Ankara Şehir Hastanesi'nde corona virüs tedavisi gören 33 hamileden yalnızca birinin aşılı olduğu bildirildi.

Son dönemde aşı yaptırmadığı için hayatını kaybeden hamile kadınların sayısındaki artış dikkat çekti.

Uzmanlar aşının anne adayları için daha önemli olduğunu belirtiyor.  Ancak bebek için zararlı olduğu düşüncesiyle aşıya mesafeli yaklaşılıyor.

Ankara Şehir Hastanesi'nde 8'i yoğun bakımda 33 hamile kadın tedavi görüyor. Bunlar arasında aşı yaptran tek hasta ise sağlık çalışanı olan Büşra Özgen.

"AŞI OLDUĞUM İÇİN HAFİF GEÇİRİYORUM"

Büşra Özgen, 7 aylık hamileyken rutin kontrolde PCR test sonucunun pozitif çıktığını söyleyerek "Hastalığı çok kolay atlatıyorum. Aşı olduğum için hafif geçirdiğimi düşünüyorum. Sağlık personeli olduğum için hemen aşımı yaptırmıştım" dedi. Özgen, hamile kadınlara da aşı tavsiyesinde bulundu.

"BEBEĞİNİ GÖREMEDEN HAYATINI KAYBEDENLER OLUYOR"

Doğum yaptıktan sonra serviste tedavisi devam eden Nurşen Gündoğan ise aşı yaptırmadığı için pişman olduğunu söyleyedi.

"Aşı yaptıracaktım ama hamile olduğum için korkuyordum" diyen Gündoğan, "Bizi buluşturdular ilk anda. Emzirebiliyorum ama henüz öpemedim. Maske takıyorum ve bebeğime sarılamıyorum. Tüm gebeler aşılarını yaptırsın, ihmal etmesinler. Bende derhal aşılarımı yaptıracağım. Burada bebeklerini göremeden Covid-19 nedeniyle yoğun bakıma giden ve hayatını kaybeden anneler oluyor. Çocuklarını hiç göremiyorlar" diye konuştu.

"YOĞUN BAKIMA YATIŞ 5 KAT ARTTI"

Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin, Covid-19'un mutasyona uğramasıyla birlikte hastalığa yakalanan gebelerde yoğun bakıma yatışların 5 kat arttığını söyledi. Tekin, "Annelerimizin hepsi aşısız neredeyse.  Hamileler aşı olmadıkları  için pişmanlıklarını dile getiriyorlar.

Toplumda hastalığın yaygınlığı arttıkça ister istemez evde işe giden aile bireyleri olan gebelerin enfekte olması kaçınılmaz hale geliyor.Bu anne adaylarının bebeklerini yoğun bakıma yatıştan önce sezeryanla bebeklerini alıyoruz. Hepsi bebeklerini görmek istiyorlar. Yoğun bakım sürecinde de entübe olmayanlara bebeğini dijital ortamda gösteriyoruz. Emzirmelerini hiçbir zaman engellemiyoruz. Emzirirken maske, mesafe ve hijyen kurallarını aksatmıyorlar" dedi.

"COVİD-19 GEÇİREN GEBELERDE DÜŞÜK RİSKİNDE ARTIŞ"

Prof. Dr. Tekin, anne adaylarının en büyük çekincesinin aşının bebeklerine zarar vermesinden korktuklarına dikkat çekerek, "Özellikle mRNA aşılarının son 6-7 ayda Amerika ve İsrail'de yaygın kullanımı ile oralardan gelen gebe verileri var. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi de 139 bin gebe verisini yayımladı.

Gebeliğin başında ya da gebe kalmadan önce ya da gebeliğin herhangi bir ayında aşı olan annelerin düşük risklerinde bir artış olmadığı, bebekte bir yan etki yaratmadığı, annede bir enfeksiyona neden olmadığı ve annede doğumdan sonra bir risk yaratmadığı kantılandı. Aksine gebeliği sırasında Covid-19 geçiren annelerimizin hem düşük risklerinde artış hem bebeklerin ölü doğum risklerinde artış olduğunu verilerle söyleyebiliyoruz" ifadelerini kullandı. 

"AŞI OLMALARINI TAVSİYE EDİYORUZ"

Prof. Dr. Özlem Moraloğlu Tekin, İsrail'de yapılan çalışmada gebeliğinde mRNA aşısı olanların gebelikten sonra hem bebeğin kordon kanı hem anne sütünde Covid-19 antikorunun tespit edildiğini gösterdiğini hatırlatarak, "Anneleri emzirme konusunda destekliyoruz. Anne sütü, göbek kordonu ve plasentada hiçbir şekilde virüs izole edilemedi. 1.5 senedir çok çalışma yapıldı. Anne adayları gebe kalmadan önce mümkünse aşılansınlar. Hepsini aşı olmaları yönünde motive etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.