Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun "kıyakçılık" dediği, kimilerine göre ise "kaçakçılık" ile eşdeğer sayılan özellikle Trabzon'un doğusundaki imar uygulamaları ve yüksek katlı bina ruhsatları ile ilgili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına da sırtını dayayarak yaptığı ve dünkü medyada yer alan ifadeler Trabzon'un gündemine adeta "taş gibi" oturdu. Trabzon Büyükşehir Belediyesi'nin ilçelerin, büyük kısımlarını son yerel seçimlerden önce verdiği ruhsatlara hâlâ karışamadığını bilmeyen okuyucularımız, gazetemizin santralini adeta kilitleyerek yaptıkları aramalarda, "Biz o zaman niye büyük şehir olduk? Bunlara, yani imar katliamı ile Trabzon'un betonlaşmasına ‘dur’ deme yetkisi olmayan bir büyükşehir belediyesi olur mu?" diye sorular sorup sitemde bulundular. Hatta, yönetim sisteminin "tek başlı" hale getirilmeye çalışıldığı bir Anayasa sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son şehircilik şurasında da eleştirip, adeta "katliam" olarak nitelediği bu imar uygulamalarına tenezzül eden belediyeleri ilgili bakan ve makamlar aracılığıyla neden uyarmadığını bile sormadan edemediler. Görünen o ki, Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun beton yığını bir şehir olmama adına verdiği mücadele ve kullandığı ifadeler bu kez daha farklı ve çok bir şekilde gündem oluşturacak.

40 KM'YE 427 TL CEZA...

"Devlet bana bir işçi daha çalıştır diyor. Ama, 40 km hızla giden aracıma 427 TL para cezası kesiyor" diye mesaj atmış okuyucumuz. Trabzon sahilinin iç kısmından geçen karayolunda yakıt taşıyan (tüpgaz vs) kamyonetlere tanınan hız sınırı 50 km olarak yazsa da, söz konusu ticarethane sahibinin aracına 40 km'lik hız için böylesi bir ceza uygulanmış. Bunun üzerine vatandaşın yaptığı başvurular sonucunda bu yıl başından itibaren azami hızın 30km olduğu, araç sürücüsünün de bu limiti 10 km aştığı için radarla ceza uygulandığını öğrenmiş. "Böyle bir uygulama olur mu? Araçların en gelişmiş şekilde imal edildiği, ABS frenlerinin bulunduğu bir zamanda, 30 km hız sınırı konması demek, yürüyerek gitmekle eşdeğerdir. Bu yanlışa son verilsin. Zar zor geçinen esnafa bu zulümdür" diye de eklemeyi unutmamış.

ÖLDÜRÜLEN KUĞU VE KARADERE'NİN ÇÖPLERİ

Trabzon'un en büyük derelerinden olan Araklı'daki Karadere'yi çöplerden kim kurtaracak? Karadere ıslah projesi kapsamında etrafına yüksek taş duvarlar örülen Karadere'ye atılan poşet, plastik ambalaj, cam şişe, pet şişe ve daha sayamayacağız nice çöpsel atıklar dereyi kirletiyor. Dere etrafına daha önce inşa edilen kamelya, teraslar, dinlenme alanları, parklar, yeşil alanlar ve ağaçlar dereye ayrı bir güzellik katmıştı. Sorumsuz vatandaşlar hem çöplerini atıyor hem de kamelyalara zarar veriyor. Ama, özellikle yeni köprü ve eski köprü çevresinden atılan çöpler dereyi kirletmesinin yanında, Araklı'ya gelen turistler ve ziyaretçiler içinde hoş olmayan görüntülere neden oluyor. Derenin her iki tarafına örülen beton duvarlar ve bunların üzerindeki korkuluklar Karadere'yi insan müdahalesinden korusa da ne yazık ki çöplerden koruyamıyor. Çöplerin derenin özellikle ilçe merkezinden geçen yol ile sahil yolu kısmında yoğunlaşması bunların bu güzergaha yakın oturan evlerden atıldığının bir göstergesi. Çöplerin büyük kısmını evsel atıklar oluşturuyor. İnsan müdahalesinin azalmasıyla Karadere'de nüfusları hızla artan ördek, karabatak, alabalık, kurbağa ve kuğu gibi su canlılarının yem zannederek bu çöpsel atıklarla beslenmesi ölümlere neden oluyor. Çok yoğun kar yağışının yaşandığı geçen haftalarda Karadere'de bir kuğu sorumsuz bir vatandaş tarafından vurularak öldürüldü. Belki Karadere'deki tek kuğu olan ve nereden göç ettiği bilinmeyen bu sorumsuz ve bilinçsiz vatandaşın bulunarak adalete teslim edilmesi gerekiyor.