SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Trabzonsporluluk, hasmını bile saymaktır!

Trabzonsporluluk, hasmını bile saymaktır!

27 Aralık 2017 Çarşamba - 08:21








“Son Şampiyonluk”un yaşandığı 1983-84 sezonundan sonra, Trabzonspor adına aynı başarının tekrarlanamamasının temelinde yatan gerçeği 23 Aralık’daki kongrede kürsünün gediklisi Erman Baş, tüm içtenlik ve samimiyeti ile “Anlayanasivri sinek saz” babından dile getirdi.

Ve Erman Baş dediki:

“Benim hasmım yoktur. Ama varsayalım ki hasmım oldu. Şayet o hasmım, Trabzonspor’un başkanı, yöneticisi, etkili ve yetkilisi ise ona saygı duyarım. Onu sever sayarım.”

*

Aslında Erman Baş’ın tarif ettiği sahiplenme ve davranış biçimi 1984’e kadar 8 yılda yaşanan 6 şampiyonluğun elde edildiği yıllar için geçerlidir. Zaten şampiyonluk da bu gerçekle, yani tepeden tırnağa kadar samimi Trabzonsporlu olunduğu için gelmişti.


Şimdi mi?

Aynı masada yan yana oturması, yüz yüze bakması, yetmedi yüzüne gülmesi artık Trabzonsporlu olanlar için pek bir şey ifade etmiyor. Çünkü artık bir yandan böyle yapılıyor, diğer yandan ise kuyular kazılıyor, saman altından sular yürütülmeye çalışılıyor. Trabzonsporlu olmak “bizlikten benliğe” taşınıyor. Tilkiler ortalıkta cirit atıyor. Yılanlar birbirini kovalıyor.

Sonuç! Sonuç ortada değil mi? 33 yıldır unutulan şampiyonluk. Borç batağındaki bir kulüp. Ve de Erman Baş kadar olamayanlar!

***

26 MİLYON MENEJER PARASI, HERŞEYİ İFADE EDİYOR!


Trabzonspor’da resmi maçta ayağını bile topa vurmadan milyon dolarları kapıp götüren yabancıların transferlerinde dönen dolapları artık dedikodu saymak asla mümkün değildir.

Hele hele son mali genel kurulda, borçlar kısmında menajerlerin karşısındaki 26 milyon liralık rakamı okuduktan sonra. Adeta “Trabzonspor menejerlere çalışmış” dedirten bu rakam resmi kayıtlarda mevcut olduktan sonra, transferlerdeki para-pul ilişkilerinde çirkin işbirlikleri aramamak mümkün müdür?

Hele hele birçok Süper ve TFF 1.Lig kulübünün toplam değerlerinin ile 26 milyonu bulmadığı bir ülkede...

***

TRABZONSPOR MARKA İSE...


“Dört büyükler” kategorisinde sayacaksın...

“6, hatta artı 1 şampiyonluk” diyeceksin...

“Kaliteli yabancılar alınmalı” diye her transfer sezonunda kıyameti koparacaksın...

Üstüne basa basa; “Trabzonspor markasından” söz edeceksin.

Ondan sonra da, 60 liralık yıllık aidatın 150 liraya, 500 liralık girişinde 1.200 liraya çıkarılmasına karşı duracaksın!


Olmadı efendiler olmadı! Öncelikle her markanın bir değeri olduğu kadar, bedelinin de bulunduğunu unutmayacaksın.

***

TRABZONSPOR ADINA TRABZON BASINI...

Öncelikle ve özellikle şunu net bir şekilde ifade edeyim: “Trabzonsporlu basın mensubu yoktur. Trabzonspor’u takip eden muhabir, yazan, yorumlayan yazar vardır.”

Çünkü; basın mensubu taraf olmaz. Olamaz. Taraf olan basın mensubunun da taraftarı olduğu takıma yararı olmaz. “Neden?” derde itiraz edecek olursanız, “Taraftar olanın, hele hele bunu kayıtsız şartsız fanatiklik derecesinde yapanların” sahiplendikleri yere yarardan çok zararları olmuştur, olur, olacaktır. Önemli ve doğru olanın “Herkesin kendi işini en iyi şekilde yapmaya çalışmasıdır.”


Örnek mi? Trabzonspor’un şampiyon olduğu, liglere hükmettiği yıllara, sezonlara bakın. Bir de o yıllarda basın mensubu olarak görev yapanların sorumluluk anlayışlarına!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap