Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyada etkisini sürdüren koronavirüs salgınında can kayıpları devam ederken, Çinli virolog Dr. Li-Meng Yan bir kez daha gündeme oturdu. Virüsün insan yapımı olduğu iddiasını ortaya atan ilk kişi olan ve ABD'ye kaçmak zorunda kalan Li-Meng Yan, dünyayı bir kez daha sözleriyle sarstı.

Dünya çapında 3,5 milyondan fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olan, 170 milyondan fazla insana bulaşan ve hala yayılmaya devam eden Kovid-19 virüsüyle ilgili olarak ortaya atılan teorilerin sonu gelmiyor. Bilim insanları bir yandan salgının bitirecek aşı ve ilaçlarla ilgili çalışırken bir yandan da koronavirüs benzeri salgınların bir kez daha hayatımıza girmemesi için virüsün kökenini ve ortaya çıkış noktasını tespit etmeye çalışıyor.

Wall Street Journal gündeme getirmişti 

Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin ABD istihbaratının bir raporuna dayandırdığı 23 Mayıs'ta çıkan özel haberi, Kovid-19 salgınının ilk kaynağının Vuhan'daki laboratuvar olabileceğine ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirmişti. Haberde, ABD istihbaratının ilgili raporuna göre salgının kentte yayılmadan kısa süre önce Vuhan Laboratuvarı'nda çalışan 3 araştırmacının virüs ve mevsimsel grip belirtilerine benzer şikayetlerle hastalanıp hastaneye başvurduğu iddia edilmişti.

Bu haber gündeme bomba gibi düşünce ABD yönetimi hemen harekete geçmiş ve Joe Biden açıklama yaparak "İstihbarat Topluluğundan, bizi kesin bir sonuca daha da yakınlaştıracak bilgileri toplama ve analiz etme çabalarını iki katına çıkarmalarını ve bunu bana 90 gün içinde rapor etmelerini istedim." ifadesini kullanmıştı.

Eski CDC direktörü: Ölüm tehditleri alıyorum 

ABD eski CDC Direktörü, Kovid-19'un laboratuvar kaynaklı olduğunu dile getirdiği için ölüm tehditleri aldığını açıklamasıyla birlikte gözler bir kez daha Vuhan'a çevrildi. ABD eski Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) Direktörü Robert Redfield, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının laboratuvar kaynaklı olduğu teorisini dile getirdiği için ölüm tehditleri aldığını belirtti. Vanity Fair’e yaptığı açıklamada Redfield, geçen yıl Kovid-19 virüsünün laboratuvar kaynaklı olduğu teorisini dile getirdiğinden dolayı bilim insanlarından şiddetli tepki gördüğünü kaydetti. Redfield, “O zamanlar başka bir hipotez önerdiğim için ölüm tehditleri aldım, dışlandım. Bunu politikacılardan bekliyordum ama bilim insanlarından değil.” ifadelerini kullandı.

Ölüm tehditlerinin bazılarının ırksal hassasiyetten kaynaklandığını aktaran Redfield, diğerlerinin ise ülkedeki ileri gelen bilim insanlarından geldiğini savundu Eski CDC Direktörü, Mart 2020’de CNN’e verdiği bir mülakatta, Çin’in Vuhan bölgesinde ortaya çıkan virüsün büyük ihtimalle laboratuvardan kaçtığını düşündüğünü dile getirerek “Laboratuvarda üzerinde çalışılan solunum yolu patojenlerinin bir laboratuvar çalışanını enfekte etmesi alışılmadık bir durum değil.” değerlendirmesini yapmıştı.

Dünya bir kez daha onu konuşuyor! 

Kovid-19 ile ilgili ilk araştırmaları yaptığını söyleyen Çinli virolog Dr. Li-Meng Yan Eylül 2020’de Kovid-19'un insanlar tarafından laboratuvarda yapıldığını ve Çin hükümetinin tehlikelerini örtbas ettiğini iddia etmişti.

