SON DAKİKA



Haber > Sağlık > Obezitenin adı değişiyor

Obezitenin adı değişiyor

22 Şubat 2017 Çarşamba - 14:52




Görülme oranı gittikçe artan obezite, tıp dünyasının ve ülkelerin sağlık politikalarının en çok odaklandığı konulardan bir tanesi haline geldi.





Obezitenin bir hastalık olduğu yönünde birleşen uzmanlar, obezitenin tanımını “Adiposity-Based Chronic Disease” (ABCD) yani "Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık" tanımıyla birleştirmek istiyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), son 35 yılda obez insan sayısının 3 katına çıktığını söylüyor. Hastalıkla ilgili yapılan araştırmalarda obezitenin çeşitlerinin de belirlenmeye başladığını belirten Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi'nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse, obezitenin yeni adının “Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık” olabileceğini belirtiyor.

Obezitenin özellikle vücuttaki yağ oranı ve yanında getirdiği hastalıklar göz önüne alınarak salgın bir hastalık olarak kabul edilmeye başlandığını ifade eden Köse, “Obezitenin çeşitlerine baktığımızda çocukluk çağından gelen obezite ile başlayan yetişkinlikte devam eden obezite en riskli grup olarak karşımıza çıkıyor. Yağ hücrelerinin sayısının fazlalaşma süreci çocukluk çağında gerçekleşiyor ve yetişkinliğe geçişte müdahalede bulunulmadığı takdirde hayatına obez bir birey olarak devam edebiliyor” diye konuştu.

obezite-1
 

OBEZİTENİN YENİ ADI: YAĞLANMAYA BAĞLI KRONİK HASTALIK

Amerikan Klinik Endokrinoloji Derneği ve Amerikan Endokrinoloji Üniversitesi'nin son çalışmalarında obezitenin literatürdeki yeni adını “Adiposity-Based Chronic Disease” (ABCD) yani “Yağlanmaya Bağlı Kronik Hastalık” tanımıyla birleştirmek istediklerini belirten Köse, “Özellikle sonradan gelişen ve beslenme ile çevresel faktörlere bağlı hızlıca yayılan bu hastalığın ne kadar yaygın aynı zamanda da önlenebilir bir kronik hastalık olduğu tekrar hatırlanmış oldu” dedi.


BEL ÇEVRESİ KADIN VE ERKEKTE NASIL OLMALI?

Vücuttaki yağ oranının yanında kan değerlerine de bakılarak saptanan bu hastalığın, bel çevresindeki yağlanmaya odaklandığını kaydeden Gizem Köse, “Bel çevresindeki yağlanma ne kadar fazlaysa iç organların yağlanma riski ve kandaki yağların profilleri o kadar artıyor. Bu durumda iç organların yağlanmasının dışında bir de kan dolaşımını yavaşlatıyor ve dokular beslenemiyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, bel çevresinin kontrol altında tutulması gerekiyor. Bel çevresi ölçülerine baktığımızda kadınlarda 88cm, erkeklerde ise 102cm’yi aşmaması gerekiyor. Bu durumda kilonuzdan çok bel çevrenizdeki yağlanmaya dikkat etmekte fayda var. Ve yine Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisi ile günde yarım saat yürüyüş yapıldığı takdirde bel çevresinin kontrol altında tutulmasının daha kolay olduğu gösteriliyor” diye konuştu.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap