Kamu görevlisi hediye alır mı? Hediye alırsa tutarı ne kadarlık olur? Kamu görevlisine bulunduğu görev nedeniyle gelen hediyelerin hiçbiri masum değildir.

Zarrab’ın yapmaya başladığı itiraflarda veya iftiralarda verdiğini iddia ettiği şeyler hediye değil, nakit para cinsinden rüşvettir. Zarrab, verdiği paraları işi kotarmak için ödediği rüşvetler olarak tanımlamaktadır. Örneğin eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a, vebali üzerine, sadece Avro olarak 40-50 milyon tutarında rüşvet verdiğini söylüyor. Konuşulan para, kazancı maaşlı olan namuslu devlet çalışanlarının kazançları ile karşılaştırılabilecek türden değil.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kısıtlı bütçesine rağmen bakanlık görevlerini yapan kişilerden hiçbir şey esirgemediği bir ortamda iki bakanın Zafer Çağlayan ve Egemen Bağış’ın isimleri veya gelecekte başka isimlerin adı Amerika’da hiç geçmemeliydi. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti halkı ödediği vergilerle sizi hiçbir emperyalist güce ve ihtiyaca muhtaç bırakmamıştır. Arabaların en iyisi, makamların en güzeli, uzmanların en başarılısı, güvenliğin en iyisi size verildi. Zarrab İran ile altın-gaz ticaretini düzenleyen kahraman ve vatansever olarak Türkiye halkına takdim ediliyordu, şimdi iftiracı oldu.

Safça şu soruyu soralım: Eğer biz İran’dan gaz almasak, ticaret yapmasak fabrikalarımız duracak mıydı? Biz evlerimizde doğal gaz olmamasından donacak mıydık? Türk milleti gururu ve bağımsızlığı uğruna evinde battaniye ile oturmayı tercih eder, ABD’ye karşı onurunu korur ve meydan okurdu.

Zarrab konuştukça biz utanıyoruz, ne de olsa verdiği isimler Türkiye’nin bakanlarıdır, bankalarıdır ve itibarıdır. Bir Türk mahkemesinde yargılanmak ve aklanmak dururken, Amerikan mahkemesinde konuşulanlar Türkiye’nin dürüst ve namuslu insanlarını utandırıyor.

Zarrab gibi şahsiyetlerin, bırakın özel görüşmeler yapmayı, Türkiye Cumhuriyeti bakanlarından ve ülkemizin önemli kurumlarında bürokratlık yapan kişilerden randevu dahi alamamaları gerekirdi. Böyle bir durumda, Zarrab ABD’de ancak şunu söylerdi: Biz altın-gaz işi yapmak istedik ancak bize randevu bile vermediler. O zaman ülkemizin prestijini siz düşünün.

Bu davada İran ne yaptı? Zarrab’ın İran’daki patronu Babek Zencani, ambargoyu Dubai üzerinden delip altın karşılığı petrol ve gaz ticaretinden gelen para ile İran makamlarına bildirdiği rakam arasındaki kayıp 2,5 milyar doları izah edemediği için idam cezasına çarptırılmış, hapiste gün saymaktadır.

Amerika ile oturduğun her masada haklı olacaksın! Türkiye halkı seni ekstra güçlü yapar.

Amerika’da devam eden davanın Türkiye’ye mali yansımaları nasıl olacak göreceğiz. Birilerinin aldığı iddia edilen “hediyelerin” bedelini millet olarak hepimiz ödeyebiliriz.

Vatansever Zarrab şimdilik iftiracı ve ajan oldu, bakalım yarın ne olacak?