Ancak bu iddia başka bilim insanları tarafından doğrulanmamıştı. Hong Konglu bir bilim insanı olan Li-Meng Yan ABD'nin Fox News kanalına yaptığı açıklamada ülkesinden kaçmak zorunda kaldığını itiraf etmişti.

Ancak bu iddia başka bilim insanları tarafından doğrulanmamıştı. Hong Konglu bir bilim insanı olan Li-Meng Yan ABD'nin Fox News kanalına yaptığı açıklamada ülkesinden kaçmak zorunda kaldığını itiraf etmişti.

Ülkesinden kaçtıktan sonra virüsün insan yapımı olduğunu iddia eden ve bu konuda açıklamalar yapacağını söyleyen Yan, yayınlanan raporda Kovid-19'un laboratuvar ortamında başka virüslerin genetik materyalinin maniple edilerek oluşturulduğunu yazdı.

Li-Meng Yan'ın raporu doğrulandı! 

Yan'ın raporuna göre Kovid-19, iki farklı yarasadan alınan koronavirüslerin karıştırılması sonucu elde edildi. Raporda belirtilenlere göre koronavirüsteki sivri çıkıntılara benzeyen proteinler insan vücudundaki hücrelere kolay tutunabilmeleri için özel olarak geliştirildi.

Kovid-19'un kaynağının ne olduğuna dair tartışmalar son dönemde yoğunlaşırken, gözler Çin'de bulunan Vuhan Viroloji Enstitüsü'ne özellikle de burada gerçekleştirilen "gain of function" yani fonksiyon kazandırma araştırmalarına çevrildi.

"Gain of function" ya da kısaca GOF olarak bilinen araştırmalar, hastalık yapıcı mikroorganizmalar olan patojenlerin çeşitli şekillerde manipüle edilerek daha güçlü, daha bulaşıcı ya da daha öldürücü hale getirilmesi olarak açıklanıyor.
Bir başka deyişle bu çalışmalarla bir patojenin sahip olduğu fonksiyonlardan birkaçı artırılıyor ya da o patojene doğada sahip olmadığı beceriler kazandırılıyor.

İddiaları ilk olarak ortaya atan Yan'ın raporuna göre de koronavirüsün doğal yaşamda ortaya çıkıp daha sonra insanlara bulaştığına dair elle tutulur kanıt yok. Yan, bilimsel adı SARS-CoV-2 olan virüsün biyolojik özellikleri doğal ortamda oluşan bir virüsle uyumlu değil iddiasını ortaya koyuyor.

'Aldatmaca' dedi, ülkesinden kaçmak zorunda kaldı 
Koronavirüs salgının ortaya çıktığı günlerde Hong Kong Halk Sağlığı Okulu'nda çalışan bir virolog olan. Dr. Yan, Kovid-19’un Çin’in Wuhan kentindeki bir hayvan pazarından çıktığı iddialarının yalan ve aldatmaca olduğunu savundu.

Temel amacı virüslerin nasıl davrandığını ve aşılar karşısında nasıl direnç kazandığını anlayabilmek olan bu laboratuvar araştırmaları dünyayı gelecekte yaşanması muhtemel pandemilere karşı hazırlamayı, yeni salgınları önceden tahmin edebilmeyi hedefliyor.
Genetik mühendislik kapsamında patojenin genetik kodu bilim insanlarının önceden belirlediği şekilde değiştiriliyor.

Bununla birlikte Vuhan'daki araştırmanın yöneticisi, Çin'in "yarasakadın" lakaplı ünlü viroloğu Şi Jengli Science dergisine verdiği bir röportajda enstitüdeki bazı koronavirüs araştırmalarının 2'nci güvenlik seviyesinde yürütüldüğünü de kabul etmişti.

Çinli virolog Şi Jengli, 2015 yılında ABD'li bilim insanlarıyla birlikte yürüttükleri çalışmalarla ilgili raporunda koronavirüsle ilgili fonksiyon kazandırma çalışmalarını anlatmıştı.

