SON DAKİKA



Haber > Magazin > Aşık Veysel Şatıroğlu kimdir? Aşık Veysel'in hayatı

Aşık Veysel Şatıroğlu kimdir? Aşık Veysel'in hayatı

21 Mart 2021 Pazar - 11:51




Aşık geleneğinin en büyük temsilcilerinden halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu, vefatının 48'nci yılında anılıyor. "Uzun ince bir yoldayım/Gidiyorum gündüz gece/Bilmiyorum ne haldeyim/Gidiyorum gündüz gece" dizeleriyle hafızalara kazınan halk ozanı Aşık Veysel 21 Mart 1973 günü sabaha karşı 03.30'da doğduğu köy olan Sivrialan’da hayata gözlerini yumdu.





Veysel Şatıroğlu nam-ı diğer Aşık Veysel, Aşık geleneğinin en büyük temsilcilerinden. Halk ozanı Aşık Veysel Şatıroğlu bugün vefatının 48'nci yılında anılıyor. "Uzun ince bir yoldayım" diye başlayan dizeleriyle hafızalarda yer eden unutulmaz halk ozanı aşık geleneğinin son büyük temsilcisiydi. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük halk ozanlarından biri olan Aşık Veysel bir köprüydü. Kabuğunu kaldırarak geleneğin içindeki cevheri açığa çıkarmış, efsaneleşmiş ve aydınlar başta olmak üzere tüm kesimler bağrına başmıştı Aşık Veysel'i.  Sazının, sözünün yaygınlaşmasına, arkalarından gelen kuşağın Veysel’i tanımasına bu birlikteliğin önemli rolü vardı. Devlet de onu resmi aşık ilan etti. Veysel köyle kent, gelenekle modern, yerelle evrensel arasında bir köprüydü ve öyle de kaldı. Aşık Veysel ölümünün 48. yılında unutulmadı. Peki, Aşık Veysel Şatıroğlu kimdir? Aşık Veysel nereli? Aşık Veysel neden öldü?  İşte Aşık Veysel'in hayatı, şiirleri ve eserleri...
 
AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU KİMDİR?
 
Veysel Şatıroğlu nam-ı diğer Aşık Veysel, Sivas Şarkışla’da 25 Ekim 1894 yılında dünyaya geldi. Avşar boyunun Şatırlı obasına mensup olan Aşık Veysel’in annesi Gülizar, babası Karaca lakaplı Ahmet adında bir çiftçiydi.  Asıl adı Veysel Şatıroğlu olan Aşık Veysel, çocukluğunu ve gençlik yıllarını köyünde geçirdi. Bölgede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanmasıyla 7 yaşında iki gözünü de kaybeden Aşık Veysel, babasının teşvikiyle 10 yaşındayken saz çalıp şiir söylemeye başladı. Büyük ozan, o dönemde saz ustaları Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin'den ders aldı.
 
AŞIK VEYSEL NASIL KÖR OLDU?
 
1901 yılında Sivas’ta çiçek hastalığı kol gezmektedir. Hastalık Şarkışla’nın Sivrialan Köyü’nü de pas geçmez. Yedi yaşındaki Veysel ömür boyu kör kalır.
 
Genç yaşımda felek vurdu başıma / Aldırdım elimden iki gözümü / Yeni değimiş idim yedi yaşıma / Kaybettim baharımı yazımı…
 
Körlüğü nedeniyle okula gidemeyen Veysel, babasının oyalanması için aldığı saza merak salar, Çamşıhı köyünün ozanlarından Ali Ağa’dan ders alır.
 
AŞIK VEYSEL’İN KARISI ESMA
 
Yıl 1919. Anne ve babasının isteği üzerine köyünden Esma ile evlenir. İki çocuğu olur. Sekiz yıl süren evlilik, Esma’nın Veysel’i ve çocuklarını terk edip başkasına kaçmasıyla son bulur. Veysel Şatıroğlu, eşinin kendisini terk etmesi üzerine 1928'de ikinci evliliğini Gülizar Hanım ile yaptı. Veysel'in bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında 7 çocuğu dünyaya geldi ancak çocuklarından Hüseyin birkaç aylıkken hayatını kaybetti.
 
