Sadri Şener’in izleme komitesidir’! Ne demek istediği sanırım iyi anlaşılıyor. Biz bunları söylerken Trabzonspor düşmanıydık. Meslektaşlarımız da başkana alkış tutuyordu. Şimdi soruyorum; Trabzonspor düşmanı kimmiş? GÜNER: Yönetimin başı kendi çelişkilerini ve hatalarını örtme yol ve yöntemini bu şekilde ört bas etmek tercihinde bulunmuştur. İzleme komitesini oluşturan efsanelerin yarattığı sermayenin koltuğunda oturduğunu unutup, onlarla ilgili söylemde bulunması da yönetimin başının kendi içinde çelişkisinin en güzel örneğidir. Tolunay Kafkas’a ve camiaya ne gibi öneriniz olabilir? PEREKLİ: Bu takımı kuran, yapan ve tercih eden bir önce ki meslektaşıdır. Tolunay hocanın bu konuda bir seçeneği olma imkanı yoktu. Onun için eldeki mevcut oyuncular içerisinde en faydalı olanı maçların gidişatı ve durumuna göre organize edip sahaya çıkarmalıdır. Zaten bundan başka da seçeneği kalmamıştır. Fakat imkansızlıkları öne sürüp kendisini muhtemel başarısızlıklar karşısında aklamaya çalışmamalıdır. Ne edip edip takımı içinde bulunduğu korku tünelinden mazeretsiz olarak kurtarmak mecburiyetindedir. ŞANLI: Benim beş yıldır yazdığım yazılar ve söylediğim sözleri isteyen bir daha baksın. Çözüm önerileri orada mevcut. Boş konuşmanın anlamı da yok. Birlik diyenler önce birliğin ne manaya geldiğini de izah edecekler. Biz önerilerimizi iş işten geçtikten sonra değil ta başından beri haykırdık. Küfürler yeme pahasına haykırdık hem de. ÖZCAN: Tolunay Kafkas’la Trabzonspor’da yardımcı antrenörlük yaparken birlikte çalıştım. İşini seven, dürüst, kişilikli bir yapısı olduğunu iyi biliyorum. Duruşu ile beraber bu camiada kendisine bu görev verilmiştir. Çünkü onun da bu camiayı sevdiğini iyi biliyoruz. Bizden bir yardım ve isteği varsa her zaman onun yanında oluruz. Bazı konularda çok dikkatli olmalı. Trabzonspor taraftarlarının kulübü çok sevdiklerini, kulübe canı gönülden bağlı olduklarını biliyoruz. Biz onlarla beraber şampiyonlukları yaşadık. Ve biz onların dışarıda, gurbette neler çektiklerini, bu camia için neler yapabileceklerini çok iyi biliyoruz. Şu anda kötü bir konumda olabiliriz. Ancak Trabzonspor onlarla beraber bu zorlukların üstesinden gelecektir. Çıkabilecek bir olay kulübe çok büyük zarar verebilir. GÜNER: Trabzonsporlu olmanın değişik bir vücut kimyası vardır. Bu kimyaya ayak uydurmak içinde kişilerin değil camianın teknik adamı olmak gerek. Kafkas benim dile getirdiğimi iyi anlayacağını umuyorum. Türkiye’de hiçbir kulüpte bulunmayan bordo-mavi sevdalısı taraftara sahip camianın da artık dedikodudan uzak, büyüğünü sayan, değerine saygısızlık yapmayan, küçüğünü seven bir yapının oluşmasına katkı koyması gerekir. Kafkas'ın sürekli taşları yerinden oynatmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? PEREKLİ: Tolunay hocanın kadro yapısı ile fazlaca oynamasını doğru bulmuyorum. Bu konuda bir önce ki teknik adamın da yaptığı iş aynı idi değişen bir şeyin olmaması biraz tuhaf değil mi? İskeleti, omurgası ve hartaması olamayan takımın başarılı olması ve iyi neticeler alması elbette ki çok zordur. Bunu Tolunay’ın da iyi bildiğini biliyorum neden halen bu hastalığa bir çare bulunamadı o da ayrı bir istifham konusudur. Şimdi olmasa bile en kısa ve müsait zamanda az değil köklü bir revizyon