Çocuk Endokrinoloji ve Neonatoloji Uzmanı Prof. Dr. Kurtoğlu, yaz ayları ile birlikte yılan ısırması sonucu zehirlenmelerde artış olduğunu söyledi. Yılanın ısırdığı bölgenin önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Kurtoğlu, "Baş, boyun ve kollardan ısırma olasılığı oldukça yüksektir ve riskleri mevcuttur. Alt bölgelerde olursa risk biraz daha azdır. Çok nadiren damara denk gelirse 15 dakika içinde öldürebilir. Yılan ısırmasında risk grubunda en başta çocuklar gelmektedir. Daha sonra yaşlılar, kalp hastaları ve şeker hastaları gelmektedir. Onlar için yılan ısırmaları oldukça risklidir. Yılan ısırmasında 4 veya 6 saat içinde bölgesel ve sistemik bulgular varsa zehirlenme olduğu yüzde 100 kesin oluyor. Bu saat aralıklarında hiçbir belirti olmazsa bunun adına biz 'kuru sokma' diyoruz. Zehir yok ve sadece ısırıyor. Toksin olmadığı içinde hastada hiçbir belirti vermiyor" diye konuştu. 

'BÖLGESEL AĞRI VE KAŞINTI OLABİLİR'
 
Yılan ısırmalarında yapılması gerekenleri de anlatan Prof. Dr. Kurtoğlu, şunları söyledi: "Yılan ısırmasında ilk yapılacak şey, o bölgenin hemen temiz su ile yıkanmasıdır. Soğuk uygulamada da buz koyarken, soğuk hasara yol açmadan uygulanması gerekir. Amerikan filmlerinde gördüğümüz yılan yerinin kesilmesi ve emilmesi gibi şeylerin bazen faydası oluyor. O andaki zehrin yüzde 20'si geri alınabiliyor. Soğuk ve bandaj uygulaması burada daha önemlidir. Bölgesel olarak ağrı, kaşıntı, şişme ve pembeden mora doğru bir yaralar olabilir. En önemlisi sistemdir. Sistem bulgularında beynin etkilenmesi ve zehirlenmesi, diyoruz. Her türlü dalgınlık, havale ve beyin ödemi gibi kanamalar oluyor. Kalpte ise kalp yetmezliğine neden olabiliyor. Türkiye'de engerek yılanlarına karşı 'polivalan yılan antivenomu' dediğimiz Almanya'da üretilen bir ilacımız var. Bunun uygulaması yapılır."