AŞIK VEYSEL NASIL ÜNLÜ OLDU?
 
Sivas'ta 1930'lu yıllarda öğretmenlik ve milli eğitim müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer'in, tanınmasına büyük katkı sağladığı ozanın adı, ilk defa 5 Ocak 1931'de Tecer tarafından düzenlenen "Sivas Aşıklar Bayramı"nda duyuldu.
 
Kendi anlatmasıyla Aşık Veysel için her şey şöyle başlar: "Şiir söylemeye 35 yaşından sonra başladım. Evvel hatırımdan geçerdi, fakat utanırdım. 35 yaşından sonra, rahmetli Ahmet Kudsi Tecer, Sivas’ta maarif müdürü iken orada bir halk şairleri bayramı düzenlemişti. Sivas’ın civarında böyle saz çalanları toplamış, bizi de götürmüştü. Orada çaldık, söyledik. Ondan sonra işte dilimizin bağı çözüldü."  
 
O günden sonra Ahmet Kudsi Tecer’in ön ayak olmasıyla ilk şiirleri Ülkü dergisinde yayınlanır. 1942-44 yılları arasında köy enstitülerinde halk türküsü öğretmeni olarak çalışır. 1946 yılında köyüne döner. Sık sık İstanbul’a ve Ankara’ya gider. Zamanla Sivrialan köyündeki evi sanatçıların, gazetecilerin uğrak yeri olur.
 
Tecer'in davetiyle köy enstitüsünde saz hocalığı da yapan ve Cumhuriyet'in 10'uncu yıl dönümünde Ankara'ya getirilen ozan, daha sonra halkevlerinde, kahvehanelerde ve radyoda şiirlerini saz eşliğinde okudu. Eski gezginci aşıklar gibi elinde sazıyla hemen hemen bütün yurdu defalarca dolaşan Aşık Veysel'in, ilk şiir kitabı "Deyişler" 1944'te yayımlandı.
 
Ömrü yoksulluk ve zorluklarla geçen Aşık Veysel, Cumhuriyet'in 10'uncu yılı için yazdığı destanın yayınlanmasıyla da dikkati çekerken, Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler köy enstitülerinde halk türküsü öğretmeni olarak 5 yıl görev yaptı. Yurt çapında tanınması 1950'lerde gerçekleşen Aşık Veysel, aynı yıl senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı, Metin Erksan'ın yönetmenliğini üstlendiği "Karanlık Dünya" adlı bir filmde, yaşadığı Sivrialan köyü çevresiyle birlikte konu edildi.
 
Şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Veysel, Yunus Emre'nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle tasavvuftan izler sunarken, Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük ustalarından biri olarak, kendisinden sonra gelenleri etkiledi.
  
AŞIK GELENEĞİNİN BÜYÜK TEMSİLCİLERİNDEN BİRİ OLDU
 
Duru ve arı bir dille yazdığı şiirleriyle halkla aydınlar arasında köprü kuran Aşık Veysel'e TBMM tarafından, "Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü" 1965'te özel bir kanunla 500 lira aylık bağlandı.
 
Yaşama sevinciyle hüznün, iyimserlikle umutsuzluğun iç içe olduğu şiirleriyle, aşık geleneğinin son büyük temsilcileri arasında yer alan ünlü halk ozanı, 1971'de Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde son konserini verdi
 
AŞIK VEYSEL NEDEN ÖLDÜ?
 
Aşık Veysel 1970’lerin başında akciğer kanserine yakalanır.
 