Bu çalışmaların taşıdığı potansiyel tehditlerin ABD'ye kadar ulaştığı ancak Trump yönetimi tarafından ciddiye alınmadığı salgından neredeyse 1.5 yıl sonra ortaya çıktı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Matthew Pottinger, Kovid-19'un Çin’in Vuhan şehrinde hükumet tarafından işletilen bir laboratuvardan dünyaya yayıldığını iddia etmiş, "Vuhan’daki laboratuvarın virüsün en muhtemel kaynağı olduğuna dair giderek artan sayıda kanıt var" açıklamasını yapmıştı.

Dr. Yan ise İngiliz basınına yansıyan sözleriyle Dr. Anthony Fauci'nin kamuyla paylaşılan maillerinin kendi şüphelerini ve iddialarını doğruladığını ifade ediyor.
ABD Ulusal Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü'nün direktörlüğü olan Fauci Senato'daki ifadesinde bilim insanları virüsü daha bulaşıcı hale getirmeyi hedeflemediğini ve bu nedenle deneylerin fonksiyon kazandırma araştırması olarak nitelendirilemeyeceğini söylese de Vuhan'dan yeniden rapor istedi.

Virüsün laboratuvar kaynaklı olabileceği fikri pandeminin ilk günlerinde gündeme geldi. Bunun üzerine geçtiğimiz yıl 17 Mart'ta bir grup bilim insanı Nature Medicine dergisinde virüsün genetik mühendislik eseri olma ihtimalini net bir dille reddeden bir mektup yayımladı ve bu görüş yaygın kabul gördü.

Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü temsilcileri de bu yıl başlarında Çin'de gerçekleştirdikleri 15 günlük soruşturma sonucu SARS-CoV-2 virüsünün araştırma tesisinden yayılmış olma ihtimalinin "fazlasıyla düşük" olduğu sonucuna varmıştı.

Ancak DSÖ'nün Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, geçtiğimiz günlerde bu bulgulara şüpheyle yaklaştı ve söz konusu soruşturmanın "yeterince kapsamlı olmadığını" söyledi.

Son günlerde yaşanan bu gelişmelerle birlikte gözler virüsün kökenini araştırmasını 'faydasız' olarak tanımlayan DSÖ'ye ve başta ABD'liler olmak üzere tüm dünyanın tepkisini çeken Fauci'ye çevrildi.

The Washington Post'un ortaya çıkardığı ve ABD'nin 'bilgi edinme hakkı' yasası kapsamında elde edilen mail yazışmaları salgının başında komplo teorisi gibi görünen ancak şimdilerde resmi araştırmaların konusu olan laboratuvar sızıntısı ihtimalini doğrular nitelikte.

Günbegün ortaya çıkan yeni iddialar ve bir zamanlar çılgınca görülen teorilerin gerçeğe yaklaşmasıyla ortaya çıkacak bilimsel verilere DSÖ'nün ve ABD'li yetkililerin vereceği cevaplar merakla bekleniyor... Dr. Yan'ın doğrulanan teorileri ise tüm dünyada konuşulmaya devam edeceğe benziyor.

Yan, katıldığı TV programı Loose Women’da yaptığı açıklamada, "Virüs Vuhan’daki hayvan pazarından, yani doğada ortaya çıkmadı. Bu aldatmaca. Genom dizisinde insan parmak izi var gibi. Buna dayanarak bu şeyleri tanımlayabilirsiniz." demişti.

Yan, "Bu kanıtı, insanlara bunun neden Çin’deki laboratuvardan geldiğini, neden yapanların kendileri olduğunu anlatmak için kullanacağım. Açıkladığım verileri, biyoloji bilginiz olmasa dahi anlayabileceksiniz" ifadelerini kullanmıştı, şimdi herkes bu açıklamaların yeni halkasını bekliyor...