Midenizde ekşime gibi belirtiler varsa mutlaka dikkate alın. Özellikle reflü ile birlikte mide fıtığı da varsa ameliyat en iyi çözüm. Konu ile ilgili önemli bilgiler veren Acıbadem Fulya Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Melih Paksoy; “‘Fıtıkla idare edebilirim’ mantığıyla ameliyat geciktirilirse, fıtık daha da büyür ve ameliyatı güçleşir” diye belirtti. Mide içeriğinin herhangi bir zorlama olmaksızın yemek borusuna doğru kaçması “reflü” olarak tanımlanıyor. Yaşam kalitesini ciddi boyutlarda etkileyebilen reflü, ülkemizde her 5 kişiden birinin problemi. Hatalı beslenmeden, sigara ve alkol tüketimine, hamilelikten obeziteye kadar birçok etken reflüye yol açabiliyor.

NEDENLERİ NELER?

Hastalığın oluşumunda pek çok etken rol oynuyor. Karın içi basıncını artıran her türlü neden reflü oluşumuna yol açabiliyor. Örneğin çağımızın önemli sorunlarından biri olan obezite, reflüyü tetikleyen önemli bir sebeplerden biri. Bunun yanı sıra hatalı beslenmek (örneğin fast food, çok yağlı kızartmalar), hamilelik, alkol ile sigara kullanımı da reflü nedeni olabiliyor. Bazen de mide ile yemek borusu arasındaki kapak görevi yapan kaslar herhangi bir etken olmadan da gevşeyip, açılabiliyor.

KÜÇÜK FITIK DA REFLÜYÜ TETİKLER Mİ?

Mide fıtığı da besinlerin yemek borusuna kaçmasını önleyen kapağın çalışmasına engel olabiliyor. Reflü hastalarının yüzde 20’sinde altta bu sorun yatıyor. Mide fıtığı; midenin başlangıç, yani yemek borusu ile birleştiği bölümün göğüs boşluğuna doğru yer değiştirmesi olarak tanımlanıyor. Nedeni olarak da kasların çeşitli etkenlerle gevşemesi olarak gösteriliyor. Mide fıtığında; “his açısı” olarak adlandırılan açılanmanın bozulması nedeniyle, yemek borusunun alt ucunda yer alan ve mide içeriğinin yemek borusuna kaçmasını önleyen kapak fonksiyonunu yitiriyor. Bunun sonucunda da reflü oluşuyor. Reflüye yol açması için fıtığın mutlaka büyük olması gerekmiyor. Çok küçük fıtıklar bile reflüyü tetikleyebiliyor.

AMELİYAT KESİN ÇÖZÜM MÜ?

Reflü tedavisinde ilaç kullanımı ve yaşam alışkanlıklarına dikkat edilmesi gibi ameliyat dışı çözümler genellikle yeterli geliyor. Ancak altta yatan neden fıtık ise tek çözüm yolu ameliyattır. Fıtığa erken dönemde müdahale edildiği takdirde, sorun ameliyatta yama koyma işlemine bile gerek kalmadan giderilebiliyor.

Ameliyatlar günümüzde laparoskopik cerrahi ile karın duvarı üzerinde 5 adet minik kesi ile gerçekleştirilebiliyor. Mide fıtığı varsa, yani midenin bir bölümü göğüs kafesinin içinde yer alıyorsa, öncelikle fıtık tamiri yapılarak işleme başlanıyor. İhtiyaç halinde, örneğin çok büyük mide fıtıklarında sentetik bir yama ile fıtık onarımının desteklenmesi gerekebiliyor. Ardından reflüyü tedavi etmek üzere midenin esnek yapıdaki üst bölümü, yemek borusunun alt kısmına çepeçevre sarılıyor. Böylelikle kapak vazifesi gören bir alan oluşturuluyor ve sarılan bölüm birbirine dikilerek operasyon tamamlanıyor. Yaklaşık 45-60 dakika süren operasyonun operasyondan bir gün sonrasında hastalar taburcu olabiliyor.

AMELİYAT İLAÇ TEDAVİSİNİ ORTADAN KALDIRIYOR

Reflü ameliyatından sonra hastaların ilaç kullanma gereksinimleri de ortadan kalkıyor. Operasyonun ardından 1-1.5 ay kadar uyulması gereken bir diyet veriliyor. Bu diyetin ardından hastaların ameliyat öncesi dönemde sakındıkları gıdaları ve içecekleri de tüketebilmelerinin mümkün olabildiğini belirtiyor.

KENDİNİZİ TEST EDİN

**Midenizden göğse yükselen yanma, ekşime varsa,

**Ağzınıza acı-ekşi su veya yedikleriniz geliyorsa,

**Ses kısıklığı, farenjit veya larenjit mevcutsa,

**Öksürük ile tedaviye dirençli astım sorunu varsa, reflü hastası olma olasılığınız çok yüksek…

**Bazı kişilerde alışılmışın dışında farklı belirtiler gelişebiliyor. Örneğin kalp kriziyle bile karıştırılabilen göğüs ağrısına, boğaz, akciğer ve diş sorunlarına, ses kısıklığına, sık sık boğaz temizleme hissine, ses tellerinde poliplere, öksürüğe ve astım benzeri yakınmalara rastlanabiliyor.