Mısır şekeri üzerine, iki bölümden oluşan bir derleme çalışması yapan Schorin’e göre Amerika’da HFCS olarak da adlandırılan mısır şekerinin bilgisayar kullanımındaki artış ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi birçok faktörün tetiklediği obezite artışına yol açacak tek neden olup olmadığının sorgulanması gerekmekte.

Konu ile ilgili birçok bilimsel çalışmanın bir arada gözden geçirilerek sonuçlarının beraberce değerlendirilmesi anlamına gelen derleme çalışmasına göre bugüne kadar HFCS tüketimi ve obezite arasında neden-sonuç ilişkisi olduğunu açık ve belirgin bir şekilde gösteren bir bilimsel çalışma yok.

Mısır şekeri kullanılmayan ülkelerde son 10 yılda obezite 4 kat arttı

HFCS kullanımın oldukça sınırlı olduğu ve tatlandırıcı olarak hâlâ sakkarozun kullanıldığı İngiltere, Hindistan ve Avusturalya gibi ülkelerde son 10 yıl içinde obezite 2 ila 4 kat artmış durumda.

Çalışmada ayrıca kola, meyve suyu ve süt gibi farklı içecekler arasında, gıda alımı ve açlığı etkileme açısından bir fark olmadığına dair yapılan pek çok araştırmaya işaret edilmekte. HFCS ile diş çürümeleri arasında da bir ilişki olduğunu gösteren veri yok.

Mısır şekeri ve sofra şekerinin glisemik indeksi aynı

Schorin birçok gıda ürünü ve karbonhidrat içeren bileşende glisemik indeksin belirlenmesi amacıyla çalışmalar yapıldığını, HFCS’nin glisemik indeksinin sakkarozdan farklı olmadığının ortaya koyulduğunu vurguluyor.

HFCS’nin kansere etkisine de değinilen makalede karbonhidrat alımıyla pankreas kanseri arasında ilişki olmadığını gösteren çalışmalara dikkat çekiliyor. Makaleye buradan ulaşılabilir.