ve değişimin gereği ortadadır. ÖZCAN: Şenol Güneş zamanında da taşlar yerinden oynatılıyordu. Zaten bizim Şenol hoca ile ilgili söylemlerimiz genelde bu yöndeydi. Aynı şeyleri Tolunay Kafkas da yapıyor. Demek ki bizim bilmeyip onların bildikleri var. Ben demin bahsettiğim gibi, Tolunay Kafkas'ın şayet gelecek yıl da Trabzonspor'un başında ise kadro yapısında bulunduğu oyuncuları yavaş yavaş belirlemesi lazım. Ancak kadro dışı bırakarak değil (Önemli nedeni yoksa). ŞANLI: Son derece normal. Kadroda kalite olmadığı için gerek sayın Güneş’in gerekse sayın Kafkas’ın kadroyla oynaması bir arayışın bir çaresizliğin göstergesidir. GÜNER: Yönetimin başı ve arkadaşları mevcuda çözüm aramaya başlamakta geç kalmadan teknik direktöre de destek olacak hamleleri yapması için yola çıkmaları gerekir. İşte bu yol haritasında teknik direktörün de kendine göre hamleleri olacaktır. Umarım bu hamlelerinde hedefi doğru tespit eder lig sonunda herkes derin bir oh çeker. ASLAN: Tolunay Kafkas çok zor durumda Trabzonspor’u devraldı. Kafkas’tan öncede takımda taşlar yerli yerinde değildi. Kafkas’ın takımın başına geçtiğinde hem psikolojik olarak dağılmış, hem sakat hem de formsuz bir oyuncu topluluğu karşısında buldu. Böyle olunca da Kafkas hep bir arayış içerisine girse de son haftalarda bir iki değişiklik yapmak zorunda kaldı. Elindeki malzemeden en iyi işi çıkarmak bazı mevkilerde atraksiyon yapmak zorunda kalsa da ideale yakın 11’i bulma yolunda önemli adım attı. Kalan 8 haftada Trabzonspor'un küme düşme endişesi olur mu? PEREKLİ: Trabzonspor ilk kez bu kadar kötü bir süreç yaşıyor. Fakat bence böyle bir endişenin bir an önce terk edilip yakalanacak yeni bir psikoloji ile bu fobiden kurtulmak en doğru olanıdır. ÖZCAN: Ben bu konuda konuşmak dahi istemiyorum. Trabzonspor'un küme düşmesi Allah göstermesin benim aklımdan en son geçecek olaydır. Trabzonspor, zorlukların üstesinden gelecek büyük bir camiadır. Bu camiada az önce bahsettiğim oyuncular mutlaka farkına varmışlardır. Ona göre gerekeni yapacaklardır. ŞANLI: Sıkıntılı maçlar olacak ama küme düşme olmayacak. Bir kez daha diyorum; Kimse Trabzonspor’un küme düşmesini göze alamaz. GÜNER: Şike, kupa diyerek kırılmadık dökülmedik kişi ve kuruluş bırakılmadı. Yönetimin başı ve çevresi o tarihlerde ortalığı toz duman ederken kötü gün dostu bile bırakmadı. Önüne gelene saldıran yönetimin başının yarattığı bu tablonun sonunda önüne “kupa, şikeden bahsetmezsen, kümede kalırsınız” şeklinde bir pazarlık dosyası konulmaz dilerim. Ben sahada ter döken futbolcuların bu kaostan çıkacağına olan inancımı sürdürüyorum. Futbolcular cefakar ve fedakar taraftarlarının başını öne eğilmekten kurtaracaktır. ASLAN: Tabii ki de olur. Kazanamadığın her maç sizi ateş hattının içerisinde tutar. Ne kadar Trabzonspor’un alt sıralarda yer alan takımlara oranla kaliteli kadrosu olduğu gerçeği ortada olsa da gelinen noktada ister istemez camiada bir endişe ve korku yaratıyor. Bunun üstesinden gelinebilmesi için önündeki kritik 3 maçtan 9 puan çıkarılması şart. Kadro dışı kalan oyuncular Janko, Emerson ve Yasin'in takımdan uzaklaştırılmaları doğru muydu? PEREKLİ: Kararın son tercihinin takımın hocasının olduğunu unutmamak ve bu şartı göz ardı etmemek gerekir. ÖZCAN: Kadro dışı