Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki Türkiye Futbol Federasyonu’nun hizmet aldığı tüm birimleri yabancı olması eleştiri konusu oldu. Bu duruma, TFF Başkan adaylarından Fırat Üniversitesi Profesörü Sebahattin Devecioğlu tepki gösterdi: “Yerli ve milliden bahsediyoruz. TFF, Süper Lig’in yayın haklarını Beinsports’a, Alt Liglerin Yayın Hakkını Fuchs Sports’a (Geçen yıl kaçtı gitti, kimse hesap sormadı.)

Stratejik Planı KPMG grubuna, Altyapı Akademi Projesini Double Pass’a, Lig Organizasyonlarını Hypercube vermişti. Şimdi de görüyoruz ki hakemlerin Atletik Test Performans işini yabancı bir ekibe vermiş,  Hakem ve TFF’yi eleştirenleri takip konusunda da RTÜK ile anlaşmış. TFF’nin 100’üncü Yılında Süper Lig Muhteşem olacağa benziyor. Hala bu kurum kendini Özer Futbol Federasyonu diye kandırıyor…”

TÜRK futbolunu siyasetin kucağından kurtarmak isteyen Mehmet Ali Yılmaz, 17 Haziran 1992’de devrim niteliğinde bir karara imza attı. Mehmet Ali Yılmaz, 3813 sayılı Kanunla Türkiye Futbol Federasyonu özerk hale geldi. Ancak Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın büyük uğraşlar verip, “Siz kendi kendinizi yönetin. Futbolla ilgili kararı futbolun içindekiler versin” diyerek özerk yapıla kavuşturduğu Türkiye Futbol Federasyonu son yıllarda, tamamen siyasetin sözcüsü gibi oldu. TFF başkanı ve kurulları, siyasetin belirlediği isimlerden oluştu. Kulüpler ise TFF seçimlerinde yalnızca figüran rolünü üstlendi.

ŞU anda Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı görevini üstlenen Mehmet Büyükekşi ve yönetimi, icraatlarıyla tartışma konusu olmaya başladı. TFF’nin bu yapısına ilk eleştiri, başkanlık için aday olan ancak kulüplerden yeterli imza alamayan Fırat Üniversitesi Profesörü Sebahattin Devecioğlu’ndan geldi. Karadeniz Gazetesi’ne konuşan Sebahattin Devecioğlu, TFF’nin icraatlarını eleştirdi, yapılan yanlışın Türk futboluna zarar verdiğini dile getirdi. Sebahattin Devecioğlu, “Mehmet Ali Yılmaz beyin attığı tohumları maalesef şimdikiler yeşertemedi. O dönemlerde Avrupa ile yarışan Türk futbolu şimdilerde en zayıf liglerden birisi olarak gösteriliyor. Ne yazık ki o dönemden sonra futbolumuz yere çakıldı” dedi.

HANİ YERLİ VE MİLLİ OLACAKTI?

TFF’nin, tüm işlerinin yabancı şirketlere yaptırmasını da eleştiren Sebahattin Devecioğlu, “Yerli ve milliden bahsediyoruz. TFF, Süper Lig’in yayın haklarını Beinsports’a, Alt Liglerin Yayın Hakkını Fuchs Sports’a (Geçen yıl kaçtı gitti, kimse hesap sormadı), Stratejik Planı KPMG grubuna, Altyapı Akademi Projesi’ni Double Pass’a, Lig Organizasyonlarını Hypercube vermişti. Şimdi de görüyoruz ki hakemlerin Atletik Test Performans işini yabancı bir ekibe vermiş,  Hakem ve TFF’yi eleştirenleri takip konusunda da RTÜK ile anlaşmış. TFF’nin 100’üncü yılında Süper Lig muhteşem olacağa benziyor” ifadelerini kullandı.

FUTBOLUN tamamen politize edildiğini söyleyen Sebahattin Devecioğlu, TFF’nin devlet gibi yönetildiğini dile getirdi. Profesör Devecioğlu, bu yapının da kulüpler ve milli takıma büyük zarar verdiğini sözlerine ekledi. Sebahattin Devecioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: A Milli Takımımız, Dünya Şampiyonası’nda yok. Kulüp takımlarımız, Avrupa’da üst turlara çıkamıyor. Kendimizden biraz zayıf takımları yeniyoruz. Güçlüler gelince elenip gidiyoruz. Süper Lig, Avrupa’nın 9’uncu sırasında. Milyon Euroları işe yaramaz oyunculara oyunculara akıtıyoruz. 4 büyük kulübün 20 milyar lirayı geçti. Devlet destek vermese şimdi birçoğu kapıya kilit vurur.”

Mehmet Ali Yılmaz çok çaba sarf etti

Onursal Başkan Mehmet Ali Yılmaz’ın, TFF’yi özerk hale getirmek için inanılmaz çabalar harcadığını dile getiren Profesör Sebahattin Devecioğlu, “2002 yılında üniversitede benim tez konumdu. Bu kadar uğraş maalesef boşa gitti” dedi.

Haber: Erol TAŞKIN