Gazetemizi ziyaret eden Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş ve Trabzon teşkilatı gündemi değerlendirdi. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan satır başları şöyle:”Trabzon bizim memleketimiz. Türkiye’nin her yerinde olan sorun Trabzon’da da baş gösteriyor. Bilinçli tercihlerin sonucu ekonomik buhran yaşıyoruz. Bugün bu ülke savaş ekonomisine muhtaç. Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sonrası göstermiş olduğu savaş ekonomisine muhtacız. Çünkü bu ülke savaştan çıkmış gibi ekonomisi kötü. Eskiden FİSKOBİRLİK vardı, tütün vardı. Şimdi tarım bitti. Devlet tarımı işlevsiz hale getirdi. Devlet taban fiyat açıklar. Dünyanın hiçbir yerinde taban fiyat açıklamaz ama bizim devletimiz tavan fiyat açıklayarak bir ilke imza atıyor. Böyle olunca çayda, fındıkta vatandaş tüccara mahkum ediliyor.

DİNSİZ DENİLEN ATATÜRK

“Türkiye’nin bir dış politikası yok. ABD’nin iç politikası bizim burada dış politika diye konuştuğumuz şey. Dış politika hükümetlere göre, karakterlere göre değişmez. Bizim Cumhurbaşkanımızın Yunanistan Başbakanı için ‘Benim için bitmiştir’ cümlesi yanlıştır. Sen diye bir şey yok. Sen bir hükümeti temsil ediyorsun. Atatürk’ün bir vasiyeti var ‘Arapların iç politikasını hiç karışmayın’ diyor. Biz ne yapıyoruz onun peşine bunun peşine düşüyoruz. Bizim Türk dünyasından kaç dostumuz var. Dinsiz denilen Atatürk Sadabat Paktı ile bütün Müslüman ülkeleri ile birlik oluşturmaya çalıştı. Biz bugün NATO ile oturuyoruz. Bir tane Müslüman ülkesine gel birlikte oturalım diyemedik.”

ÜLKENİN ANASINI AĞLATTINIZ

Öte yandan Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, önceki akşam Trabzon’da partililerle bir araya gelerek konferans verdi. Konferansta ekonomi üzerinden AK Parti iktidarına yüklenen Baş,  “Eskiden emekli ikramiyesiyle bir ev bir araba alınırdı. Şimdi alabiliyor mu? Eskiden insanlar 50-55 yaşına geldiği zaman emekli oluyordu. Şimdi 65 yaşında. Ne oldu, insan ömrü mü uzadı? Bu ülkede yıllarca 50 yaşında emekli edilen insanlar ülkeyi mi batırdı? Onlar 50 yaşında emekli olurken bu ülke daha güzeldi. Şimdi bütçedeki yükü azaltmak için emeklilik için 65 yaş dediniz, ülkenin anasını ağlattınız. Demek ki yanlış yaptınız. Mesela bu ülkede bizim şeker, kağıt, tütün fabrikalarımız vardı. Say say bitmez, devletin fabrikaları vardı. Bunlar varken ülke battı da bunlar özelleştirildi” dedi.