Selam saygı hepinize / Gelmez yola gidiyorum / Ne karaya ne denize / Gelmez yola gidiyorum / Ne şehire ne bir köye / Ne yıldıza ne de aya / Uçsuz bucaksız bir deryaya / Gelmez yola gidiyorum / Gemi bekler limanda / Tayfaları hazır onda / Gözüm kalmadı cihanda / Gelmez yola gidiyorum / Eşim dostum yavrularım / İşte benim sonbaharım / Veysel karanlık yollarım / Gelme yola gidiyorum… Bu dizeleri yazdıktan üç gün sonra 21 Mart 1973’te sabaha karşı 3.30’da ölür. Aşık Veysel, 21 Mart 1973 günü sabaha karşı 03.30'da doğduğu köy olan Sivrialan’da, şimdi adına müze olarak düzenlenen evde hayata gözlerini yumdu.
 
HAFIZALARA KAZINAN ÇOK SAYIDA ESER BIRAKTI
 
Çocukken iki gözünü de kaybetmesine rağmen şiirlerine yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci ve sevgi mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan halk ozanı, hafızalara kazınan çok sayıda eser bıraktı.
 
"Dostlar Beni Hatırlasın", "Güzelliğin On Para Etmez", "Kahpe Felek", "Kara Toprak", "Uzun İnce Bir Yoldayım", "Atatürk'e Ağıt", "Beni Hor Görme", "Beş Günlük Dünya", "Derdimi Dökersem Derin Dereye" gibi eserleri hafızalara kazınan ve Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Aşık Veysel, şiirlerinde verdiği mesajlarla Türk milletine her zaman birlik ve beraberliği öğütledi.
 
Aşık Veysel'in vatan, tabiat, birlik, çalışma, yardımlaşma konularını işlediği şiirlerinde, vatana bağlılık ve idealistlik dikkati çeken en önemli nokta oldu.
 
Şiirlerinde "Veysel", "Sefil Veysel" ve "Veysel Şatır" gibi mahlaslar kullanan Aşık Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini dörtlüklerle aktardı ve "Sazımdan Sesler" ile "Dostlar Beni Hatırlasın" adlı şiir kitapları bulunan ozanın ölümünden sonra, 1984'te "Bütün Şiirleri" adlı eseri tekrar yayımlandı.
 
Aşık Veysel'in eserleri pek çok sanatçı tarafından tekrar yorumlanırken, birçok yabancı sanatçının da dikkatini çekti. Son olarak, ABD'li elektro gitar virtüözü Joe Satriani, 2008'de çıkardığı albümde "Aşık Veysel" isimli, kendi bestelediği enstrümantal bir esere yer verdi.
 
HALK OZANI AŞIK VEYSEL, VEFATININ 48. YILINDA TRT'DE ANILACAK
 
Aşık geleneğinin en büyük temsilcilerinden Aşık Veysel Şatıroğlu, vefatının 48. yılında TRT Müzik ve TRT Radyoları tarafından hazırlanan özel içeriklerle anılacak.
 
"Uzun ince bir yoldayım/Gidiyorum gündüz gece/Bilmiyorum ne haldeyim/Gidiyorum gündüz gece" dizeleriyle hafızalara kazınan halk ozanının eserleri ve kendi sesinden hayat hikayesi, 21 Mart saat 14.30'da TRT Müzik'te ekranlara gelecek. 
 
Şatıroğlu'nun vefatının yıl dönümünde TRT Radyolarında da gün boyu özel içerikli programlara yer verilecek. 
 
TRT Türkü'de ayrıca usta ozanının yaşamı, türkülere katkısı ve eserlerinin anlatılacağı bir program da 21 Mart'ta saat 8.00'de, İzmir Radyosu Türk halk müziği ses ve saz sanatçısı Cengiz Özkan'ın "Aşık Veysel Konseri" saat 20.00'de, Aşık Veysel'in kendi sesinden türkülerin yer alacağı "Ustaların Sesinden" yayını ise saat 22.00'de dinleyicilerin beğenisine sunulacak.
 
TRT bölgesel radyolarının tamamında ise 10.00-13.00 saatleri arasındaki yayınlarında, Aşık Veysel'i yad etmek üzere usta sanatkarın eserlerine yer verilecek.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap