İlk sergisini açan Dilek Bilge, fotoğraf çekmenin yaşamının bir parçası olduğunu belirterek, “Benim için fotoğraf çekmek, ışığı yakalamak demek. Çünkü insanlar her şeyi tam görmek isterler. O ışık olmadığı zaman da görmek mümkün değildir” diye konuştu.

TUTKUYLA GİDEN YOL!

İlk fotoğraf sergisini açmanın mutluluğunu yaşayan Dilek Bilge ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Fotoğraf çekmenin kendisine inanılmaz bir huzur verdiğini dile getiren Bilge emekli öğretmen olmasına rağmen aynı zamanda Sosyoloji 4. sınıfta öğrenim görüyor. Sanat ağırlıklı radyo programı yapan, yazılar yazan Bilge’nin en büyük tutkusu ise fotoğraf çekmek. Yaşamının önemli bir parçası haline gelen fotoğraf çekmeyi, “Işığımın peşinden gidiyorum” diye niteleyen Bilge gazetemize samimi açıklamalarda bulundu.

iÇiMDEKi SESi DiLE GETiRiYORUM

“Fotoğraf tutkum lise çağında başladı. O yıllarda fotoğrafçıların yeni açılmasıyla birlikte bir hevesle işe koyuldum. Büyük mutlulukla yaptığım işten fotoğrafçı da kazanç sağlıyordu. Yaşamımın bir parçası haline gelen fotoğraf çekme duygum fakültede tavan yaparken ailemin de bu rüzgara kapılmasını sağladım. Çektiğim fotoğraflar tabii ki farklı. Bunları içinizdeki sesi dile getirmek için çekiyorsunuz.”

HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL

“Benim için fotoğraf çekmek demek ışığı yakalamak demektir. Çünkü insanlar her şeyi tam görmek isterler. O ışık olmadığı zaman da görmek mümkün değildir. Ben o ışığı nasıl olabiliyor da insanlar tam görebiliyor diye merak ediyorum. Çünkü hayatta hiçbir şey göründüğü gibi değil. İçinizdeki duygunun peşinden koşmak o zaten. Bir yerde bir şey var ama tarif edemiyorsunuz. Ama fotoğrafları çektiğinizde kendinizi de tanıyorsunuz. Ben buna dikkat etmişim diyorsunuz.”

BU KEZ ROLLER FARKLI OLACAK

“İlk sergimde hayatımdaki fotoğrafın, ışığın öyküsünü anlatmaya çalıştım. Bir dizeye göre sıraladım onları. Ben neyi yakalamak istedim, yakalayabildim mi? Mutlu oluyorum fotoğraf çekerek. Cinsiyet rolleri üzerinde çalışma yapmayı düşünüyorum. Kadına yüklenen rollerle ilgili. Sanırım fotoğraflarım bu yönde gidecek. Çünkü ben kadınım ve en iyi kendimi anlatabilirim. Hayatta nerede duruyorum, hayat beni nereye koyuyor, hayatın beni koyduğu yerde miyim, yoksa benim istediğimiz yerde miyim? Bununla ilgili bir çalışma yapmayı düşünüyorum.“

Sosyal medyada kendilerini keşfediyorlar

“Trabzon Fotoğraf Evi’nde paylaşım, insanların birbirlerini desteklemesi, öğrenme etkinlikleri çok fazla” diyen Bilge, “Haftada bir gün sunum, bir gün de eğitim var. Bunlar ücretsiz yapılıyor ve herkes kendi bilgisini paylaşıyor. Trabzon’da herkes fotoğrafa ilgili... Sosyal medyanın fotoğraf patlaması yaptığı düşüncesindeyim. Bunlar insanların kendilerini keşfetmesini de sağlıyor. Ama sanatçı olmak çok farklı bir şey” diye konuştu. Yarışmayı kazanmak kendini kanıtlamak demektir Trabzon Fotoğraf Evi’nin amacının fotoğrafı tanıtmak olduğunu ifade eden Bilge, şunları söylüyor: “Fotoğraf çeken insanları yüreklendirmek, onlara yardım etmek, yarışmalara hazırlamak gerekir. Burada gençler bir yarışmaya hazırlanırken verdikleri emek, aldıkları bilgi görülmeye değer. Çünkü yarışmayı kazanmaları demek kendilerini kanıtlamak demek. Bir amaç peşinden koşmanın size kazandıracağı çok güzel şeyler vardır. Yeter ki isteyin ve bildiğiniz doğrudan şaşmayın.”