Özgür Özel’den Mansur Yavaş’a dair net mesaj

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, BBC Türkçe’ye verdiği röportajda partisinin cumhurbaşkanlığı adaylığı gündemine net bir çizgi çekti. Özel, Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin resmi adayı olduğunu bir kez daha teyit etti. Ancak İmamoğlu’nun adaylığına yargı yoluyla engel çıkılması halinde partinin başka bir isimle mücadeleye devam edeceğini vurguladı.

Bu senaryoda gündeme gelen Mansur Yavaş için ise kesin ifadeler kullandı:

“Mansur Yavaş kolay lokma değildir. Bu milletin gönlünde çok önemli bir yeri vardır. Kimsenin yedeği de değildir, Ekrem İmamoğlu’nun da yedeği değildir.”

“Engelleme Girişimleri Türkiye’yi Ayağa Kaldırır”

Özel, İmamoğlu ya da Yavaş’ın adaylıklarının idari veya adli yollarla engellenmeye çalışılması durumunda toplumsal tepkinin çok ötesine geçeceğine dikkat çekti:

“Mansur Yavaş’ın adaylığına engel olma gibi hesaplar Türkiye’yi, Anadolu’yu, dünyayı bir kez daha ayağa kaldırır.”

Bu tür girişimleri “normalleşme çabası” olarak değerlendiren CHP lideri, bu sürecin sadece muhalefeti değil, demokrasi beklentisi içinde olan geniş kitleleri de harekete geçireceğini belirtti.

“Erdoğan Rakibinden Kaçmanın Maliyetini Görmeli”

Özgür Özel, yargı üzerinden aday engellemeye sert eleştiriler yöneltti:

“İmamoğlu’nun diploma davası ya da başka bir yolla adaylığı engellenirse bu darbe ürünü bir iş olur. Erdoğan bir rakibinden kaçmanın, onu saf dışı bırakmanın maliyetini görmeli. Burası sahra altı ülkesi falan değil.”

Bu ifadeler, son dönemde artan “siyasi dava” eleştirilerine doğrudan gönderme niteliğinde.

 

Aday Ofisi: “İktidar Yürüyüşü Buradan Başlıyor”

İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında kurulan “Cumhurbaşkanı Aday Ofisi” hakkındaki soruya da Özel, stratejik bir yanıt verdi. Bu yapının sadece teknik bir koordinasyon masası olmadığını, CHP’nin ekonomiden dış politikaya, eğitimden yargıya kadar ülke yönetim vizyonunu sunacağı bir iktidar laboratuvarı olduğunu söyledi:

 

“İktidar yürüyüşünü buradan başlatıyoruz. CHP, Türkiye’yi daha iyi yönetebileceğini göstermek zorunda.”

Sistem Tartışması: Parlamenter Sürecin Vizyonu
Özel, 2028 seçimlerinin mevcut başkanlık sistemiyle yapılacağını kabul etmekle birlikte, bu sistemin kalıcı olmadığını vurguladı:

“Millet yetkiyi verirse, güçlendirilmiş parlamenter sistem içinde hizmet edeceğiz.”
Bu açıklama, CHP’nin hem kısa vadeli seçim stratejisi hem de uzun vadeli anayasa vizyonunu bir arada taşıdığını gösteriyor.

 

Kürt Sorunu: “Demokratikleşme Olmadan Çözüm Olmaz”

Röportajın en önemli boyutlarından biri de Kürt sorununa dair CHP’nin yaklaşımı oldu. Özel, iktidarın “önce güvenlik, sonra demokrasi” mantığını eleştirerek:

“Demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülemez. Terörsüz Türkiye adımları ile demokratik Türkiye adımları peş peşe değil, iç içe ilerlemeli.”
CHP’nin bu anlayışı, başta DEM Parti olmak üzere tüm muhataplarına iletildiğini de ekledi.

 

Yargı Eleştirisi: “Siyasi Operasyonlar Normalleştiriliyor”

Son olarak Özgür Özel, son dönemde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen uyuşturucu ve bahis soruşturmalarına değindi. Bu süreçlerin asıl amacının “CHP çevrelerini itibarsızlaştırmak” olduğunu iddia etti:

“20-30 sanatçıyı alıp götürüyorlar, sonra çoğunda hiçbir şey çıkmıyor. Ama o insanların hayatında büyük bir itibar suikastı yapılıyor.”

Bu durumu, muhalif kesimlere yönelik sistematik bir baskı aracı olarak tanımladı.