kalan oyuncularla ilgili tasarruf hocanındır. Tabii biz kendi iç dünyalarında ne olduğunu bilemeyiz. Ancak bu kadar paraları vermişsiniz, bu oyuncuları almışsınız. Kadro dışı bırakmak -ki kadro dışı bırakıldı mı- yanlış. Onları antrenmanlara katabilirsiniz. Kadroya almayacağınız çok oyuncu var Trabzonspor’da. Takımla birlikte idmanlara katılabilirler, tabii çok büyük yanlışları yok ise. ŞANLI: Bu bir teknik adam tercihidir. Ona bir şey diyemem. Lakin yabancı transferleri yapan Sayın Başkan ve arkasına sığınmış olanlar Trabzonspor’u nasıl bir batağa sürüklediklerini iyice görüp bu şehre hesap vermelidir. Janko’nun kasık problemleri olduğunu hepimiz biliyorduk. Emerson için hem Dr. Yusuf Aşık hem de transfer edilen Benfica kulübünün doktoru sağlam raporu vermediler. İyi okunsun burası. Benfica kulübünün doktoru bile sağlam raporu vermedi. Transferde aracı menajer yine Mithat Halis! İnsanlar uyumasın. Trabzonspor taraftarı akli selim, duyarlı ve cin gibi olmak zorundadır. GÜNER: Teknik direktörün tasarruflarına saygı duymak gerek. Yabancı deposuna dönen Trabzonspor’un zaman geçirmeden Colman dahil bütün yabancı futbolculardan kurtulması gerekir. Colman ve Mustafa arasında yaşanan tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Arjantinli oyuncunun bu saatten sonra takımda kalması doğru mudur? PEREKLİ: Belli ki Trabzonspor’da bazı şeyler yerinden oynamış otorite sarsılmış. Futbolcular arasında sevgi saygı kalmamış. Alınan ve yaşanan kötü sonuçlardan dolayı futbolcuların psikolojisi ve kimyası bozulmuş. “Desepre” olmuşlar, şu an için spinal hareket ediyorlar. Kontrole alınmaları gerekir. Colman ve Mustafa ve diğer bazı oyuncular arasındaki sorunları bu denli psişik duruma bağlıyorum. ÖZCAN: Colman’ın yaptığı hiç etik değil. Giydiği formanın farkında değil. Böyle yapan oyuncuyu kadro dışı bırakacaksınız. Ki ben kadro dışına her zaman karşıyım. Aslında orada Mustafa’nın yaptığı doğru bir hareket; buna karşı Colman’ın Mustafa’ya yaptığı anormal derecede yanlış bir hareket. Bana göre tüm yabancıların tamamen gözden geçirilmesi lazım. 12 tane yabancı alacağınıza parayı fazla verin 4 kaliteli yabancı alın. Trabzon’a yabancılar gelmiyor demeyin. Dünyanın en büyük kalecisi Jean Marie Pfaff Trabzon’a gelip burada forma giydi. Siz yeter ki parayı verin. ŞANLI: Size göre bu saatten sonra! Bana göre Colman geldiği ilk sezonun ardından gitmeliydi. Disiplinsiz, sorunlu, karakter sorunu olduğunu görmek için Mustafa’ya tokat atmasını beklemek doğru değil. GÜNER: Colman kendini bulunmaz hint kumaşı olarak mı görüyor? Bu hakkı nereden aldı. Takımın huzurunu bozan kim olursa olsun fişini çekeceksin arkadaş. Colman’ın bu ilk vukuatı değil. Trabzonspor’da huzur ortamı sağlanamazsa gelinen bu karanlık noktaya çanak tutarsınız. ASLAN: Colman’ın Mustafa’ya yaptığı hareket hem camiaya hem de giydiği formaya büyük bir saygısızlıktır. Gerek Colman gerekse Zokora bu sezon takımda sorumluluk almıyorlar, bir şeylerde katmıyorlar. Her iki oyuncu da Trabzonspor’a büyük bir zarar veriyor. Burada Mustafa, Zeki, Soner, Abdullah gibi Trabzon’un için yüreğini ortaya koyacak oyuncuları ayırt etmek gerekir. Böyle sorumsuzca davrananları kulüpten uzaklaştırmalı.
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap